SADAT’ın golü, ne anlama geliyor?

Sevgili okurlar,
Türkiye gündemine damga vuran olaylardan, ders almıyor, ders çıkarmıyoruz!
AK Parti iktidarı ile karşılaştığımız en büyük belalardan birisi “ Fetullah Gülen yapılanması olarak bilenen ve FETÖ olarak adlandırılan yapı” gösteriliyor!..
Bu konuda, Türkiye adeta uçurumun kenarından döndü!..
Detaylara gerek var mı?
Bu büyük organizasyonun, ülkeyi sürüklediği bataklığı bile, düşünmek istemiyorum?..
Ama, “15 Temmuz Darbe Kalkışması “ bize herşeyi anlatmıyor mu?
Peki sonra ne oldu?

MİLAT TARİHİ?
“17-25 Aralık süreci” milat ilan edildi..
“Öncesi ilişkiler, el sıkışmalar, öpüşmeler ve kucaklaşmalar, birliktelikler, kumpaslar, olimpiyatlar, banka, ticaret, eğitim ve dini toplantılar…” unutuldu, sonrası ise, suç sayıldı..
“Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içine kadar sızan, devletin tüm kılcal damarlarına giren, Kozmik odamızın kapısını açan, ülkedeki siyasilere, kaset üzerinden ayar çeken ve ülkeyi ele geçirmek için hareket eden” bu yapının, maalesef, “siyasi ayağına, hala dokunulamamış olması, bu yapının ülke için bir tehdit olduğunu” göstermez mi?
Konuyu artık bilmeyinimiz mi kaldı!?

BU “PELİKANLAR” NE İŞ TUTAR?
Bu konuda suçlu olanlar kadar, suçsuz olanlarda yandı!
İpi dışarıda olanların, bu ülkeye, bu millete faydası olmayacağı bir kez daha görülmedi mi?
Devleti ele geçirmek için nelerin planlandığı ve ortaya konduğuna gözlerimiz ile şahit olmadık mı?
Peki, sonra beklediğimiz gerçekleştirildi mi?
Üzülerek ifade edelim ki, hayır!
Bu sefer ülke, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen bir yapıya evrildi..
Bu yapı içinde hala “Pelikan” denilen, bir paralel yapı yok mu?
Olmaz mı?
Peki bu “Pelikan” departmanında kimler var, ne iş yaparlar, ülke için hangi hayırlı işe imza attılar, siyasal iktidara ne tavsiye ederler, neden bu yapı hala devam eder?
Bu konuda, daha detaylı bilgisi olanlar neden suskunlar?
Haydi geçtik!

OĞUL BİLAL VE YAPILANMALARI?
Peki, bu oğul Bilal Erdoğan’ın uhtesindeki sivil örgütler?
Bu sivil örgütler hakkında, neler biliyoruz, neler bilmiyoruz?
Allah aşkına, Cumhuriyet tarihinde böyle bir yapılanmaya giden, bir başbakanın oğlu oldu mu?
Oğul Bilal Erdoğan’ın sahip olduğu, yönettiği sivil örgütler hakkında, sağlıklı bir bilgi neden kamuoyu ile paylaşılmaz?
Ülke adına, insanımız adına ne tür hizmetler veriliyor, bu yapı içinde yer alan gençler, kim için, nereye hazırlanıyorlar?
Ülke için insanımız için ne tür “katmadeğer “üretiyorlar?
Bunları bilmek, öğrenmek hakkımız değil midir?
Haydi bunu da geçelim!
Damat Berat Albayrak’ın görevden alınması ile iş bitti mi?
Berat Albayrak ve Ailesi’nin, bu siyasi yapı içindeki yeri neresidir?
Devlet yönetiminde etkinlikleri nelerdir?
Açık, demokratik toplumda insanımızın bunları bilmek, öğrenmek hakkı yok mudur?
Bu alanlar yasak alanlar mıdır?
Haydi bunu da geçelim!

EBABİL KUŞLARI?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilişkileri açığa çıkarılan bu “Ebabil Kuşları Trolleri” oluşumu hakkında ise, bir bilginiz var mı?
Bu sanal ortamda, “insanları hedef alan, itibarsızlaştıran, tu-kaka eden, saldırıların hedefi gösterenlerin”, gerçekten İçişleri Bakanlığı ve diğer devlet kurum ve kuruluşları tarafından finanse edildiği doğru mudur?
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in bu açıklamaları, “Yalan, heyezan” diye geçiştirilecek türden açıklamalar mıdır?
Özünde, “bir kesimi Müslüman, bir kesimi düşman gösteren” ve adına “Ebabil Kuşları” denilen tarihi, dini mitolojik bir olaydan esinlenerek, internet üzerinde, yani sanal alemde, “kendilerinden olmayanları bir taş ile bir tık ile yok etmeye, itibarsızlaştırmaya, karalamaya çalışanların” kime hizmet ettiği, niçin oluşturulduğu, mutlaka, ama mutlaka, açığa çıkarılmalıdır..
Allah korusun, bu tür yapılanmaların, “ülkemizi büyük bir kaosa sürüklemeyeceğini” kim söyleyebilir?
Ülkede, “fitne, fesat tohumları ekmenin”, kime, ne faydası olabilir?
Mutlaka, bu konuda ne olup, bittiği bu aziz millet ile paylaşılmalıdır!

