CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Terörden nifak çıkarıp toplumu ayrıştırmak isteyenlerin tamamı alçaktır” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuştu.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Bugün KKTC’nin 39’uncu yılı. CHP olarak, Türkiye’den KKTC’ye soydaşlarımıza en içten sevgi, saygılarımızı gönderiyoruz” diyerek sözlerine başladı.
İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Akit’e seslenen Kılıçdaroğlu, “Bu hedef göstermenizin, beş para etmez dilinizin hesabını sormazsam namerdim” dedi.
“SINIRDAN NASIL GEÇTİLER”
Taksim’de, 6 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısı ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “Terörden nifak çıkarıp toplumu ayrıştırmak isteyenlerin tamamı alçaktır” dedi.
Kılıçdaroğlu “Her türlü küfürü hakareti yaptılar. ‘Bu terörist kaçak yollarla ülkemize girmiş’ diyorlar. Biz ‘Hudur namustur’ dediğimizde niye hakaret ettiniz? Sınırı geçecekler, İstanbul’a gelecekler, fabrikada çalışacaklar, bombayı patlayacaklar, insanlar hayatını kaybedecek ve birileri bunun hesabını vermeyecek… Olmaz. O sınır kapısından bunlar nasıl geçtiler? O sınırı yol geçen hanına kim döndürdü? Bizim bilmediğimiz ne kadar terörist uyuyan hücre olarak yer alıyor? Terör bir insanlık suçudur, ortak tavır takınmak zorundayız. 30-35 yıldır hala terörle mücadelede ciddi yol alınamışsa bir sorunumuz var demektir” diye devam etti.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Siyaset toplumun var olan sorunlarını çözmek için yapılır. Siyasetin zenginleşme aracı olmadığını, yolsuzluk yapma aracı olmadığını ifade ettim. Bugüne kadar genel başkanlık yaptığım süre içinde toplumun en zayıf halkalarıyla işbirliği yapmaya çalıştım. Taşeron işçiler bunun örneğidir. Onları örgütledik ve haklarını aldılar. Çaykur’un 9 bin 300 mevsimlik çalışanı var. ‘Bizim sorunumuzu kim dile getirecek’ diye soruyorlar. Rizelilere ve 9 bin 300 çalışana sesleniyorum; senin sorununu çözecek olan Bay Kemal’dir. O sorunu çözeceğiz. Kaçak çayları Rize meydanında yakacağım.
Tek şey istiyorum. Sandığa gittiğinizde, ‘Benim sorunumla kim ilgilendi, kim çözme sözü verdi’ diyeceksiniz oyunuzu ona göre kullanacaksınız. Mert olacaksınız, oyunuzu vereceksiniz. Bay Kemal gelecek sorunu çözecek. Öğretmenler aynı şekilde. Yok ücretli, yok sözleşmeli… Hiç endişe etmeyin. Orman köylüleri ile ilgili özel bir açıklama yapacağım. Onlara vaatlerimi tek tek sıralayacağım. Sizin sorunlarınızı tereyağından kıl çeker gibi çözeceğim.
20 yıllık iktidarında AKP bir fabrika yaptı mı? Bir gübre fabrikası, bir şeker fabrikası, bir çimento fabrikası? Allah rızası için bir tane yaptı mı? Yapmaz çünkü AKP’nin tepesindeki, tefecilere hizmet için görevlendirilmiş bir kişidir.”
BAHÇELİ’YE ÇAĞRI: SARAY’DAN KENDİNİ KURTAR
“Şehit yakınları ve gaziler arasındaki ayrımcılık. Şehit yakınları, gaziler arasında ayrımcılık olur mu? Ayrımcılık yapanlar vatansever değildir. 15 Temmuz şehit ve gazileri için 2 bin 600 liralık ödeme 4 bin liraya çıkarıldı. Diğerleri için neden verilmiyor? Sorun varsa adres belli. CHP. Bu konuda 15 kanun teklifi verildi. En çok kanun teklifi verilen CHP’li vekiller. MHP’den de 3-5 arkadaş teklif vermiş. MHP Genel Başkanı’na sesleniyorum. Eğer Türkiye’nin bu sorununu çözmek istiyorsan, şehit ve gazilere saygılıysan bu kanunu getir parlamentodan oy birliği ile çıkaralım. ‘Saray izin vermiyor’ diyebilirsin. Saray’ı dinleme, Kılıçdaroğlu’nu dinle. Saray’dan kendini kurtar, niye emrine giriyorsun. Gerçek anlamda milliyetçi parti CHP’dir.
Bu bir aparat, kin ve öfke kusan, sarayın beslemelerinin oluşturduğu bir aparat. Bu yalanlarınızı, 5 para etmez dilinizin hesabını sormazsam namerdim.
Terör bir insanlık suçudur. 30-35 yıldır terörle mücadelede ciddi bir yol alınamamışsa, terörisler ellerini kollarını sallayarak geliyorsa bir sorunumuz var demektir. Ülkeyi yöneten zata seslenmek istiyorum: Sen ne iş yaparsın? Şimdi birileri diyecek ki ‘Böyle günde siyaset olmaz’. Hayır efendim siyaset böyle günler olmasın diye yapılır zaten.”
Kaynak: Gerçek Gündem