O yana dönder beni, bu yana dönder beni?

Sevgili okurlar,
“Kar geliyor, gelecek” derken, yüksek, yüksek tepeler beyazlandı..
Kar, gelecek demektir, umut demektir, bereket demektir..
Hani büyüklerimiz, “ayva bereketi karşısında, bu yıl kış çok sert geçecek” derlerdi ya, hatırladınız mı?
O nedenler, çiftçimiz, köylümüz, toprakla uğraşanlar, kar bekliyor…
Niye mi?
Elbette, bereket için, bolluk için!
Bu bir kültür değerdir, yıllarca böyle gelmiş, böyle söylenmiş ve tecrübe edilmiş..
Kar, soğuklar getirir, ama bereketi de getirir..
Toprağın karla buluşması, o bereketin kaynağıdır..
Şöyle, lapa, lapa yağsada, Atatürk Bulvarı’nda bir aşağı, bir yukarı, kar sevinçleri yaşayabilsek?
Kar sevinçleri…
Zamanla, her şey nasıl da değişiyor?
Artık, ta Keremali dağının zirvesinde bile elektki var..
Ya, Sapanca , Kırkpınar yamaçları?..
Yollar, ışıl, ışıl dağlar ve teleferik lüksü..
Bizim çocuklar, motosikletleri ile Keremali safarilerinde..
Hey yavrum, hey!
Zenginlik, bu ya?

O YANA DÖNDER BENİ?
“O yana dönder beni, bu yana dönder beni!
Üreğimde yare var, tabibe gönder beni”
Nida Tüfekçi’nin seslendirdiği bu türküyü kaç kişi hatırlar ki?
Bir Kerkük türküsü Abdülvahit Küzecioğlu’ndan alınmalıdır..
Sevgili Akyazılı dostumuz, sanatçımız İsmail Özmert’te, Keramali için bir türkü kaleme aldı ya..
Dinledim, harika sözleri var..
Ama, türkü olarak benimsenmesi için halkımızın teveccühüne mazhar olması gerek!..
Yeni türkü motifli eserleri de, sırada bilirim..
Nereden, nereye?
“Çayır ince biçilmez,
Su bulanık içilmez,
Bana diyer yârdan geç?
Yâr şirindir geçilmez..”
Vay, vay, vay?
Kim sevdiğinden vaz geçer ki?

KAZAKİSTANLI SANATÇI?
Bu dizeler bana. Kazakistanlı sanatçı, gazeteci, akademisyen Ansa Mustafa’yı hatırlattı..
O bir anne, o bir sanatçı, o toplumun gözü, kulağı sesi..
İşte bu yanını, eserlerine ne güzel yansıtmış..
Çoğu kere, siyah-beyaz çalışmaları var..
Ara sıra, renkli çalışmaları da göz kamaştırmıyor değil?..
Almatı’da, “3.Uluslararası Türkçe Konuşan Gazeteceler Forumu”, bünyesinde, Ansa Mustafa, bir sergi düzenledi..
Tam, tamına, sergiye 56 Eserini getirip, görücüye çıkardı..
Bu yolda, ona elbette, Kazakistan’ın çalışkan atom karıncası, kanatlı meleği Naziya Bissenova, destek oldu..
Hanımefendi, mütevazzi ve kendinden, yaptığı işten son derece emin ve haz alan, bir sanatçı timsali..
“Çağımızın illet alışkanlıklarını, hastalıklarını resimlere yansıtmış” Ansa Mustafa..
“Çağımızın illeti, dijital teknolojisini”, ne güzel yansıtmış eserlerine..
Bir anneyi, bir babayı konu edinmiş..
“Yetişkin kuşağın, cep telefonlarına nasıl esir edildiğini”, çizmiş te, çizmşi..

ESARETİN BİR BAŞKA YÜZÜ?
Esaretin, bir başka yüzü bu!
İlla esaret, demir parmaklıklar arkasaında mı olur?
Ya çocuklar, bebekler?..
Ta, anne karnından itibaren başlayan,” bir telefon serüveni “ ele alınmış..
“Çocuklara, emzik yerine sunulan tep telefonlarını, ne güzel anlatmış” Ansa Mustafa!..
Büyükleri esir aldığı yetmemiş gibi, “bu illet hastalık cep telefonları ile tabletler ile çocuklarımıza nasıl da bulaştırılmış”, eserlerinde görmek mümkün!
“İnternet, cep telefonu, tabletler”, sınır tanımıyor ya?
Bir başka “kültür emperyalizmin kolları” sarmış bizi!
“O yana dönder beni, bu yana dönder beni,
Üreğimde yara var, tabibe gönder beni!”
Bu yeni çağın illet hastalıklarının, çaresi varmıdır ki?
Kahvehaneler basılsın, sandalyeler devrilsin, kahveler dökülsün!
Ne güzel çözüm?
Hey yavrum, hey!
Kim, kime hizmette ya?
İşin, yani vahametin farkındamıyız ki?
Tebrikler, Ansa Mustafa!
Konu ancak, bu kadar güzel işlenebilirdi..
Ellerine, yüreğine sağlık ve selamlar..
Yusuf Cinal yazıyor, 18 Aralık 2023

TAZİYE!
Sevgili okurlar,
Gazetemizin duayen çalışanlarından, güzel insan, ustamız Mansur Yılmaz’ın, emekli ilkokul öğretmeni Bediya Nihat Barut’u kaybetmenin üzüntüsünü hep birlikte yaşadık!..
Adapazarı Acıelmalık köyü sakinlerinin yakından tanıdığı, Sakarya, Düzce ve İzmit’teki sevenlerinin gönlünde taht kuran öğnetmenimizi, berzah alemine göndermenin üzüntüsünü içindeyiz..
Allah, gani, gani rahmet, cennet mekan eylesin!
Ailesi ve sevenlerinin başı sağolsun!
YC/Bizim Sakarya Gazetesi