Uyuşturucular ile mücadelenin neresindeyliz?

Sevgili okurlar,
Çağımızın illet alıkşanlıklarından olun “uyuşturucular konusunda”, hergün bir başka “uyuşturucu” adını öğrenmekle irkiliyoruz!..
En masumane ile “ot içiçilerinin” keyif adına, bu illet alışkanlığın pençesine düştükleri ve daha sonra da başka “uyuşturucularla” tanışarak, “bataklığa” iyice battıklarını görüyoruz..
Gençlik dönemimizde, “ot içiçilerinin” bir araya geldikleri, dere kenarlarını seçtiklerini, hatta “kuş dinleme” maksadı ile toplumdan uzak alanlarda, “duman düttürdüklerini” bilmeyen yoktu..
Anna ve babalarımızın, ip elde etmek için ektikleri “kenevir” (kendir), o yıllarda yasak değildi..Hemen her çitçinin tarlasında mutlaka “kendir” denilen bu bitkiye rastlamak mümkün idi..
Sonraki yıllarda, “bu bitkinin yapraklarından uyuşturucu elde edilmesi, artık polis, jandarma radarına” girer oldu..
Hemen hatırlatalım, kendirden elde edilen uyuşturucular, mutlaka “cigaralıklarla” tüketilirdi..

SAKARYA TÜTÜNÜ?
Bilmeyenler ve unutanlar için önemli bir bilgi paylaşalım; “o yıllar Akyazı’nın Boztepe, Hanyatak,Taşyatak ile Hendek ilçe topraklarında”, bolca tütün ekilir, biçilir, kurutulurdu.
Son yıllara kadar, Hendek İlçesi’nde bu tekel tütün depoları ayaktaydı..
Bölgenin,” altın sarısı tütünü” Hendek ilçesi sınırları içindeki, Tekel’e ait kurutma tesislerinde, alımlar sonrası toplanır, sonra tekel fabrikalarına işlenmek üzere gönderilirdi..
O yıllar bile tütünü, tabakalarında, pipolarında, cigarılıklarında kullananların sayısı çok azdı..
Zira, “tütünün, insanın akciğerlerine verdiği zararı” bilmeyen yoktu..
O yıllarda, polisimizin, jandarmamız bu “illet uyuşturucular üzerine” kararlılıkla giderdi..
Takdir edersiniz ki, dünden bugüne, hem alışkanlıklar değişti, hem de,” bu sözde keyif verici maddeler” çoğaldı..
Adlarını yazmak bile istemiyorum..
Ya, sentetik olanlar?
Allah korusun!

HEP UYARDIM, YAZDIM!
Kimi ülkemizde, kimi dış ülkelerde üretilerek, pazarlanan ve gerçekten büyük bir alıcı bulan bu illet uyuşturucalar konusunda, zamanın Sakarya Gazetesi’nde “Uyuşturucular Uçurumu” diye uzun bir bilgilendirme, röportajına yer verdik..
Orada da hep altını çizdiğim gibi, “uyuşturucalar ile sadece kolluk kuvvetlerinin, kararlı, iyi niyet duyguları ile mücadele etmek, bu illet, alışkanlık yaratan uyuşturucu maddeleri pazarlayanları, yakalamak, adalete teslim etmek”, her zaman mümkün olamıyor?
“İçiçiyi yakalıyor, torbacıya ulaşıyor, patronu yakalıyorsun” ama, bu işin kökü kazınmıyor!..
Sektör cazip, getirisi büyük ve kolay!
Hep,” bu sektörden nemalananların ayakları kırılıyor, beli bükülüyor, kafalarına vuruluyor” ama, ne fayda?

VALİMİZ VE DİĞERLERİ
Başta Sayın Valimiz Çetin Oktay Kaldırım ve İl Emniyet Müdürümüz Selçuk Doğuş, Jandarma Alay Komutanlığımız bu işin üzerine, ciddi ve kararlılıkla gidiyor..
Bilhassa Sakarya’ya atandığı günden itibaren, “Uyuşturucular” konusunda kararlılık gösteren, bu işin kökünü kazımak, bu illet uyuşturucuları pazarlayanları yakalamak üzere, İl, İlçe Emniyet teşkilatını seferber eden Selçuk Doğuş’un hakkını teslim etmek gerek..
Mesleğine aşık, bu yolda iyi bir eğitim almış, ülkemezin çeşitli yerlerinde görev üstlenmiş, tecrübe sahibi Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş’u iyi tanımalı ve mücadelesinde Sakaryalılar olarak yerimizi almalıyız..

