Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Hayat dediğin ne ki?

Hayat dediğin ne ki?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Birçok defa sizlere,”hayat dediğin ne ki, işte geldik gidiyoruz..ve ardından, bir varmış, bir yokmuş” diyerek, “özetlediğimiz yaşam kesitleri” unutulur mu?
Bu süreçte, “sağlıklı, başarılı bir hayat, herkesin özlemi ve dileğidir” elbette!
Doğum sevinçleri, hayat yolundaki yürüyüş, okul ve iş hayatı, meslek edinme ve evlilik ile taçlanan yaşamın, uzun ince bir yolunda, sizi bekleyen “ihtiyarlık günleri ve zorlukları sonrası, hayata veda anı üzüntülerini”, nasıl anlatmalı ki?
İşte, tam da bu nokta da, sevgili muhterem merhum anneceğimin dilindeki o türkü, aklıma gelir:
“Bir of çeksem, karşıki dağlar yıkılır..
Bugün posta günü canım sıkılır..
Sıkılır aman, aman, aman,
Bugün posta günü, canım sıkılır.
Sıkılır aman, aman, aman..”
Öyle ya, bir of çekmenin ardından, karşı ki dağların yıkılması, yaşanılanların büyüklüğünün göstergesidir ya?
Peki, “posta günü”, ne ola ki?
Bugünün gençleri, bu günün önemini anlamını, bilir mi ki?

BEKLENTİ BÜYÜK!
Beklenti büyüktür, sevgiliden, sevdiklerimizden,” bir haber, bir mektup, can sıkıntısını giderecektir ya”, posta günü, bu heyecan ve ötesinde, beklentilerin oluşmaması ile can sıkıntısı normaldir!
Sen gel, bu can sıkrıntısında bir of çekme ve karşı dağlan yıkılmasın?
İşte böyle,”can sıkıntısı içinde, 1 Temmuz 2024 Günü, Hasselet Jesse Hastanesi’ninin kapısını”, çaldık..
Önceden haberleştiğimiz gibi, dalında uzman ve meslek tecrübesini bildiğimiz Dr. Abdullah Kaya bizi bekliyor.
Kendisine ayrılan, ofisinde bizi kabul ederek, tanıştık, hoş-beşten sonra, sıra derdimizi anlatmaya geldi..
Bizi takip eden okur ve dostlarımızın bildiği ve bunları paylaştığımız için, “kalbimizden rahatsızlığımız” sözkonusu..

Dr. ABDULLAH KAYA
Hasselt Jesse Hastanesi Dr. Abdullah Kaya, bizi dinledi, konu hakkında bilgilendi ve kararını verdi..
“Kalp üzerindeki, üç tıkalı damar için operasyon” gerekiyor!
“- Yusuf Bey kardeşim, geçmiş olsun!..Erken teşhis çok önemli..Benden önceki arkadaşların yolundan giderek, gerekli operasyon için hastanemiz uygun..Bir anjiyö uygulması başarısız olmuş..Bu vesile ile kalp üzerindeki üç damarın değiştirilmesi ve operasyonun kapalı gerçekleştirilmesi için hemfikiriz.. Öyleyse, bu işi 4 Temmuz 2024 Günü gerçekleştirebiliriz..Ne dersin” diyesiydi..
İki aylık beklentimizin ve sıkıntılarımızın ardından, mutlu haber ile Brüksel’e döndük..
3 Temmuz 2024 tarihi itibarı ile Jesse Hastanesi yolunu tuttuk..
4 Temmuz 20024 Sabah saatleri operasyon için hazırladık..
Bizim için vakit tamamdı..

TESLİMİYET!
Dr. Abdullah Kaya ve ekibine emanet idik, artık!
Bize ayrılan 617 Numaralı odadan bizi alıp, narkoz bölümüne götürdüler..
Orada adımız, doğum tarihimiz soruldu ve “bizim için bir nefes, sessizlik saatleri” başladı..
“Güven”, ne kadar önemli..
“O güvenle hastaneye gitmek, güvendiğin doktorun kollarına teslim olmak”, çok önemli..
Uzatmayalım, sabah saatlerinde başlayan yolculuğumuz, “öğle saatlerinde yoğun bakım odasında” son buldu..
Benim gibi diğer hastalar, sıralı “yoğun bakım odalarında” yeniden hayata gözlerini açıyordu..

İLK ZİYARETÇİM OLDU?
İlk ziyaretçimiz, Dr. Abdullah Kaya oldu..
Göz, göze geldik..
Gülümsüyordu..
“İyimisin” diye seslendi..
Başımı sallayarak, kendisine ve ekibine teşekkür ettim.
Dr. Abdullah Kaya, “ Yusuf kardeşim, iki tıkalı damarı değiştirdik. Geçmiş olsun! Üçüncü damar kalp altında olduğu için değiştiremedik..Ama merak etme, hastaneden çıkmadan onu da, stend uygulaması ile açacağız” dedi..

TEKRAR OPERASYON
Dediği gibi, 8 Temmuz 2024 Günü, tıkalı üçüncü damara da stend takıldı ve “üç damarın gürül, gürül akışını, bizzat görmenin bahtiyarlığı içinde”, 9 Temmuz 2024 Tarihinde, evime döndüm..
Başta Hasselt Jesse Hastanesi yönetimi, ekibi, çalışanlyarı ve Türk kökenli uzman Dr. Abdullah Kaya’ya, ne kadar teşekkür etsem azdır..
Ya bizzat ziyaretime gelen, telefon eden, sanal ortamdan “sağlık ve şifa” mesajları gönderenler, sizleri unutmak olur mu?
Hatırlanmak, ne güzel!
Siz, siz olun, sakın sağlığınızı sakın ihmal etmeyiniz!
Hayat dediğiniz, “bir üflemelik zaman dilimi” işte!
Tekrar merhabalar!
Yusuf Cinal yazıyor,  2 Ekim 2024


 


Hayat dediğin ne ki?
Yorum Yap