Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Beceriksizliğin faturasını kim ödeyecek?

Beceriksizliğin faturasını kim ödeyecek?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Bizim Sakarya Gazetesi’nin bu köşesinde,  “gördüklerimizi, yaşadıklarımızı, şahit olduklarımızı, tarihe düşülen notları, tecrübeleri, deneyimleri..” büyük bir özveri ve özen ile sizlerle paylaşmaya gayret ediyoruz..
Türkiye’de üç hafta kaldıktan sonra, açtığımız kombinin(doğal gaz) faturası da arkamızdan geldi..
21 Günde tam, tamı  519.00 TL bir fatura ödemesi geldi ve ödedik..
Soğuk ve karlı günlerde, evimizde üşütmeden, bir 21 gün geçirmek için doğal gazımız açık idi..
Bu zaman dilimi içinde komşularımızın, bir odaya sığınarak, adeta battaniyelere bürünerek, kalın giysiler içinde, günlerini akşam ettiğini de biliyoruz!..
Evet, dünyada bir “ekonomik kriz” var!
Ama bu milletin evlatları “keriz” değil!?
Siyaset makamı, “çözüm üretme” yeridir!..
Eğer “çözüm” bulamıyorsanız, o zaman daha öncede yazdığım gibi “çekip gitmesini” bilecek, hatta son zamanların moda deyimi ile bu milletten “affınızı” isteyeceksiniz!
20 Yıldır iktidarda olan siyasi zihniyetin “enerji” konusundaki yatırımları, yaptıkları, doğal gaz ve petrol anlaşmaları, açık ve net olarak, bu milletin huzurunda masaya yatırılmalıdır..
Biz neden açık ara bu “enerji “ konusunda, diğer ülkelerin gerisinde kaldık?..

AKDENİZ’DE GEMİ DOLAŞTIRMAK?
Sadece Akdeniz’de gemi dolaştırmak yetmiyor!?
Millet, sonuca bakar, çözüm bekler!
Efendim, “Karadeniz’de şu kadar doğal gaz yatağı bulduk, çıktı, çıkıyor, hedef 2023!?”
Yani, “2023 ‘te yapılacak seçimlerde, yine oyları”, bu zihniyete mi vereceğiz?
Öyle ya, hedef 2023!
Senin “tuzun kuru” ya?
“Lozan ve Montrö” anlaşmalarını “tu-kaka” eden ve sonra da bu anlaşmalara sarılanların samimiyetine, ne kadar inanacağız?
Yani, ülkenin zenginlikleri vardı da, “Lozan anlaşmasında gizli maddelerden ötürü mü” çıkarılmadı?
Bu ne saçma saman açıklamadır?
Lütfen, şu yaşlı amirallere, daha fazla işkance etmeyiniz!
Bu ne yaman “rövanşist” durumdur?
Milleti kandıranların, oyları alıp, kendi keyiflerine bakanların, bu  milletin geleceği ile oynamaya hakları yoktur!..
İşte yanıbaşımızda “Ukranya-Rusya savaşı” ,bize acı gerçeği söylüyor!
Yarın başımıza nelerin gelip, gelmeyeceğini, kim garanti edebilir ki?
Haydi, “enerji” konusunda yanıldınız?
Allah aşkına, “bu Türk çiftçisini neden çiftinden, çubuğundan” uzaklaştırdınız?
Tür Milleti, “buğdayı, ayçiçek yağını dışarıdan alır duruma”, niye düşürüldü?
Hani Türkiye, “tarımda kendine yeten” ülkeydi?
Niye, el memleketlerinde çözümü aradık?
Bizim topraklarımıza ne oldu, çalışkan çiftçimize niye tarlaları, verimli alanları dar ettik?
Kim bu “beceriksizliğin faturasını” ödeyecek?
Tarım ve Orman Bakanını azletmek ile işi çözdük mü?
Şimdi ne olacak?
Haydi beraber ayıklayalım, pirincin taşını?

