Ramazan evde 20 tabaktan oluşan iftar yemeğine ‘Peygamberimizin sünneti’ diye hurmayla başlamak değildir.
Ramazan kişi başı 1000 liralık menüsüyle boğazı gören bilmem ne yalısından bozma ‘İslami’ kafenin ışıltılı mescidinde karnına kramplar girerek kılınan akşam namazı da değildir…
Çünkü Ramazan, bir köyü doyuracak kadar yemek yedikten sonra namazda zorlanmamak için içilen maden suyu da değildir. Zira Ramazan gündüz aç kalmanın akşam intikamını almak değildir.Ramazan, akşama kadar her kalbi kırıp her hakka girdikten sonra iftardan az önce Nihavend Makamında İlahiler dinlediğiniz için tüm günahlarınızın bakiyeden otomatik silindiği bir ay da değildir.
Ramazan, Şaban ayında 1.5 milyon tl ye jip alıp ‘Kuzum bu sene zekat veremeyeceğiz biraz borca girdik de…’ diye durumu kurtarabileceğiniz bir ay değildir.
Ramazan ayı akşama kadar 80 milyonun hatta 15 günlük kedi yavrularının dahi hakkını yedikten sonra iftarda ”Güllaç torbasındaki kırıntıları da balkona dökelim inşallah sevaptır” dediğiniz için ahirette sorgu sualde size torpil sağlayacak bir ay değildir.
Çünkü Ramazan farklılığını Güllaç torbasından alan bir ay değildir…Ramazan, Ramazan şerbeti değil, Hacivat-Karagöz oyunları değil, Hz Yusuf dizisi değil, Oruç Baba türbesi önünden son 2 dakika yayına giren uhrevi bir alem değildir.
Ramazan, 11 ay boyunca ‘Aç mısın bir ihtiyacın var mı?’ diye sormadığın bir adama ‘Oruç musun?’ diye sorgulamak değildir.
Ramazan mahallede 1 ay boyunca oruç tutmayanları değil 12 boyunca aç kalanları araştırıp bulmanızı öğreten bir aydır.
Ramazan, İnstagram’da iftar storileri değil; fakir fukara ile ekmeğini paylaşmaktır. İhtiyaçlarını alamadığı çocuğunun gözüne bakan gariban babanın yüzünü güldürmektir. Kapısının önüne zarf koyup kaybolmaktır…
Ramazan, son birkaç yılda Karun gibi zengin olmuşlarla değil; uzun yıllardır kıt kanaat yaşamaktan sefaleti kanıksamış bir gariban bulup ezanı beklemektir. Ramazan şekersiz sakız çiğneyince değil; ‘insan eti yiyince'(gıybet etme) orucunuzun bozulduğu konusunda endişe etmeniz gereken bir aydır!Ramazan sadakadır, zekattır, Kur’andır, namazdır. Ramazan ‘Aranızda Muhammed kim?’ denilecek kadar sade yaşamış bir Nebinin sav ‘Aişe etleri dağıttın mı?’ diye sormadan sofraya oturmadığı bir aydır.
Ramazanın bizi ihya etmesi dileğiyle…
Yukarıdaki yazıyı,sevgili öğrencim,akademisyen Engin Şenol paylaştı..Kendisine teşekkü ederim..
“
MUSTAFA ÜNER SARI’NIN PAYLAŞIMI:
Sayın Haberciler,
30 mart 2022 de Belçika Diyanet Vakfı kendi sitesinde bir ramazan ayı mesajı yayımladı.
Mesajın birince cümlesi ṣöyle : « Başı rahmet, ortası mağfiret sonu ise cehennem azabından kurtuluş olan mübarek Ramazan ayına ulaşmış bulunuyoruz.
Bu mesajin içerigine suphesiz anlamiṣsınızdır ama ben yinede bazı kelimelerin Türkçe anlamınıi açiklamak geregini duydum :
——————–
Türkçe mesaj ne demek ?
Bir devlet büyüğünün, bir sorumlunun belirli bir olay veya durum dolayısıyla ilgililere gönderdiği bildiri.
Türkçe rahmet ne demek?
Birinin suçunu bağışlama, yarlıgama, merhamet etme.
Türkçe magfiret ne demek?
Cenab-ı Hakk’ın kullarının günahlarını örtmesi, affetmesi, rahmeti ile lütfu.
Türkçe azab ne demek?
Dünyada işlenen suç ve kabahate karşılık olarak ahirette çekilecek ceza.
Türkçe vecd ne demek ?
Coşma, kendinden geçme, yüksek heyecan.
—————–
Ramazanınız kutlu ve mutlu olsun.
Bu mutlu günlerde Mehmet Akif Ersoy’u unutmayalım : « Aldanma insanların samimiyetine menfaatleri için gelirler vecde, vaad etmesiydi cenneti Allah onada etmezlmerdi secde ».
Biz ibadetimizi yapalım, oruçumuzu tutalım, vicdanımızı iyi hislerle besleyelim, ama cennete veya ceheneme kimin gideceǧini bu dünyada hiç kimseninin – ve hatta ve hatta Belçika Diyanet Vakfı şüpheli yonetiçilerinin bile – bilmedigini unutmayallim.
Hosça kalin.
Mustafa Üner Sarı
Tüm okurlarımızın Mübarek Ramazan ayları,sağlıklı güzelliklere vesile olsun!
İnter-Media Bruxelles Yayınları
www.belhaber.be
www.brukselturk.be