İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında yapmış olduğu açıklamada, “Türkiye’de kadınların şiddete maruz kalması, kadınların eğitime, iş hayatına ve siyasete katılımında engeller bulunması; ivedilikle çözülmesi gereken ortak sorunlarımızdır.” ifadelerini kullandı. Yeneroğlu açıklamasında şunları kaydetti:
“Dünya genelinde her 3 kadından biri şiddetin değişik biçimlerine maruz kalmaktadır. Ülkemizde ise her 10 kadından 4’üne, eşi veya beraber yaşadığı erkek tarafından şiddet uygulanmaktadır. Türkiye’de ne yazık ki son 324 günde 302 kadın, erkekler tarafından öldürülmüştür. Bu veriler, kadına şiddet konusunda hepimizi teyakkuza geçmeye davet etmektedir.
Kadınları yaşamın her alanında; evde, işyerinde veya kamusal alanda kuşatan bu şiddet, sadece kadınların değil, bütün toplumun sorunudur. Tahkir edici sözlerden psikolojik şiddete, tacizden cinayete kadar uzanan bu utanç skalasında yaşanan her bir şiddet vakası fazla, her bir kadın cinayeti toplumsal vicdanımız için yeni bir yaradır.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması için atılması gereken en önemli adım, zihniyet değişimidir. Şiddet, hayatın her alanında kadınların erkeklerle eşit bir şekilde topluma katılımlarını sağlamakla azaltılabilir. Kadına yönelik şiddeti bitirmek için mevzuatlarımızda insan hakları temelli yaklaşımlar var olmasına rağmen; özellikle yasaların uygulanması ve izleme mekanizmalarının etkili şekilde denetlenmesi noktasında önemli problemler mevcuttur. Soruşturma ve cezalandırma süreçlerinde, faillerin ceza indirimlerinin ve istisna hallerinin ortadan kaldırılması, problemin çözümünde etkili olacaktır. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nda kadına karşı işlenen suçlar ve cezalar yeniden gözden geçirilerek, kadına şiddet eylemlerinin “cinsiyet duyarlı” bir yaklaşım ile açıkça ve özel nitelikte bir suç olarak yeniden tanımlanması gerekmektedir.
Diğer bir sorun ise, kadınların yaşadığı işsizlik sorunudur. TÜİK 2018 verilerine göre kadınların işgücüne katılım oranları %34,2, istihdam oranları ise %29,4’tür. İşgücüne dahil olmayan 15 yaş üstü kadın nüfusu yaklaşık 20 milyondur. Araştırmalar Türkiye’de her 5 kadından sadece birinin iş hayatına katılabildiğini göstermektedir. Kadınların sosyal ve ekonomik yaşama aktif katılımları için devlet politikalarının; kadınların istihdama katılımı, sosyal desteklere erişimi, kreşlerin yaygınlaştırılması ve iş saatleriyle uyumlu hale getirilmesi yönünde düzenlenmesi etkili çözümler olacaktır.
Veriler, Türkiye’de kadınların eğitime erkeklerden daha az erişebildiğini göstermektedir. Eşit eğitim koşulları sağlanarak kadınların hem iş hayatında hem de kamusal alanda konumlarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Bunun için devlet politikalarının; eğitimde, kadın-erkek eşitliğine dayalı olarak düzenlenmesi, kız çocuklarının erken evlendirilmesine karşı etkin mücadelenin gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
Bu düşüncelerle, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, kadınlarla dayanışmamı ilan ederek, tüm kadınların toplumumuzda hak ettiği yere ulaşmalarındaki engellerin kalktığı bir Türkiye temenni ediyorum.”