1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Millet İttifakı İzmir’de moral buldu!

Millet İttifakı İzmir’de moral buldu!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Millet İttifakı, seçim süresince yaptığı mitinglere İzmir Mitingi ile devam etti..
Başta CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temal Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Devam Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu,Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile adeta İzmir’e bir çıkartma yaptı.
Tandoğan Meydanı görülmemiş, tarihi bir güne evsahipliği yaptı.
Mitingte ilk konuşmayı evsahibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yaptı..

MİLLET İTTİFAKI, AYAKLANDI..

Millet İttifakı, bugün İzmir Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleştirilen büyük miting için bir araya geliyor. İzmirliler mitingden saatler öncesinde Gündoğdu Meydanı’na akın etmeye başladı. 

Mitinge 3 saat kala İzmir’de Kordon yurttaşlarla doldu. Mitinge katılımın yoğun olması nedeniyle Kordon’un dolup taşması beklenirken alanın çevresine vatandaşların programı izleyebilmesi için led ekranlar kuruldu. Miting öncesinde İzmir’de yüz binler Edip Akbayram ve Tarkan şarkılarıyla coşkuyu yaşadı. 

Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na İzmir’de CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Vekilleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekili Adayı Deniz Yücel, CHPli belediye başkanları ve partililer karşıladı.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu eşlik etti. 

“Yeni bir devri başlatıyoruz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu; “Bu seçimler, gençlerin kendilerini göstermeleri gereken bir seçimdir. Bu seçimler, kadın-erkek eşitliğini sağlama seçimidir. Bu seçim ayrılmak değil, kucaklaşma seçimidir. Ve bu seçimler, Türkiye’ye demokrasiyi getirme seçimidir” diye konuştu.


Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının satır başları şöyle oldu:

“BÜTÜN ENGELLERİ YIKACAĞIM”

“Ne olursa olsun bütün engelleri yıkacağım ve Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağım. Herkes için adalet olacak. Hiçbir ayrım yapmayacağız. Oy versin vermesin kim haksızlığa uğradıysa Bay Kemal onun yanında olacak. Adalet yaşamımızın her yerinde olmalı. Bunu birlikte sağlayacağız. 

Benim umudum sizlersiniz. Beraber, birlikte Türkiye’nin içine düştüğü bu durumdan Türkiye’yi çekip çıkarmamız birlikte olacak. Birlikte yapacağız, birlikte mücadele edeceğiz, birlikte sandığa gideceğiz ve Türkiye’yi aydınlığa birlikte çıkacağız.”

“BU SEÇİMLER, TÜRKİYE’YE DEMOKRASİYİ GETİRME SEÇİMİDİR”

“İzmir’de 215 bin 650 genç ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Bu seçimler, gençlerin kendilerini göstermeleri gereken bir seçimdir. Bu seçimler, kadın-erkek eşitliğini sağlama seçimidir. Bu seçim ayrılmak değil, kucaklaşma seçimidir. Ve bu seçimler, Türkiye’ye demokrasiyi getirme seçimidir.

21. yüzyılın dünyasında Türkiye’ni büyümeye, dünya ile rekabete ihtiyacı var. Bunu gerçekleştireceğiz. Bir şampiyonlar ligi bulduk. Dünyanın her tarafından en etkin insanlarla birlikteyiz. ‘Bir Kemal kurdu, birinci yüzyıl başladı. Bir Kemal geldi, ikinci yüzyıl başlıyor’ diyor kardeşlerim. Hiç endişe etmeyin, ikinci yüzyılında cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız.”

“HİÇBİR ÇOCUĞUN YATAĞA AÇ GİRMEDİĞİ GÜZEL BİR ÜLKEYİ İNŞA EDECEĞİM”

“Sizden tek isteğim sandığa gidin, oyunuzu kullanın. Geçen seçimlerde AK Parti’ye veya MHP’ye oy vermiş ya da sandığa hiç gitmemiş bir dostunuzu, yakınınızı ikna edin ve beraber sandığa gidin. Gerçekleri anlatın. Türkiye’nin bu çıkmazdan çıkması gerektiğini anlatın. Bunu sağlamak için söz veriyor musunuz? Ben de size söz veriyorum, bu ülkeye baharı, huzuru, kardeşliği getireceğim. Bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir güzel bir ülkeyi inşa edeceğim, göreceksiniz.”