YİNE “SADAT” MI?
Bütün bu gelişmelerden başka, son skandalı yine bu tür oluşumlardan biri olarak görülen ve “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kapısına giderek, bir farklı oluşumu gözler önüne serdiği SADAT’dan (*)” gelmiştir.
Ülkenin en saygın gazeteci, yazarlarından bir olduğu kadar “Arena Programı” ile büyük takdir toplayan Uğur Dündar’ın ilk programında konuk ettiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun programının altına “kuşak reklam ile girmesi”, gelinen bu noktada, durumun vahametini sizlere nasıl anlatalım?

SİNAN ATEŞ CİNAYETİ?
MHP’nin, Ülkücü kadrosu içinde önemli bir görevde olan ve “Ülkü Ocakları Genel Başkanı” olarak görev yapan, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doc. Dr. Sinan Ateş’in “menfur bir cinayete kurban” gitmesinin yankıları sürerken, “SADAT’ın bu provokasyonunu” nasıl izah edeceğiz?
Cinayetin tetikçisi ortada yokken, cinayetin üzerine bir örtü çekmek midir bu?
Aslında, “SADAT”, bu skandal adımı, zihniyetini ve tıynetini göstermiştir!
Bir taşla iki değil, üç kuş vurmak gibi bir durum!
Ne büyük başarı ya?

SADAT’IN ATTIĞI GOL?
Ülkenin Ana Muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik,” açık bir tehdit, açık bir sataşma ve hatta sanalda olsa, bir kurşun sıkma hadisesinden başka bir şey değildir” bu provokasyon!?
Yani “Biz buradayız, seni adım, adım takip ediyoruz! Namlunun uçundasın, ensendeyiz” demekten başka nedir bu bu reklamlı saldırı?
“SADAT” bu reklamı neden verme gereği duymuştur ki?
Hem de “SADAT’ı” ve yapısını eleştiren bir siyasi partinin genel başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu programı neden hedef seçilmiştir ki?
Mesaj elbette açık!
Bunun başka, ne izahı olabilir ki?
“SADAT”, gerçekten muhalefete, ya da CHP’ye, Kemal Kılıçdaroğlu’na, bir gol mü attı?
Kimi pas verir, kimi gol atar, kimi de gollük pası alır, referanduma götürür?
Burası Türkiye!

SADAT VE SEÇİM GÜVENLİĞİ?
Gazeteci, yazar ve Program yapımcısı Uğur Dündar, TV 100 Televizyon sahiplerinin açıklamaları, bir iyi niyet açılmaları olarak görülse de, iş vahim ve ciddidir!..
Üzeri kapatılacak bir durum değildir, mutlaka sorgulanmalı ve hatta artık “SADAT “ hakkında hukuki girişimlerde bulunulmalıdır!
Türkiye’nin “SADAT” gibi yapılara, ne ihtiyacı ola ki?
“SADAT”, siyasete de mi ayar vermek için kuruldu?
Bakalım, altından neler çıkacak?
Zamanla, onuda göreceğiz, öğreneceğiz?
O günler çok yakın!
Bütün bu gelişmeler, seçime gittiğimiz şu günlerde “seçim güvenliğini” tekrar gündeme taşımıştır!

PSİKOLOJİK OPERASYON ÇEKİLDİ!
Gerçekleştirilen bu “psikolojik operasyonu” bakalım daha ne tür operasyonlar takip edecek?
Seçim tarihinin belirsizliği sürerken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “seçim güvenliği bana emanet” demesi bile artık bizleri ikna etmiyor!
İnşallah dediği gibidir!
Bu yapılanmalar, bu gelişmeler paralelinde ikna olmasak bile, inanmak istiyoruz!
Ancak, merhum Cem Karaca’nın söylediği, ” Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” şarkısını hatırlatanlar haksız da değiller hani!
Hayırlısı elbette!

Yusuf Cinal yazıyor, 16 Aralık 2023 Brüksel
(*) SADAT; Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. veya SADAT A.Ş., Türkiye merkezli bir askeri danışmanlık şirketidir.