SELÇUK DOĞUŞ, YALNIZ DEĞİLDİR!
Yurdumuzun değişik bölgelerinde,” Terörle Mücadele, Kaçakçılık, Organize, Narkotik, Mali suçlar” başta olmak üzere, suçla mücadele yürüten birçok farklı birimde görev yapan Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş, aynı zamanda ”Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkan Yardımcılığı” görevini yürütürken,” 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne” terfi ederek, 2015 yılında “Polis Başmüfettişi, 2017 yılında Kırıkkale Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü, 2019 yılında Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü ve 2022 yılında Sakarya İl Emniyet Müdürü” olarak atanmıştır.
Bütün bilgileri paylaşmamın nedeni, İlimizde önemli bir göreve getirilen Selçuk Doğuş’un, aynı zamanda kariyeri hakkında da bilgi sahibi olmanızı sağlamaktır..
Sakarya’da, kıyı bucak taranarak, sürdürülen uyuşturucu operasyonlarında, önemli adımlar atıldı, önemli bataklıklar kurutuldu.

OPERASYONLAR TEŞEKKÜR
Bizim Sakarya Gazetesi’ne, bu yönde gelen bilgiler memnuniyet verici..
Hatta, “bizlerden de konunun üzerine gidilmesi, bu yönde uyarıcı yazılar yazılması, halkımızın da bilgilendirilmesi ve polisimize, jandarmamıza destek verilmesi”, bu illet alışkanlığın pençesine düşen gençlerimizin aileleri tarafından iletiliyor..
Demek ki, yapılan operasyonları, “daha başarılı kılmak için elbirliği, yani birliktelik yapmanın” zamanı..
Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş, nezdinde polisimize, jandarmamıza, narkotik elamanlarına bir kere teşekkür ederiz..
Bu birlikteliği bugün değil de ne zaman yapacağız, bu desteği bugün değil de ne zaman vereceğiz?

TOPYEKÜN BİLGİLENDİRME!
Öyleyse, başta Sakarya Valimiz Çetin Oktay Kaldırım olmak üzere, kaymakamlarımız, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, ilçe belediye başkanlarımız, Sakarya üniversiteleri, Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Sakarya İl Müftülüğü’ de elini taşın altına koyarak, topyekün, bir bilgilendirme atağına geçmeliyiz..
Sürekli operasyonlarla, bu işin üstesinden gelmemiz zor!..
Öncelikle,” gençlerimizi bu illet uyuşturucuların pençesine düşmekten kurtarmak için, onları bilgili kılmalıyız, bu illet uyuşturucu alışkanlığının, insan vücutunda yapacağı tahribata” dikkat çekmeliyiz..
Sadece gençlerimizi değil, bireyleri, aileleri, geleceğimizi tehdit eden,” bu illet uyuşturucular alışkanlığı” için harekete, bugün geçmeyeceğiz de ne zaman?

YETER Kİ, BATAKLIKLARI KURUTALIM!
İşte, bu illet alışkanlığın pençesine düşenlerin, işledikleri cinayetlere tanık olduğumuz gibi, kendilerine, ailelerine, yakınlarında zarar verdiğini bilmeyen mi var..
Öyleyse, bir yerden başlamak gerek?
O bir yerden Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş ve ekibi başladı..
Şimdi sıra bizde?
Okulda, camide, sokakta, kahvehanede, AVM’de, işyerinde,spor kulüplerinde, her yerde insanımızı bilgilendirmek için herkesi göreve çağırıyorum..
Bu yolda,” Bizim Sakarya Gazetesi’ne düşecek ne tür görev varsa”, hazırız!..
Yeter ki, “gençlerimizi zehirleyen bu bataklıkları” kurutalım!
Yusuf Cinal yazıyor, 19 Aralık 2022 Brüksel