“418 MİLYAR DOLARI SON KURUŞUNA KADAR TÜRKİYE’YE GETİRECEĞİM”

“Bu ülkeye baharları getireceğim, bu ülkeye huzuru getireceğiz, bu ülkeye kardeşlik getireceğim, çiftçiyi toprakla buluşturacağım göreceksiniz. Kırsalda hiçbir kadının, gencin aç kalmasını düşünen düşünceyi tersyüz yapacağız. Her kadının sosyal güvencesi olacak. Her kadın evladını okula huzur içinde gönderecek.  5 yıl içinde 300 milyar dolar para gelecek ve tamamı yatırıma ayrılacak. O dışarıya götürdükleri 418 milyar dolar var. O parayı son kuruşuna kadar alıp Türkiye’ye getireceğim. Endişe etmeyin.”

“TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKINI YEMEM, ASLA YEDİRMEM”

“Uluslararası hiçbir mahkeme bir devletin soyulmasına evet dememiştir. Amerika’da çiftlikler alacaklar, gökdelenler yapacaklar. Bay Kemal bunları yiyecek? Yemem efendim yemem. Son kuruşuna kadar alıp getireceğim.

2015’ten bu yana emeklilere Ramazan ve Kurban bayramında birer maaş ikramiye veriyorlar. Biner lira verdiler. Şimdi seçime giriyoruz diye artırdılar. Önümüzde Kurban Bayramı var, bankaya gittiğinde 15 bin lira paranız olduğunu göreceksiniz.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemem, tüyü bitmemiş yetimin hakkını da asla yedirmem. Köylerdeki bütün okulları açacağız ve 100 bin öğretmen atamasını yapacağız. Ferhat ile Şirin’in buluştuğu gibi öğrenci ile öğretmeni buluşturacağız. Kırsalda veteriner olacak, ziraat teknisyeni olacak, hayvanların aşıları olacak. Öğretmenler gibi onlar da devletten maaş alacaklar.

Dışarıdan arpa, yulaf, buğday, et, canlı hayvan alıyoruz. Ne oluyor ya? Bunların tamamını biz Türkiye’de yapamaz mıyız. Yapabiliriz. Ama bir siyasi tercih var. Onları yoksulluğa mahkûm etmek. Bu siyasi tercihi değiştireceğiz. Onlar beşli çeteye çalışacak, Bay Kemal vatandaşa çalışacak.”

“BENİM SARAYLARDA GÖZÜM YOK”

“Benim saraylarda gözüm yok, Mustafa Kemal’in Çankaya’sına gideceğiz, orada kalka hizmet edeceğiz. 5 yerden, 6 yerden aylık alanları kapının önüne koyacağım. İklim değişikliği ile beraber Akdeniz Havzası giderek ısınıyor, orman yangınları giderek artıyor. 16 uçağı var beyefendinin. 16 uçağın 16’sını da satacağım, orman yangınları için uçak alacağım.

Ekrem Başkan’ın söylediği çok güzel bir söz vardı. Ne diyordu? Her şey… İnanın her şey çok güzel olacak. İnanın bu ülkeye baharları getireceğiz, inanın hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, inanın beşli çetelere çalışmayacağız, inanın. Bu güzel ülkeye huzuru, bereketi getireceğiz.”

***

TEMEL KARAMOLLAOĞLU: HERKES RAHAT GEÇİNEBİLECEĞİ BİR GELİRE SAHİP OLACAK

İlk olarak kürsüye çıkan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Önemli bir dönemden geçiyoruz. Seçimlere gidiyoruz. Ancak bu seçimler bugüne kadar yapılmış olan seçimlerden çok ama çok farklı bir seçim olacak. 20 yıldır iktidarda kalan, son 2 dönemdir Türkiye’yi tek başına yöneten arkadaşlar artık patinaj yapmaya başladılar, patinajın ötesinde geri gidiyorlar. Problemleri çözemiyorlar. Son zamanlarda taktik değiştirdiler, bir sürü yeni buluşu güya ‘ne kadar becerikliyiz’ diye anlatmaya çalışıyorlar. Boşuna çaba sarf ediyorlar, milletimizin derdi belli. Adalet bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz husus. Adalet olmadan devlet olmaz. Ama yeter mi, o da yetmez. İnsanlar geçinebilecekleri gelire mutlaka kavuşmak mecburiyetindedir. Bu sadece yandaşlara bazı pozisyonları hibe ederek sağlanmaz. 85 milyonluk ülkemizde, 85 milyonun da hangi kanaatte, hangi düşüncede olursa olsun rahat geçinecek bir gelire ihtiyacı var. Bunu sağlamazsanız huzur olmaz” diye konuştu.

