Sevgili okurlar,
Acılarımız büyük!
Yaramızı sarmamız, zaman alacak?
Ancak, yıkım devam ediyor!..
Önceki akşam tekrar, iki defa 6,4 ve 5,8 (20 Şubat 2023)ile tekrar sarsıldık!
Hergün süren,”artçı depremler” ile çabası!
Yine, 6 Vatandaşımız daha, hayatını kaybetti ve yaralılarımız var!..
Merkez üssü,”Hatay’ın Defne ve Samandağ ilçeleri olan deprem”, herşeyimizi sildi süpürdü..
Depremin, neyini anlatayım size, neyini?
Hala, “eksikliklerimiz” olduğunu mu?
Hala, ”çadır, giyecek, yiyecek isteklerini mi” haykıralım?
Yine, ”elektrik yok, yine doğalgaz yok”, yine yok, yok!
ŞU HALE BAKARMISINIZ?
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcılarından Dr. Turhan Çömez, kurdukları sahra hastanesinin, ”siyasal bir organizasyon” nedeni ile “doktor ve hemşire desteğinden”, mahrum bırakıldığını haykırdı!
Ne acı bir durum!?
Bitmeyen kindarlık, husumet ve öfke, depreme rağmen devam ediyor demek ki?
Hani,”siyaseti bir kenara bırak” diyenler nerede?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Gün sonra gittiği deprem bölgesi ile ilgili olarak, yine saydırdı?
Ama ne saydırma?
Gel sen bu ortamda, “acılarını unut, yaralarını sarmayı bir kenara bırak” bakalım?
Kim yapabilir?
KUM TORBASI UNUTULMADI?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Gündür, deprem bölgesine gitmeyen küçük ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile deprem bölgesine gitti..
Hani “siyaseti bir kenara koyacaktık” ya, yine, “çukur tartışmalar” dönüldü!
Söyleyecekleri, ne kaldı ki?
“Al Kılıçdaroğlu, ver Kılıçdaroğlu?”
Depremi de tetikleyen “bu Kılıçdaroğlu”, namıdeğer “Bay Kemal”, bunu da, “bu hengamede” öğrendik!
Vay ki, ne vay?
Siyasi “kum torbası”, acı feryatların arşu-alaya yükseldiği bugünlerde de unutulmadı?
Mart ayında temeller atılacak, depremzede, katılım payları ile konutlara kavuşturulacak?
Ne güzel değil mi?
SİYASETİN ŞARKISI?
“Cek, cak, cek, cak?”
Siyasetin, makamsal şarkısıdır bu!
Bilmezmiyiz!?
“Bu güne kadar hep sustum, sustum” diyerek ağzındaki baklayı çıkaranlara, ne demeli?
“Haçlı ve Moğol yıkımlarına gittik, depremi kadere bağladık, Allah’a havale” ettik!
Hep öyle yapmıyormuyuz?
Bölgede 271 Bin kişi görev yapıyormuş, muş, muş!?
Kaçıncı günde ve ihtiyaçlar giderildi mi?
Devlet, en hızlı şekilde vatandaşının imdadına koşabildi mi?
Mesele burada düğümleniyor!
DEVLET, DEVLET, DEVLET!
“Devlet neye yetişmedi ki?”
Öyle ya, “Devlet neye yeşitmedi ki” çıkışı ile mazeretlere sığınma, büyüklüğün altına gizlenme taktiklerine ne demeli?
Bir başka söylem ise çok manidar!
“ Not tutuyoruz, bunu da yazıyoruz” modası aldı başını gidiyor..
Aba altından soba gösterme modası gibi bir şey bu!
“Şov yapma, bunları hesaba yazıyoruz ha!”
Demek, “herkesin bir hesabı, kitabı” var!
Bakalım, “hesap-kitap” tutma meselesinde ne gibi durumlarla karşılaşacağız?
Merak, bu ya?
