23 Kasım 2021 gecesi, döviz kurundaki aşırı yükselmeyi protesto eden kimi hareketlenmeler oldu.
Ankara Batıkent’te halkın bir kesimi ve ODTÜ öğrencileri, İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, İzmir’de Ege Üniversitesi öğrencileri yürüyorlardı.
Türkiye saatiyle gece yarısı olmasına karşın, halk ve öğrenci gençlik sokaklarda idiler.
Bir ara, acaba hangi televizyonlar bu haberi canlı olarak veriyor diye CNN Türk’e de bakayım dedim.
Ki, böyle bir merak dışında, bu tür televizyonlara bakmayı zamanı boşa harcamak olarak görürüm.
Bir de ne göreyim, bizim Hulki Cevizoğlu da orada değil mi?
Doç. dr.
Demek ki orayı mesken tutmuş diye düşünmedim değil.
Ve ‘cevizli ağaç taşlanır’ uzsözümüz aklıma geldi.
Haydi siz ‘meyveli ağaç’ deyiverin.
Bu ‘ağaç’ yani Hulki Cevizoğlu’nu, daha önceki ‘Cevizkabuğu programları’ndan tanırdım.
Şahan Gökbakar’ın tiye aldığı ‘ciddiyet’i ile ünlüdür.
Yalın Türkçesiyle ‘kerte kerte konuşur’.
Şimdilerde ise tam bir ‘akıldane’ olmuş.
Bakın size ‘bilgi vereyim’ diye başlıyor her değerlendirmesine.
İki de ‘hınk deyicisi’ var: biri prof mu ne öbürü de gazetece kılıklı tam bir ‘avara kasnak’.
Üzerlerinde durmaya değmez.
Bizim Cevizli Sosyoloğumuz ‘Kriminal ekonomi’den sözediyor.
Ve ‘Dipnot hastası’ sosyoloğumuz ünlü bir İspanyol sosyoloğa gönderme yapıyor.
Neden mi diyorsunuz?
Çünkü bu ‘Kriminal Ceviz’ sosyoloğu, Dr Recep Hükûmeti’nin ‘Dış güçler’ palavrasına ‘bilimsel bir kılıf’ bulmak zorunda.
Yine kerte kerte ama zerre utanmadan, bilmediği konuda ‘ahkâm’ kesmeye çalışıyor.
O arada, örneğin Aytun Çıray’ın konuyla ilgisiz bir tweet’ini de kendi tezine destek olarak gösteriyor.
Bu ‘ceviziçi kadar sosyoloğ’, Türkiye ekonomisinin geldiği bugünkü ‘dibe vuruş’un, güya ‘kriminal ekonomik güçler’ tarafından kotarıldığını ima ediyor.
Yani Dr Recep Hükûmeti’, özde ‘Türkiye’yi uçurmak’ niyetinde imiş ama ‘kriminal güçler’ bunu engellemek için düğmeye basmışlarmış…
Aptallığın da bir derecesi olmalı.
Öncelikle ‘ceviz-meviz’ ama senin konun ‘sosyoloji’.
Ekonomi konusunda ise, Türkiye’nin ne kadar aklı başında ‘ekonomist’i varsa, bu gidişin sonu kötü diye yıllardır yazıp çiziyorlar.
Gelelim, bu geceki ‘halk hareketi’ne
‘Ceviz-meviz’ ama eğer, zerre kadar ‘Türkiye Sosyoloijisi’nden haberin olsa idi, bunun gerçek bir ‘sosyolojik patlama’ olduğunu görebilirdin.
Ve ‘cevizini yırtsan’ bu patlamanın önüne geçilemeyeceğini de ben söylemiş olayım.
Öyle ‘sağduyu-mağduyu’ gibi ‘beylik laflar’la bu ‘toplumsal hareketlenme’nin önüne geçilemeyeceğinin de altını çizeyim.
Eğer sonu bir ‘iç savaş’a varmayacaksa, bu senin gibi ‘ceviz kafalı’ doç dr’ların çabalarıyla değil, ama ‘ülkeyi bırakıp kaçacak’ olanların, bir sağduyu örneği gösterip, bir an önce pıllarını ve pırtlarını toplayıp ülkeyi terketmeleriyle mümkün olacaktır.
Ancak bu sonuncuların asıl ‘niyet’lerinin ‘iç savaş çıkarmak’ olduğu, çıplak gözle bile görülebilmekte iken, sen o ‘ceviz sosyolojisi gözlüğü’ ile nasıl göremiyorsun, doğrusu merak ediyorum.
Ve sayın Doç Dr Hulki Cevizoğlu bu sizinle ilgili son yazım olsun istiyorum.
Bugüne değin neden bir-iki yazıyla adınızı anmak gereği duymuş olmama gelince; dedim ya, bizim oralarda ‘cevizli ağaç taşlanır’ denir de ondan.
Meğer ki ‘cevizleri kof’ olmaya…
Not: Şu ‘Öğretmenler Günü’ akşamında bir ‘öğretim üyesi’ne böyle seslendiğim için üzülmüyor değilim, ama ne yapayım ki ‘hakkediyor’!
F.Demirmen