Temel Karamollaoğlu; “100 küsur yıl önce İstiklal Harbi’miz başarıyla sonuçlandırdı. Burada düşman denize döküldü ve İzmir bağımsızlığın sembolü oldu. O günkü ecdadımızın torunları olan sizleri tebrik ediyorum. Bu bağımsızlık gururunun ardından İzmir’de art arda 7-8 sene farkla, İzmir İktisat Kongre’leri tertip edildi. Birinci kongre hemen yapıldı biraz uzunca sürdü. Derdimiz neydi? Bağımsızlık mücadelemizi verdik, düşmanı kovduk. Kendi memleketimizde huzurla yaşayabilmek için hangi adımlara ihtiyaç olduğu tek tek belirlendi. Arkasından da ikinci İktisat Kongresi yine İzmir’de yapıldı. 1930’lar burada yapılan kongreler neticesinde ülkemizin nasıl büyük hamlelere sahne olduğunu el birliğiyle gördük. Her ilde fabrikalar, tesisler kuruldu. İnsanlarımıza iş imkanları sağlandı. Hatta biraz daha ileri gidilerek, dışarıya bağlılıktan kurtulabilmek için, yerli malı haftaları bile tertip edildi. Başkasını değil dışarıdan geleni değil, kendi ürettiğimizi tüketmeyi bize bir amaç olarak aktardılar. Bunlar şu anda size çok önemliymiş gibi gelmeyebilir ama bizim politikalarımızın kökünde bu anlayışın yatması mecburiyetindeyiz. Bir başta bir başa sanayi tesisleriyle, yüksek teknolojiyle, her konuda biz varız diyen bir anlayışla yönetmek zorundayız. Her çalışan insan rahatlıkla geçinebilecek bir gelir elde edecek. Bu bizim idealimiz. Biz ülkemizi bir baştan, bir başa yüksek teknoloji içeren, bizi zenginleştiren, ihracat imkanını bize veren tesisleri kurmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu, “Biz ülkemizi bir baştan bir başa sanayi tesisleriyle, yüksek teknolojiyle, her konuda biz varız diyen bir anlayışla yönetmek mecburiyetindeyiz. İşsiz tek insan kalmayacak, herkes rahat geçinebileceği bir gelire sahip olacak” dedi. 

Karamollaoğlu konuşmasını şu sözlerle noktaladı: 

“14 MAYIS’TA ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR”

“TOGG arabası, insansız hava araçları, tanklar, bunların hepsini sergiliyorlar. Televizyonlarda da gösteriyorlar. Ama bizim insanımızın ihtiyaçlarına nasıl çare bulacaklarını söyleyemiyorlar. Çünkü bilmiyorlar. Biz size vadediyoruz, nasıl çözeceğimizi de anlatıyoruz. 14 Mayıs’ta Türkiye’de hakikaten bir zihniyet, yönetim değişikliğine ihtiyacımız var. Bu arkadaşlar artık hantallaştılar. Kendilerini değiştiremiyorlar. Siz bu arkadaşları değiştireceksiniz. İktidara, Millet İttifakı gelecek. Sayın Kemal Bey inşallah 13. Cumhurbaşkanımız olacak. Kurulacak hükümet vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını demokratik bir ortamda, insan haklarına yaraşır bir şekilde karşılayacak. 14 Mayıs’ta desteğinizi bekliyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.”

MANSUR YAVAŞ: RANT İMPARATORLUĞUNU BIRAKMAK İSTEMİYORLAR

Karamollaoğlu’nun ardından İzmirlilere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Sevgili İzmirliler biz artık alıştık, normal seçimi unuttuk. Siyasi partilerin görüşleriyle yarıştığı dönem bitti artık. Seçime gidiyoruz, sürekli üzerimize bir şey sallamaya devam ediyorlar. Her şeyi tükettikleri, 21 yılın sonunda artık söyleyecekleri söz kalmadıkları için sürekli olarak bir şeylerle suçluyorlar” ifadeleriyle sözlerine başladı.

