Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Horozumun tüyü kara?

Horozumun tüyü kara?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala


Sevgili okurlar,
Ülkemizde fiyatların, alıp başını gittiği şu günlerde, biri çıkıp,
“ yollar vızır, vızır” derse, düşünceniz ne olur?
a)Ülke bolluk, bereket ve güllistanlık içinde..
b)Yükselen fiyatlara rağmen, herkes işinin başında..
c)Siyasetin kararları, insanımızın umurunda değil..
d)Siyasilere bakmayın, milletin işi tıkırında..
Hangi şıkkı seçerdiniz, bilemem?
Bildiğim tek şey, “siyasete rağmen millet, yaşamak için yeni arayışlar peşinde, yarını hakkında endişe ve kaygı” içinde!..
Hatırladınız mı, “Çilli bom, bom” diye bir şarkı dillerdeydi?
Şimdi ise “Fesubanallah” çok revaçta!
Hatırladınız değil mi?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılışlar için Sakarya’ya helikopter için geldiği Sakarya’da o sözleri etti..
Bir de, “Ayağa kalk Sakarya”, hep dillerde?
Fıkra ötesi bir durum?

HOROZUMUN TÜYÜ KARA?
“Horozumun tüyü kara, sesi gider Ankara’ya?”
Biz, ne zaman düştük dara?
Bilen var mı?
“Bir sabah kalktım
Avluya baktım
Aradım, taradım, bağırdım, çağırdım..
Bili, gah bili, gah bili, bili gah gah!..
Küpeli horozum,
Kar beyazım..
Horozumu kaçırdılar, dağdan dağa aşırdılar..”
Bizimkisi,” siyah-beyaz ötesi” bir durum!?
Yollar, vızır, vızır!
Yetiş ya Hazreti Hızır?
Anlayana tabiii?

YOLLAR NE SÖYLÜYOR?
Yollar, yine vızır, vızır!
Peki petrol fiyatları?
Mazot, 30 TL’ye dayandı,dayanacak?..
Ya çarşıda, pazarda patates, soğan, sarmısak, hele de ekmek fiyatlarının durumu nedir?
Bunu kadınlara sormak gerekmez mi?
Ama bakıyorumda, “ülkede bu ters-yüz duruma rağmen, kadınlarımızın, şu yanıbaşımızdaki İran’dan, hergün yükselen fiyatlardan, tencereye rağmen”, miting alanlarında en önde olmalarının sırrı nedir ki?
Bunlar gerçek mi, yoksa kadınlarımız, yeni bir iş mi buldu?

UMUT KİMDE DERSİNİZ?
Yine Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Balıkesir mitinginden söz ediyorum..
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, alan yine dolu?
Öğrencilere “gezi” denmiş, ama alandalar?
Sevsinler, demokratik tavrınızı?
Yani tüm olumsuzluklara rağmen, “bu girdaptan Türkiye’yi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan mı” çekip çıkaracak?
Böyle “bir umut” varmı ki?
Euro, Dolar’ın seyre ne söylüyor?
20 Yılda, nereden, nereye geldik?
Bilmeyen mi var?
Televizyonlarda açıklanan arketlere bakarsanız, durum öyle gözüküyor!..
Bir de,”ısmarlama konuşmacıların şom ağızlarından dökülenlere” ne demeli?
Kısacası, bizim alanda gördüklerimiz yanında, televizyonlarda söylenenler ve siyasetin ortaya koydukları ile büyük çelişki var?
Hani o tekerleme var ya,”Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine” diye?

ÜÇ “ Y” DURURKEN?
Ülke, ekonomik açıdan yangın yerine dönmüş?
Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başka telden çalıyor?
“Başörtüsü” meselesini, günde taşımanın zamanı mı?
Siyasetin “yumuşak karnı” dururken, “kaş, göz yarmaya”, ne gerek var?
“Başörtüsü” ve “dini söylemler” yanında, o üç” Y” ile(Yokluk, yolsuzluk, yasaklar) ile iktidara gelen AK Parti’ye, “gollük pas vermenin” zamanı mı?
Üstelik bu işi çok iyi bilen bir santrafor karşındayken?
Haydaaa?

HANYA, KONYA MESELESİ?
Buna bağlı olarak, su daha da bulandırılmadı mı?
Haydi çık bakalım bu “Alevilik  tartışmalarının” içinden?
Allah aşkına, sormak gerekmez mi?
Türkiye’nin önceliği “başörtüsü mü, Alevilik” meselesi mi?
Millet, “bir habbe ekmek, iş, aş, gelecek” derdinde, bizimkiler “Hanya ve Konya” tartışmalarında?
Ah be kardeşim, bugüne kadar, “güzel bir muhalefet örneği” sergilemişsin?
“Linç girişimlerine maruz kalmışsın, suikastlar geçirmişsin, her türlü yakıştırmalar ile hedef tahtasına, kum torbasına döndürülmüşsün, ince eleyip, neden sık dokumaz ve ele geçen fırsatları” değerlendirmezsiniz ki?
Gel de, anlat bakalım?

