Bir pazar yazası da benden
Koca ülkenin bilinci,bakın buna akademik olanları da dahil,Kibirleri ile kişilikleri ile tam olarak burada ele veriyorlar kendilerini..
Üç kuşak iki kuşak önce şehirli olmuş kendisinden sonra şehirli olanlara tepeden bakıyor.Zengin fakire tepeden bakıyor. Yasalarca üst ırk ve inanç kimlikleri alt ırk ve inanç kimliklerine tepeden bakıyor. Erkek kadına tepeden bakıyor.İnsan canlısı hayvana tepeden bakıyor.Bu toplum gelişmeyi ve dönüşmeyi en başta yanlış bellediği için mürekkep yalayınca okumuş, güzel giyinince medeni,şivesiz konuşunca “ben oldum” falan zannediyor kendini.O sebeble üstenci davranış çok normalleşmiş. Gocunmuyorlar bile.Aşağılayan da aşağılananda gocunmuyor.Bu üstenci dile ve davranışlara tepki verdiğinde,onur dediğinde kendi açımdan kendi deneyimlerimden vereyim örneği anlamayanlarla cebelleşmekle geçti şu ömrüm.Önce aile ve yaşadığın kişi durur karşında onurum,kişiliğim dediğinde,(kendimden bilirim yıllar sonra aldatan bir eş,ayrılacam dediğimde onurumla oynama demişti.Neye göre onur??)sonra otoriteler,sonra karşı cinsler,sonra okumuş aydın devrimci ateist laiklik satanlar,sonra dindarlar.Hepsinin alt bilincine baktığınızda da köle bilincinden özgürleşememiş erkil erkekler ve edilgen dişiler görürsünüz.
Ee bu ham erkil ve dişil benliklerin varoluşu şekilcidir,itibar ölçüleri kariyer ve paradır, özgüven ölçüleri angarada dayım var stilidir.Bir ünlü tanısa kendini güçlü hisseder.. yani yancılık,yani yanmasacılık.
Dün birbirlerini yalayanlar çıkarları çatışsın bir kurşun eksik olur aralarında.Varolmak için birilerinin kuyularını kazarlar. Arkadan eleştirirler yüzüne canım cicim olurlar.
Senin önüne yatarlar kişileri kaynatırlar, on söyler anlatırlar,sen bir söylesen onu götürüp ona buna bin satarlar.. İşte buna da nezaket derler. Yüze konuşmamayı kibarlık bilirler.Larç ve laçka ilişkileri iletişim zannederler.Kokuşmuşluğun, goygoyculuğun adına gelişim diyenlerin aydın olduğu yerde,elbette vasat dedikleriniz baş olacaktır.Velhasılı kelam kişilik onuru yoksa orada her b.okluk vardır.
İyi pazarlar diliyorum
Zuhal Kayhan yazıyor