Mansur Yavaş, “Nefret dilini yok edeceğiz. Türkiye’yi normal siyasetle buluşturacağız. Yuh çekip nefesinizi dahi harcamayın. ‘Kaybedersek darbe olur’ diyorlar. Size kaybettirmek için buraya geldik. Bundan daha doğal ne var? Seçime girebilirsiniz ama kazanmak yasak! Demokrasi yerini bulacak, milletin iradesi sandığa yansıyacak, çıktığı şekilde kabul edeceksiniz. 25 yıllık rant imparatorluğunu bırakmak istemiyorlar! Anketleri gördükçe saçmalıyorlar.’

Mansur Yavaş açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

“RANT İMPARATORLUĞUNU BIRAKMAK İSTEMİYORLAR”

“25 yıllık rant imparatorluğunu bırakmamak, çocukları televizyonları futbol takımlarıyla oynatmak için, etrafındaki bir sürü insana rant vermek için iftira atıyorlar. ‘Bunlar yönetemez, küçük bir ilçenin belediye başkanı’ dediler. Belediyenin 5 milyar borcunu ödedik, bir sürü ödüller aldık. Ama en önemlisi uluslararası şeffaflık ödülü aldık. Artık ihaleler canlı yayınlanıyor. ‘Yardımları kesecek’ dediler, en az 100 misli daha insani bir şekilde devam ediyor. ‘İşten adam çıkaracak’ dediler, bir kişi bile çıkarmadık. ‘Bunlar seçilirse maaşları ödeyemez’ dediler. Baktılar ki anketler kötü, şimdi yapılanları da ona bağlayın. Anketleri gördükçe saçmalamaya devam ediyorlar. Ankara’da ‘PKK’lılar sayaç okuyacak’ dediler. Cumhuriyetin başkentinde PKK’nın ne işi var, söyleyecek başka söz mü kalmadı. Seçildik, çözüm sürecinde söktükleri T.C. tabelasını söktükleri yere taktık.”

“BU DÜZEN ONLARIN İŞİNE GELİYOR”

“Baktılar bunlar tutmadı, İstanbul seçimlerinde aynılarını söylediler. ‘Devletin bekası gider, İstanbul düşerse Mekke düşer, Kudüs düşer’ dediler. Seçimi iptal ettiler. İstanbul’u Sayın İmamoğlu 805 bin oy farkla kazandı. Gerekli dersi verdi. Çok daha iyi oldu. Villalarını, çakarlı arabalarını, torpili, 3-5 maaşı, liyakatsızlığı bırakmak istemiyorlar. Bu düzen onların işine geliyor. ‘Yarın seçimi kazandığı zaman şampanya içerek kutlayanları mı yoksa alnı secdeye değenleri mi’ seçeceksiniz diyor. Biz seçimi kazandığımız akşam, otobüsün üstünde şunu söyledik: ‘Ankara halkı bizi seçti, asla zafer olarak görmüyoruz çünkü bize oy vermeyenler düşmanımız değil’ diyerek başladık. Sabah gittik, Hacı Bayram Camii’nde şükür namazımızı kılarak göreve başladık. Siz bizi ne sanıyorsunuz? Şampanyayla kutlamak deyince aklıma şu geliyor: Uçakta bir tane fotoğraf var. İktidarın bakanı şampanyayı çekmiş çekmiş sızmış. Hatırlıyor musunuz? Ona tek kelime söz ettiğini duydunuz mu? Çok dindar geçiniyorlar ya, her Cuma günü Google’dan ayet bulup bulup sallıyoruz diyen var ya, ona tek kelime ettiğini duydunuz mu? Bir de büyükelçi yaptılar. Kendi partilerinden biri uygunsuz bir olaya karıştığında ne dediler, ‘günah işleme özgürlüğü var’ dediler. Başkasına haram, bunlara her şey helal”

“BUNLAR MEVSİMLİK VATANSEVERLER”