AKŞENER’İN ÇIKIŞI!
Allah vere ki, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çıktı, İran’daki gelişmeleri örnek göstererek, Türk kadınını uyardı..
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk kadınına verdiği “seçme ve seçilme “ hakkı ile “diğer özgürlükleri” konu ederek,
“Türkiye’nin inanç, kılık, kıyfet temelinde İran’a, Afganistan’a döndürülemeyeceğini” söyledi..BU TARTIŞMALAR, AVRUPA’DA DA YAŞANIYOR?
Bu tür tartışmalar Avrupa’da yaşandı..
Siyah çarşaflar içinde, sadece gözleri ortada dolaşanlarla ilgili hemen, hemen her ülkede, büyük tartışmalar yaşandı,yaşanıyor!..
Terörün kol gezdiği, teröristin bu kılık ve kıyafete büründüğü günlerde, “herkesin yüzünü ve kulaklara kadar başların açılması, resimlerin”, bu şekilde kullanılması istendi..
Sakarya’da da,”kaşları yay gibi, gözleri fıldır, fıldır etrafı gözleyen,  kara çarşaf içindekilerin”, kent içinde dolaşmaları şaşkınlıkla izleniyor!?..
Burası ne İran ne Afganistan?
“Ama insanımızın toleransı, hoşgörüsü” herşeye değer..
Bu duruma, en çok ta kadınlarımızın itiraz etmesi gerekmez mi?
Erkek milletinin kadını, “günlük hayatta olduğu kadar, siyasetine de malzeme yapması”, ne demektir?
Kadınlarımız, kendi hak ve hukukunu bilmiyorlar mı?
Dinimiz, “kadından başka konularda bilgi” içermiyor mu?
Öyleyse, dert başka?

ERKEK MİLLETİNİN, KADIN TAKINTISI?
Bu ne işgüzarlıktır ki, her gün bir başka kadın fetvası ile irkiliyoruz?
“Kadınlarımızın başını örtmesi, örtmemesi, giyimi, kuşamı bu erkek milletini”, neden ilgilendiriyor ki?
“Kadınlarımızın etek boyu”, bir hakimi neden ilgilendirir?
Son günlerde, “erkeklerin de giyim, kuşamına el atanlar”, neyin peşindeler?
“Senin sakalına, cübbene, şalvar pantalonuna, yakasız gümleğine, misvakına, yanmayan kefenine, cennet sabununa, fesine, kavuğuna”, karışan mı var?
Siyaset erbabı, siyasi partiler, siyasi irade,”halkın geçimi, ekonomik ve sosyal durumu ile ilgileneceğine, kılık kıyafeti ile ilgili söylemlerden”, vazgeçmelidir..
Artık erkek milletinin bu “kadın takıntısı” bitmelidir!
“Millet can derdinde, kasap et” misali bir durum, Türkiye’ye yakışmıyor!
Toplumun kabul ettiği Türk Kültür gelenekleri, örf ve ananeler bakımından, “dünden bugüne nasıl yaşıyor, yaşatıyorsak, uç anlayışlara, fikirlere kapılmadan birlik ve beraberlik içinde” geleceğe yürümeliyiz..

TÜRKİYE BUNU BAŞARIR!
Bugün tüm dünyada yaşanılan krizler, buna bizi mecbur kılıyor!
Türkiye’nin enerjisini, bu alanda tüketmek yerine, “sevgi, saygı, hoşgörü, tolerans temelinde”, birliktelik yaparak, bu “ekonomik krizden nasıl çıkarıza” kafa yörmamız gerekmez mi?
“Bu yolda çalışanlara, fikir üretenlere, vatandaşa örnek olanlara, güzel projeler üretenlere, kısır döngü tartışmalar içinde olmayanlara”, milletimizin teveccühü elbette önemlidir..
Bakalım, “bunu önümüzdeki seçimlerde”, kim başaracak?
Bakalım, “bu sorunlar yumağı hakkında, kimin reçetesi daha kabul” görecek?
Elbette, “eşit, adil, hak, hukuk temelindeki bir seçim ile bu sonuca”, varabiliriz?
Türkiye, herşeye rağmen, bunu başarabilir?
Buna inanıyoruz!
Yusuf Cinal yazıyor, 10 Ekim 2022 Adapazarı






Horozumun tüyü kara?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.