Bütün bunlara rağmen, bölgeye yardım yağdıran, insanımızın yardımına koşanlar ise, sessiz, sedasız yardım çalışmalarını sürdürüyor..
Ne güzellik!
İyi ki varlar!
DIŞ GÜÇLER MARTAVALLARI?
Öte yandan basın mensubu arkadaşlarımız, yine görevlerinin başında, deprem sarsıntılarına yakalandılar!
Bu unutulmayacak, bir kenara not edilecek dört büyük sarsıntı ile yıkılan bu depremler ile “dış güçler martavalı da” tarihi karıştı..
Ama ne “dış güçlermiş ki” hepsi birden yardıma koştular..
Acımızı paylaşıp, enkaz altındakileri kurtardılar ve bizlere para ve yardım yağdırdılar..
“Dış güçler” ha?
Sevsinler siyasetinizi!
DIŞ GÜÇLER VE ZİHNİYET?
Kim bu “dış güçler” dersiniz?
Yardıma koşan, deprem bölgesine yardım yağdıran, yetmedi, bölgeye sahra hastanesi kuran, bizzat arama kurtama ekibiyle orada olan Belçika mı, Almanya mı, Yunanistan mı, Çin mi, Kore mi?..
İşte bu bizi yakıp, yıkan, peşina eden acılar içinde bırakan bu asrın drepremi,” dış güçlerinizi alıp gitti” farkındamısınız?
Kısaca emzik gitti, başka emzikler bulmanızı gerek!?
“Bay Kemal de” sizi kesmez artık?
Ya da bu “CHP zihniyeti” ile avunmanız da artık mümkün değil!
Maskeniz düştü, maskeniz!
Bakalım, şimdi ne tür “martavallar” sıkacaksanız?
Bu millet, yerse elbette!
İKİ CUMHURİYETÇİ?
Bu acı, bu büyük deprem maskeleri de düşürdü, maskeleri!
Bu acılı günlerde, “Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Ankara’da tedavi gördüğü hastanede 84 yaşında yaşamını yitirdi” haberi gündeme düştü..
Kendisi ile Brüksel’de bir konferansta tanışmıştık..
Uzun bir radyo sohbetinde, “Türkiye’yi, Atatürk’ü, Cumnuriyet’i, siyaseti kendisinden dinleme imkanı” bulmuştuk..
Ardından, bir başka vefat haberi ile de sarsıldık!..
Atatürkçü, Cumhuriyetci, yurtsever bir askerimiz Orgeneral Şener Eruygur’u da kaybettik!..
Allah gani, gani rahmet, cennet-mekan eylesin!
Zamanın Türkiye Cumhuriyeti Anvers Başkonsolosluğu’na atanan kardeş Mustafa Kemalettin Eruygur’u hatırlamadan olur mu?
İNTİKAM ALIR GİBİ?
FETÖ ile işbirliği yapıldığı o dönemde, Eruygur’a, ne haksızlıklar yapıldı, ne haksızlıklar?
“Sanki intikam alınıyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir başkonsolosu olarak, sanki kendisinde hesap” soruluyordu!?..
Görevden alındı, Eruygur pes etmedi, mahkeme yolu ile hakkındı aradı, göreve döndü, sonra geri çekildi..
Bunlara tanıklık etmek bile üzücü idi!..
Büyük acıların yaşandığı, büyük yıkım yediğimiz, sarsıldığımız bu günlerde, “hala, bu tür kindarlık ve dindarlık tartışmalarından kurtulamamak” ne acı!
Allah ıslah etsin, bu tür saplantılardan bizleri kurtarsın?
“Kurtarsın” diyorum ya, “zor gibi görünüyor, zor” gibi?
Elbette, herkesin bir hesabı var, ya Milletin hesabı?
Yusuf Cinal yazıyor, 22 Şubat 2023
Yusuf Cinal
Diğer Yazıları
Yönetici
Yorumlar kapalı.