“Siz iktidara ilk geldiğinizde ‘bir lokma, bir hırka’ diye geldiniz. Şu an servetiniz nasıl? Onları bilmem ama halkın fakirleştiği kesin. Ev sahibiyle kiracılar boğuşuyor, öğrenciler nasıl okuyacağını düşünüyor, ülke mülteci deposu olmuş, sınırlar delik deşik olmuş ama ‘sus terörist’ diyorlar. En son söyledikleri laf, ‘bu adamlara devlet mi teslim edilir’ diyorlar, bak bak… Devlet mi teslim edilir dedikleri kişiler içinde, sayın Cumhurbaşkanı Adayımız en az 27 buçuk yıl devlette çalışmış devleti biliyor. Kaç yıldır da siyaset yapıyor. Sayın Babacan bakanlık yapmış. Şimdi peki ne yapıyorlar, ekonomi bozulmuş, çaresiz kalmışlar. Hangi bakanı geri getirebilirim diye uğraşıyorlar. Ona da çare bulamayınca, bu sefer terörizmle suçlanıyoruz. Bu ülkede terör ile suçlanacak son kişi Kemal Kılıçdaroğlu’dur. PKK, Karadeniz’de kendisine suikast yapmıştır. Bütün söylenenler mutabakat metninde yazılıdır. Onun haricinde söylenenlerin hepsi yalandır. Bunlar mevsimlik vatanseverler”

EKREM İMAMOĞLU: KAZANIYORUZ, 86 MİLYON KAZANIYOR

Mansur Yavaş’ın ardından kürsüye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu geldi. İmamoğlu, ” İmamoğlu, “7’nci ok yani hanımcılık” pankartını okuyarak “7’nci ok yerleşti” ifadelerini kulllandı.

Ekrem İmamoğlu, “Milletin evlatlarına güveniyoruz. Mustafa Kemal Atatürk bize hem Cumhuriyet’i hem milletin Meclis’ini hem de demokrasiyi emanet etti. Kazanıyoruz İzmir. Millet İttifakı bu milletin ortak aklı, ortak ruhu, birliği, Birleştirici güç lazım. 6 liderin ortaya koyduğu bu birlikte, Millet İttifakı birliği muhteşem. Aslında bu ittifakın en önemli kazanımlarından biri İstanbul. Milletin iradesinin bir arada oluşuyla kazandık” sözleriyle İzmirlilere seslendi. 

İmamoğlu, “Millet İttifakı kazanırsa darbeymiş. Hadi oradan! Utanmadan hırsızlar dediler millete. 13 bin oyu yeterli görmeyen akla 806 bin oyluk Osmanlı tokadı attılar. Kazanıyoruz!.. 86 milyon insanımız kazanıyor. Bir avuç insan, ben her şeyi bilirim diyen akıl kaybediyor. Ben her şeyin sahibiyim diyen akıl tıpış tıpış evine gidiyor. Asla bölünmeyeceğiz. Oyları bölmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığında oyumuz 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na. Oyumuzu böldürmeyeceğiz. Oylarımız Millet İttifakı’na” dedi. 

“HAZIR OL TÜRKİYE: ORTAK AKIL İŞ BAŞINA GELİYOR”

Ekrem İmamoğlu’nun hitabından öne çıkanlar şöyle oldu:

“Türkiye’nin sorunları çözülsün, ekonomi rahatlasın istiyoruz. Mutfaktaki yangın sönsün istiyoruz. Paramız pul olmasın istiyoruz. Gençleri, yeniden işe aşa üretime ve geleceğin teknolojileri ile buluşsun istiyoruz. Hep birlikte bunun için çalışacağız. Ortak akıl iş başına geliyor. Hazır ol Türkiye. Biz ortak akılla, demokratik katılıma, her konunun muhatabıyla sorunları çözüme kavuşturmaya hazır bir ekibiz. Biz bu konuda en büyük referansı şehirlerimizde yaşattık. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’de, Antalya’da, Aydın’da, Muğla’da, Eskişehir’de, Tekirdağ’da bütün şehirlerimizde bu erdemli tavrı bütün başkanlarımızla ortaya koyduk. Çünkü biz Millet İttifakı’nın ruhuyla çalışıyoruz. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu güzel kenti, kurtuluşun son noktasını koyup bizi Cumhuriyet’le buluşturan o yolculuğun ışığının yandığı şehrin sakinleri, sahadaki demagojik cümlelere aldanmayın. Millet İttifakı’nın güçlü kadroları, arkamızdaki toplumsal güç, 86 milyon için seçim kazanacak.”

ALİ BABACAN: 14 MAYIS SEÇİMLERİ BİR REFERANDUM

Ali Babacan İzmirlilere, “İttifaklar var, bir metre uzunluğunda oy pusulası var. Ama 14 Mayıs seçimleri aslında bir referandum. İki tercih var önümüzde: Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kriz mi, hukuk mu? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı, bahar mı?” diye sordu. 

