Sevgili okurlar,
Bugün,” Mübarek Ramazan Bayramının”, ilk günü..
Ne mutlu, bugünlere erişenlere, ne mutlu!
Ramazana ayı boyunca, sadece yemedik, içmedik, oruç tuttuktan öte, dinimizin bir önemli farzını, gereğini de yerine getirerek, dayanışmanın, birlikteliğin, “iri, diri ve bir” olmanın da sınavını, vermiş olduk!
Ne mutlu bizlere, ne mutlu bugünleri eşi, çocukları, dostu, akrabaları, komşuları ile birlikte idrak edenlere..
Ne mutlu!
NE GÜZELLİK?
Ramazan ayının bereketini, hep birlikte üzerimizde hissettik, bu kutsal, rahmetli günlerde, kandil gecelerinin ulviyetini, bu güzel günlerin, gecelerin kutsallığını yaşadık..
Kimimiz evimizde, kimimiz camilerimizde, bu mübarek ayın faziletini yaşadı..
Ne güzellik, değil mi?
Ne güzellik!
Günler, haftalar geçti ve Ramazan ayını, bir bayram ile taçlandırdık..
Hastalar ziyaret edildi, berzah alemine uğurladıklarımızı unutmadık, geçmişimize, geleceğimize dualar gönderdik..
Eş, dost, fakir, fukara sofralarına bereketler sunduk, bir güzel dini öğretide, ihlasla kalplerimizi, kinden, öfkeden, yalandan, riyadan, talandan, o “ben egosundan”, o kirlerden temizledik!…
ŞEKER TADINDA!
Yüce Mevla’m, bizleri, milletimizi ezanlardan, güzelliklerden, ihlaslardan, hoşgörü ve toleranstan mahrum etmesin!..
Memleketim de bayramları, arife günlerini, sabah bayram namazını idrak etmenin güzelliğini bilmez miyim!
Bizim kuşak bu bayramı,” Şeker Bayramı” olarak ta hatırlar..
Şekerin, ağız tadı olarak ta bilinir ya, “ bayramınız da şeker tadında olsun” diye dilek ve temennilerde bulunulur, el öpen, büyükleri ziyaret eden küçüklerimize, ya şeker, ya da küçük harçlıklar verilirdi..
Bayramlık elbiselerimizi giyer, önce anne ve baba ve kardeşlerimizin, yakınlarımızın, komşularımızın eline öper, bayram şekerlerini cebe koyar, harçlıklarımızı, bayram boyunca biriktirirdik..
Ne çocuksu günler, ne çocuksu bayramlar geçirdik!..
Ne mutlu bizlere ki, bizler bu “bayram sevinçlerini, bayram coşkularını, bayram heyecan ve telaşlarını” yaşayarak bügünlere geldik..
BAYRAM GELMİŞ NEYİME?
Artık deneyimlerimiz, tecrübelerimiz var..
Artık, o el öpen, büyükleri ziyaret edip, onların sevgi ve saygısına mazhar olan bizler de, sorumlu bireyler olarak, bayram sabahlarını, bayramları karşılamanın güzelliğini ve hazzını yaşıyoruz..
Ne mutlu, ne mutlu!
Yüce Mevla’m, nice bayramlara, hep beraber eriştirsin!
Ülkemizin Güneydoğu illerini 6 Şubat 2023 Tarihinde vuran, o asrın felaketi deprem ile büyük yıkııntı içinde olan, bayramı içi yanık, kalbi kırık, yakınlarını kaybetmenin üzüntüsünü anlamak,onları teselli etmek, onların yanında olmak gibi bir mecburiyetimiz olduğu unutulmamılıdır.
İşte bayramlar, bu ictihatı ile de bayram özelliği taşırlar..
Şair “Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime” diye sesleniyorsa, onu anlamak, onu teselli etmek, ona sahip çıkmak hepimizin görevidir..
BAYRAMLARDA,BAYRAMLARDA!..
Öyle ya, “ Nice bayram gelir, geçer..