BAHÇELİ’NE MARTAVALLAR?
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, çıkıp partisinin grup toplantısında konuşuyor..
-İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ne soylu adammış be?
-Adana’da görev yapan polisleri alnından öpüyor usta?
-Nevruz Bayramını, kendi çıkarlarına alet eden HDP’lileri hedefe koyan Bahçeli, neden “Nevruz Bayramının” milletçe karşılanmasına, kutlanmasına öcülük etmedi dersiniz?
-Sen, eski bir Türk bayramı olan Nevruz’a sahip çıkmazsan, başkaları sahip çıkar, eleştirmeden öteye bir şey yapamazsın?
-Çaresizlik bu ya?
-Çanakkale 1915 Köprüsünün yapımı içinde Sayın Bahçeli’nin sarf ettiği sözler manidardır!..
-Öyle ya, paramız yoksa, yüze, yüze geçelim karşıya öyle mi?
Vay be siyaset!?
-Ve daha ilginci, Sayın Bahçeli, yılların Türk Tabibler Birliği’ni  “bölücü” ilan etti..
-Türk Tabibler Birliği, doktorları temsil edemezmiş?
Daha neler, neler, maydanozlu köfteler!
Ne diyelim?
Allah aşkına, ne diyelim?
Siyasetin geldiği noktaya, bakarmısınız?
“Köprüden geçmiyorsan, yüze, yüze karşıya geç!”
Ne güzel rehberlik?

İKİ YÜZLÜ SİYASET,SİZİ ALDATMASIN?
Siyaset, bu olmasa gerek?
Vatandaşımız da, bu açıklamalar bağlamında “taraf olmaya”, yalanlara, yakışıksız açıklamalara, gerçek ile ilgisi olmayan bilgilere inanarak saf tutuyor!
Siyasetin “iki yüzlülük” olduğunu biliyorduk!..
Hatta, siyasetin içinde yer alanların, “söz söyleme” sanatını da iyi becerdiklerini bilmeyenimiz yok!
Ama, “insanımızı aldatmak, yanlış bilgilendirmek, yanlış yönlendirmek, ülkenin geleceği” ile oynamaktır..
Siyaset içinde, “partisinin oyların yüzde 7’lere düşüren bir zihniyetten”, daha neyi bekleyebiliriz ki?
“Aslan Soylu, Kaplan soylu, alnınızdan öperiz!”
Daha neler duyacağız, nelere şahit olacağız?
Vay be siyaset?
Sayın Bahçeli sayesinde, “iki yüzünü de” tanıdık!

IRKÇILIK ATEŞİ,İKİ TARAFLIDIR!
Siyaset içinde olanlarımızın, bu tür açıklamaları, sınırlar aşıyor, Türkiye sevdası ile yanıp tutuşanları da etkiliyor!..
Haftasonu Almanya’da  sevdiklerimiz, dostlarımız ve Avrupa ülkelerini meskan tutmuş insanımız ile buluştuk, sohbette bulunduk..
Buralarda,“ne iyi bir şekilde Türkiye, ne de bulundukları ülkelerdeki siyasi, ekonomik, sosyal gelişmeler” takip ediliyor..
Algı bu ya,insanımız etkileniyor!
“Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete!”
“İnsanımızın, genel kültür bilgi dağarcığı bomboş, siyasilerin belli beylik lafları akıllarda, bulundukları, karınlarını doyurdukları ülkelere sitem ve aşağılama, karalamalar ve Türkiye’de olup bitenden bihaber”
bir yaşam!
İşte, yaşadığı ülkeye ihanet eden Ukraynalıların, başına gelenler, hepimize ders olmalıdır!..
“Almanya’da ırkçılık, ayrımcılık, ötekileştirmenin kurbanı olmuş canlarımızı” unutmayalım..
“Irkcılık ateşi”, iki taraflıdır!..
Kimse durduk yerde, sizi hedef almaz!

DÜNYANIN HAL VE GİDİŞİ?
Bütün dünyayı olduğu gibi, Avrupa ülkelerini de etkisi altına alan bu “ekonomik krizin faturası”, yarın “yabancılara” çıkarılabilinir!?..
O nedenle, “daha temkinli, bilgili, yaşadığımız ülke ile daha uyumlu” olma, mecburiyetimiz var!..
Herkes, ağzından çıkana, hal ve hareketlerine dikkat etmeli!
Zira, “dünyanın binbir hali, bizi de rüzgarın önüne” katabilir, savurabilir!
Ukranyalılar gibi herşeyimizi, hatta sevdiklerimizi, bu yolda kaybedebiliriz!
Lütfen, siyasilerin konuşmalarını çok ciddiye almayınız!
Bu konuşmaları, “kendi adalet terazinizde tartınız, kullanacaksanız, ölçüp biçtikten” sonra kullanınız!
Lütfen, “okuyunuz, araştırınız, doğru bilgiye” ulaşınız!
Cahillik denizinde yüzmek zordur!
Boğulur, kurtarınız olmaz!
Belki, “bu bilgilerden biri, yaşama tutunma, yani can kurtaran simitiniz” olabilir!
Zira, “dünyanın hal ve gidişi” hayra alemet değil!
Yusuf Cinal yazıyor, 23 Mart 2022 Brüksel



Beceriksizliğin faturasını kim ödeyecek?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.