Ali Babacan; “13 Mayıs’ta, seçimlerden bir gün önce Avrupalı gençler Eurovision şarkı yarışmasını konuşacak. Türkiye katılmıyor bile. Kopardılar, uzaklaştırdılar bu ülkeyi. 2003 yılında Sertap Erener bize birinci olarak büyük bir gurur yaşatmıştı. Yine aynı gururu yaşayacağız. Madonna’yı, Metallica’yı, Rammstein’ı, Roger Waters’ı, Rihanna’yı ve çok sayıda müzisyeni kendi ülkemizde ağırladık. Hepsi geldi Türkiye’yi. Ne zaman oluyor, düzgün yönetildiğinde” dedi.

Ali Babacan’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle oldu:

“TÜRKİYE’DE VATANDAŞLARIMIZ EN YÜKSEK STANDARTLARI HAK EDİYOR”

“İzmir 15 Mayıs sabahına çoktan uyanmış. Güzel İzmir’in dağlarına bahar çoktan gelmiş. İzmir umut dolu. İzmir neşe dolu. Gençler bu iktidar ne diyor. İş var ama gençler iş beğenmiyor diyor. Arkadaşlarım beğenmediğiniz ne varsa haklısınız. Bugünkü hayatınız çocukken hayal ettiğiniz hayattan farklıysa elbette beğenmeyecekseniz. Yarınlarınızı göremiyorsunuz elbette beğenmeyeceksiniz. Haklısınız. Biz de beğenmiyoruz. Bu ülkenin sizlere bir gençlik borcu. Sizlere bir gençlik borcumuz var.

Hedefimiz her alanda ama her alanda Avrupa standartlarını yakalamış bir Türkiye. Çünkü Türkiye her alanda en iyisini hak ediyor. Demokrasi, temel hak ve özgürlükte, ekonomide, sağlıkta, sanatta Türkiye en iyisini hak ediyor. Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımız en yüksek yaşam standartlarını hak ediyor. Bu ülke çok güçlü bir ülke ama kötü yönetiliyor. Bu güzel ülke iyi yönetildiği zaman 1923’ten bu yana, gördük ve yaşadık. Dürüst ve ehil insanlar başa geldiğinde bu ülke nasıl uçuyor yaşadık.”

GÜLTEKİN UYSAL: TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal; “Bir İçişleri Bakanı var. Diyor ki, ’14 Mayıs 2023 seçimleri bir darbe girişimiymiş!’ Anadolu’da güzel bir söz var: Takke düştü, kelle göründü. Onlar demokrasiye ruhen de lafzen de hiçbir zaman inanmadılar. Adları ak olabilir ama alınlarının ak olmadığını gördük. Utanın, utanın! Seçim beyannamesi açıkladılar. Beceriksizliklerinin, başarısızlıklarının itirafnamesi” ifadelerini kullanarak 21 yıllık AKP iktidarına seslendi. 

Gültekin Uysal; “Türkiye’de terör örgütleriyle iş birliği ile yapma imtiyazı Sayın Erdoğan’da. PKK ile, FETÖ ile işbirliği yapabilir. Yetmedi, Gaffar Okkan’ın katillerini listelerinde aday yaptılar! Bizim vatanseverliğimiz mevsimlik bu mevsimlik milliyetçiler gibi olamaz” diye konuştu.

Gültekin Uysal’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle oldu:

“ÇALMA İŞİNİ İYİ BİLİYORLAR”

“Türk milleti yetki istediler yetki verdi. Güç istediler, güç verdi. Mutlak güç istediler, mutlak güç verdi. Beylere o da yetmedi. Dediler ki dilimizden dökülen kanun olsun. Şaibeli bir referandumla onu da geçirdiler. Biz uçacağız, kaçacağız dediler. Dediler ama bu rejimin fiilen işlemeye başladığı günden bu güne milletin sofradaki ekmeği küçüldü.

Şimdi Türk milletinin kendilerini mazeret bırakmayacak şekilde 4 tane 5 yıllık kalkınma planı uygulayacak zaman vermiş olmasına rağmen hâlâ çıkmışlar millete vaatte bulunuyorlar. Utanın, utanın.