Bülbül, yine gülü seçer,
Acısı var, dertten içer,
Bayramlarda, bayramlarda..” diye seslenenlerin, derdini, ızdırabını, iç yangınlarını umursamamak, bizlere yakışmaz!?
Bayramlar, bu yanı ile de bir başka” sınav” günleridir..
Bu sınavı iyi vermek, inşallah herkese, her kesime nasip olur..
Bu bayram içinde, bir başka coşkuyu da, milletçe yaşayacağız..
Söz etmeden olurmu?
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER?
Çocukluk günlerimizin, en önemli bayramlarından biridir bu?
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile yüce milletimizin, bağımsızlık savaşı sonrası, ilk meclisin açılış günü olan, 23 Nisan 1920, nasıl unutulur?
“Özgrlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen sarı saçlı, mavi gözlü Mustafa Kemal Atatürk’ün, “ Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir ” taaruz emrinden başka, “ Geldikleri gibi giderler” çıkışı,” Sathı müdafa yoktur, hattı müdafa vardır” diyerek kararlılığını, inancını, cesaretini, liderliğini, önderliğini ortaya koyanlarıın, bize armağan ettiği, bu aziz vatan topraklarında, “ezanlar susmamışsa, bayraklar indirilmemişse, düşman postalları, geldikleri yerlere gönderilmişse”, bizim de yapacaklarımız olmalıdır..
Bu bayram da çocuklara ne güzel yakıştı değil mi?
Çocuklar, geleceğimiz..
MUTLU VE MÜREFFEH BİR TÜRKİYE!
Öncelikle, o yiğitleri, kahramanları sevgi, saygı temelinde yaddedeceğiz, onları dualarla anacağız..
Bize emanet edilen, bu aziz vatana sahip çıkacağız..
Kerdeşçe, birlik ve beraberlik içinde yaşayacağız..
Çocuklarımızı, “mutlu, mürefeh bir Türkiye için”, donatacağız..
Unutmayanız,”su uyur, düşman uyumaz” diye atalarımız hep bizleri tembihlemişlerdir..
Düşmanı, hep dışarıda aramamak gerek?..
Düşman bazen içinizide “ işbirlikçi, başkalarının emrinde” maskeleri ile aramızdadır..
“Birlik ve beraberliğimize, nifak tohumları ekenlere” dikkat etmeliyiz..
“Fitne ve fasatın temsilcilerini”, iyi bilmeliyiz!
“Ayrılık ve gayrılık şarkıları söyleyenleri”, gözardı etmemeliyiz!
BİRLİKTE DUA EDELİM!
“Ey Yüce Mevla’m,
Affına layık olduğumuz için değil, affetmek sana yakıştığı için bizleri affet..
Bu mübarek günler, bayramlar hürmetine amellerimize ihlas, gönüllerimize huzur, hastalıklarımıza şifa, borçlarımıza ödeme gücü, ailemize huzur, nasip eyle!
Ailemize, yuvamıza bolluk, bereket sağlık, afiyet ver..
Yalandan, riyadan uzak tut..
Şerlerin tuzağına düşürme..
Millete, insanımıza hizmet etmekten alıkoyma..
Eşit, adil, hak, hukuk temelinde hizmet etmeyi, kul hakkı yememeyi, bizlere nasip et!..
GÖNÜL TELLERİNDEN MERHAMETİ!
Güzel ve ihlasla bakmayı, gönül tellerinden merhameti, sevgi ve saygıyı, yardımlaşmayı, vatan, millet, bayrak sevgisini azaltma..
Bizleri, iri, diri, bir, kardeş anlayışları ile kenetlenen, ayrışmayan, kutuplaşmayan, ötekileştirmeyen, kin ve öfkelerden uzak tut..
Kardeşin, kardeş ile kucaklaştığı nice bayramlara, bizleri eriştir..Amin!”
Bayramınızı, bu vesile ile sağlık, afiyet ve güzellikler temennisi ile tebrik ederim..
Nice bayramlara, hep beraber!
Yusuf Cinal yazıyor, 21 Nisan 2023
Yusuf Cinal
Diğer Yazıları
Yönetici
Yorumlar kapalı.