Sakarya’nın tarihi simgelerinden biri, Şeyh Müslihiddin Camii, ziyaretçilerini bekliyor.
Bizim Sakarya Gazetesi Sahibi Adnan Yüksel, gazeteci yazar Yusuf Cinal ile birlikte Kaynarca’da ziyaretlerde bulundular.
Sakarya’nın olduğu kadar, Anadolu’nun işaret taşlarından biri olan “Şeyh Müslihiddin Camii” ziyaret edip bilgilendiler.
Aslen Kaynarcalı olan ve Serdivan’da yaşayan Portre Yazarı, Edebiyatçı Fahri Tuna, Bizim Sakarya Gazetesi sahibi Adnan Yüksel ile kadim dostu gazeteci, yazar, eğitimci Yusuf Cinal’ı, doğup büyüdüğü topraklarda ağırladı.
Sakarya’nın milli kahramanlarından Kuvayı Milliyeci Halit Molla’nın kabrini ziyaret eden Yüksel ve Cinal, buradan Kaynarca’ya geçerek, Türk tarihinin önemli işaret taşlarından biri olan Şeyh Müslihiddin Camiyi ziyaret ettiler.
Cami cemaati ve din görevlisi ile mahalle sakinlerinden Hatice Kara’nın da hazır bulunduğu ziyarette, Kaynarcalı Portre Yazarı, Edebiyatçı Fahri Tuna, “Şeyh Müslihiddin Camii’nin dünü ve bugünü” hakkında konuklarını bilgilendirdi ve caminin, eski halinin korunarak, Prof. Dr. Mustafa İsen döneminde restore edildiğini ve kaybolmakta olan bir eseri. gün yüzüne çıkardıklarını belirtti.
EN ESKİ ESER
Cami yanına, Büyük Kaynarca Köyü halkının yeni bir cami yaptırmalarına rağmen, ibadetlerinin büyük bir bölümünü burada yaptıklarını, ramazan aylarında ve Cuma günleri, burada özel toplantı ve buluşmalar gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.
Sakarya’nın en eski camilerinden biri olan “Şeyh Müslihiddin Camii’nin, Sakarya’da birden fazla “Orhan Gazi” camisinin bulunduğunu, bunlardan birinin de Adapazarı Orhan Gazi Camii olduğunu söyleyen Tuna,” ne yazık ki, diğer camileri koruyamadık ” diyerek, üzüntüsünü dile getirdi.
ŞEYH MÜSLİHİDDİN CAMİİ?
Şeyhler’de yer alan en önemli tarihi eser, bugünkü adıyla Büyük Kaynarca Köyü’nde yer alan Şeyh Muslihiddin Camii’dir. Nahiyeye adını veren bu caminin yapımı Âhi teşkilatından Şeyh Muslihiddin tarafından XIV. yüzyılda yapılmıştır. Şeyh Muslihiddin Camisi yapı olarak, Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, 1767 numaralı defterde yer alan H. 902 (M.1486) tarihli Vakfiyede, Hacı Kıssahan namı ile şöhret bulan Muslihiddin Mustafa Bin Cüneyd tarafından yapıldığı, vakfiyede bahsedilen yapılardan biri olduğu anlaşılmaktadır.
Bugün Şeyh Muslihiddin Camisi olarak isimlendirilen yapı, vakfiyeye göre zaviyeli bir camidir. H. 1236 (1820) tarihinde Kaymaslı Mehmed Ağa’ nın cami için yaptırdığı çeşmenin kitabesindeki bilgi, yapının XIX. yüzyılın ilk çeyreğinde tamir edildiği anlaşılmaktadır.
Muhtemelen yeni caminin, okulların, köy öğretmeninin ve imamının evlerinin bulunduğu alanlarla birlikte, köylünün tarım alanları Kıssahan El-Hac Muslihuddin Mustafa bin Cüneyt Vakfı’na aittir.
AHŞAP YAPI
Şeyh Muslihiddin Camii etrafında mezarlık (hazire), tarla ve dere bulunan bir arazi üzerinde yer almaktadır. Şeyh Müslihiddin Camii ampir motiflerle süslenmiş, kirişler arası kütüklerle doldurulmuş, kütüklerin üzeri ince ve muntazam tahtalarla kaplanmıştır. İçten ve dıştan tamamen ahşap olan caminin temelleri taştır. Kadınlar mahfili U şeklinde olup cami dikdörtgen planlıdır. Ön cephede ve sağ cephede olmak üzere iki kapısı bulunuyor. Cami eski bir mezarlığın içinde bulunmaktadır.
Camiinin bulunduğu köye, hem Adapazarı –Kaynarca, hem de Adapazarı, Söğütlü, Ferizli, Karasu üzerinden de ulaşmak mümkündür.