AKP Genel Başkanı Erdoğan çıktı, seçim beyannamesi açıkladı. Aslında seçim beyannamesi değil, beceriksizliklerinin itirafnamesi. Çalma işini iyi biliyorlar. Allah var. Haklarını teslim edelim. Neymiş? Mülakatı kaldıracaklarmış. 21 yıldır ÖSYM’de soruları çaldırdınız, mülakatlarla milyonların hakkını yediniz, şimdi sureti haktan görünerek sanki bu 21 yılda bu kayırmacılığı, bu ahbap çavuş düzenini bunlar inşa etmedi. Gençlerin benim hakkımı ne şah, ne padişah ne reis yiyebilir dediği gün bilesiniz ki adalet işliyor demektir.”

AHMET DAVUTOĞLU: YENİ BİR TÜRKİYE’DE ÖZGÜRLÜKLER HAKİM OLACAK

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu; “Yeni bir Türkiye’de özgürlükler hakim olacak. Bu bizim size sözümüzdür. Bu özgürlüklerin hayata geçmesi, kutuplaştırmanın bitmesi için tam ve kamil demokrasi için yola çıktık. Söz veriyor musunuz?” ifadeleriyle İzmirlilerden Millet İttifakı için destek istedi. 

Davutoğlu; “Sinan Ateş’in katillerini mahkemeye çıkartacağız. Hiç kimse adaletten kaçamayacak. Talimatla değil vicdanla karar veren hakimlerin yargısı karar verecek. Vicdanlarıyla karar veren hakimlerin olduğu bir düzen kuracağız” dedi. 

Ahmet Davutoğlu, Binali Yıldırım’ın “Bu seçim, işgalcilere karşı istiklal mücadelesi seçimidir” sözlerine; “Seçim kazanarak başbakan olmadı, parti içi oyunlarla geldi. Diyor ki: ’14 Mayıs’ta yabancı istilacılara memleketi terk etmeyeceğiz.’ Tarihimizde olmadığı gibi geleceğimizde de hiçbir cumhurbaşkanına ‘Aptal olma’ diye mektup yazılamayacak” ifadeleriyle yanıt verdi.

Ahmet Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: 

“BURADAN SESLENİYORUZ, KORKMADIK, KORMAYACAĞIZ”

“Aramızdaki farklar büyük Cumhur İttifakı’yla:

1- Demokrasi ve özgürlükler. İnsan hakları. Cumhur İttifakı denen bu yamalı bohça yoluna devam ederse ki edemeyecek, bugünkü baskılar devam edecek. Ama biz gelirsek, 13 cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcıları olarak biz özgürlük alanlarını genişleteceğiz. Hiç kimse ötekileştirilmeyecek. Gençler bir tweet dolayısıyla cezalandırılmayacak. Herkes istediği gibi konuşacak, istediği gibi yazacak, istediği gibi giyinecek.

2- Adalet. Devletin dini adalettir diyen bir inançtan geliyoruz. Adaletin olmadığı hiçbir yerde huzur olmaz. Güven olmaz. Geleceğe herhangi bir şekilde umut olmaz. Bugün talimatla yürüyen yargı mekanizmasını tam ve bağımsız bir yargı sistemine dönüştüreceğiz.

3- İnsan onuruna yakışır bir hayat standardı ve ekonomi bir düzen. Bugün bu düzen, ucube cumhurbaşkanlığı sistemi, devlet kaynaklarını yakınlarına peşkeş çeken sistem fakiri daha fakir yaptı. Esnafımız çaba sarfetti kredi borçlarıyla ezildi. İşçilerimiz emeğinin karşılığını alamadı, enflasyonun altında ezildi. Kur korumalı mevduat adında faizcilere peşkeş çekilen 200 milyar Türk lirasını, arka kapıdan satılan 218 milyar Türk lirasının hesabını sorarak, tek tek milletimize dağıtacağız.

4- Size siyasi ahlâk, temiz siyaset sözü veriyoruz. Türkiye’de yolsuzluk düzeni hakim, kimse hesap sormuyor. Bir bakan kendi şirketinden bakanlığında dezenfaktan sattı, Erdoğan onu teşekkür ederek uğurladı. Ülkenin toprakları imar baronlarına peşkeş çekildi. Türkiye dışarıdan narko olarak anılan bir devlet haline geldi. Başbakanlığımıza mani olan siyasi ahlak, imar yasası, ihale yasası tekrar gündeme gelecek. Sayın Kılıçdaroğlu’yla siyasi ahlakı Türkiye’de egemen kılacağız. Herkes malvarlığı beyanında bulunacak.

5- Devletimizin kurumları büyük ölçüde yıprandı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti nevzuhur bir devlet değildir. Ben buraya Konya’dan geldim. Selçuklu başkentinden cumhuriyetimize kadar… Devletimiz itibar kaybetti. Mülakatlar üzerinden niteliksiz insanlar devlet kadrolarını doldurdu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bütün kurumlarıyla ayağa kaldıracağız. 

İçişleri Bakanı çıktı, ’14 Mayıs bir sivil darbe girişimidir’ dedi. Yani bir siyasetçi ilk kez seçimlere siyasi darbe dedi. Çünkü kendisinin kafasında darbe mantığı var da ondan. Bir korku yaymaya çalışıyorlar. Yüreğimize korku salmaya çalışıyorlar. Biz buradan sesleniyoruz, korkmadık, korkmayacağız. Sizden de söz istiyoruz. Korkmadık değil mi, söz mü? Hiçbir güç milli iradeye engel olamayacak. Her bir oyumuza sahip çıkacağız, söz mü?”

MERAL AKŞENER: 14 MAYIS AKŞAMI SAYIN ERDOĞAN VE ARKADAŞLARINI NEZAKETLE EMEKLİ EDECEĞİZ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; “Çakabey’in İzmir’ine tarih bilgisi olmayanlar gavur İzmir dedi. Kazanırsak işgalci olacakmışız ya İzmir işgali sonlandıran İzmir. İzmir’e gavur diyenler cumhuriyet kurucularına da 2 ayyaş dediler. 2 ayyaş sözüne karşı önce kadınlar sonra gençler ayağa kalktı. 14 Mayıs akşamı 13. Cumhurbaşkanı sayın Kılıçdaroğlu seçilecek, Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını nezaketle emekli edeceğiz” dedi. 

Meral Akşener; “İlk kurşunu atan Hasan Tahsin’in evlatları olarak; ‘Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet’ diyoruz. Duy Recep Bey, emekliye sevk edildin” ifadelerini kullandı. 

Meral Akşener; “Her aileden bir oy istiyorum. Çünkü şu ana kadar en çok eziyet gören benim. Bize ‘sürtük’ dendi, bana ‘fosforlu’ dendi. Her aileden bir oy istiyorum. Moralim için istiyorum, ailem için istiyorum, torunum için istiyorum” diye konuştu.

Meral Akşener’in açıklamasından öne çıkanlar şöyle oldu:

“İZMİR BU HARAMİ DÜZENE SON VERECEK”

“Asıl Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu gelecek ve size hitap edecek. Bütün arkadaşlarımız hangi şartlarda seçime gidildiğini anlattı. Ama siz zaten bu bizi yöneten kafadan, zihniyetten görüyorsunuz. Tarih bilgisi olmayanlar ‘Gavur İzmir’ dedi. Tarihinizi bilmezseniz bir şehre bunu dersiniz. Ama İzmir, ‘gavur olmamayı’ öğreten şehirdir. İzmir, 14 Mayıs gecesi eğer biz kazanırsak, ‘işgalci’ olacakmışız ya, işgali sona erdiren İzmir, bugün burada gördüğüm İzmir kararını vermiş. Atatürk’ümüzün bıraktığı İzmir, milletimizi bölüp parçalayan, vatandaşlık satan, 11 milyon Suriyeliyi ülkemize dolduran bu harami düzene son verecek. Onu görüyorum ben. Ama bir şey var, İzmir’e ‘gavur’ diyenler, Cumhuriyetin kurucularına da ‘iki ayyaş’ dediler. Sonra ne oldu, o iki ayyaş sözüne karşı önce kadınlar, sonra gençler ayağa kaldı. 14 Mayıs akşamı inşallah mutlaka 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu seçilecek, kendisini alkışlarla makamına oturtacağız. Erdoğan ve arkadaşlarını da nezaketle emekli edeceğiz.

Biz bu mitingde sadece Kılıçdaroğlu’na oy istiyoruz. Sayın Babacan da isteyince ben de istemek zorundayım kısacık. Burada bütün siyasi görüşten insanlar var. İYİ Partililer elbette hem Sayın Kılıçdaroğlu’na hem de kendi logosuyla seçime giren İYİ Parti’ye oy verecekler. Özellikle CHP seçmenine saygım sonsuz. Ama her aileden bir oy istiyorum.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Millet İttifakı İzmir’de moral buldu!
Yorum Yap