Sevgili okurlar,
Siz olsanız, bu köşedeki yazınıza, nasıl başlarsınız?
Bir kere, hemen şunu söyleyeyim ki, “MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Meclis Grup Toplantısındaki çıkışı, güne değil, haftaya bomba gibi” düştü?
Bu çıkış, yeni değil elbette!
Zira, Devlet Bahçeli, daha önce de, bizleri şaşırtmadı mı?
PKK Terör Örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan için, ” Çıksın gelsin, Mecliste konuşma yapsın, örgütü lağvetsin, terör bitsin” demedi mi?
Ya, “Kurucu Önder” ifadesi?
Milletin Meclisinde, bir terör örgütü elebaşı sının konuşması ha?
Ne adına?
“Terörsüz Türkiye!”
Vay be!
Nereden, nereye değil mi?
Bu Bahçeli değil miydi, terör örgütü PKK Elebaşısı APO( Abdullah Öcalan) için, meydanlara ip atan?
Gel de, “Dağlar seni, delik deşik ederim/ Kalbur alır toprağını elerim/ aman, aman dumanlı dağlar…” türküsünü söyle me?
Vay be, nereden, nereye?
Hem de, ne adına, kiminle?
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile..
Süreci, hepimiz biliyoruz!..
Bu, tek başına olamazdı?!..
“Bir hükümet, bir devlet projesi” olarak sunulan, bu projenin halkta çok itibar gördüğünü, kim söyleyebilir?
TBMM(Türkiye Büyük Millet Meclisi) Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş başkanlığında, “bir Komisyon kuruldu ve toplantılar” başladı..
Ardından, “İmralı Adası ziyaretleri hız” kazandı..
“Gidip, gelmeleri, Mecliste toplantıları”, takip etti..
Sonunda, “Komisyondan bir heyet, İmralı’ya gitsin” talebi geldi..
Günler, günleri kovaladı ve bu talep havada kaldı..
Söz ve talep ortadaydı!..
Öyle ya, İmralı’da hükümlü olarak cezasını çekmekte olan PKK Elebaşısı, bunca masum askerin, sivilin, öğretmenin, memurun, çoluk-çocuğun katili APO(Abdullah Öcalan) ile “bir heyet görüşsün istemi”, niye bu kadar sürüncemede bırakıldı?
Ne o, ne bu?
Kamuoyu baskısı elbette!
Bu baskı, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da, “bu süreçte frene basmasına sebep” oldu..
Bu istemi, ağırdan aldı..
Zira, bir yandan “Terörsüz Türkiye” projesi ile, öte yanda, “büyük rakip olan ve CHP(Cumhuriyet Halk Partisi) ile büyük çıkış yakalayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye başkanı arkadaşları, bürokratları, hatta gazeteciler Fatih Altaylı, Merdan Yanardağ ve diğer tutsakların durumu, sürece olumsuzluk gölgesi” düşürüyordu!..
Bir de, Selahattin Demirtaş?
Haydi gel, çık işin içinden?
Of, of, “Ela gözlerini sevdiğim dilber/Gönlüm sana küstü halim nice olur..” türküsü şimdi hatırlanmaz mı?
Bir yanda “terörsüz Türkiye” projesi, “bir yanda rakibini köşeye sıkıştırmış olan ve üstelik iktidarı kaybetmek istemeyen bir zihniyetin hesapları ve baskın üstüne, baskın yapan Devlet Bahçeli” çıkışları!?
Bitti mi?
Hani CHP’nin eski Genel Başkanı, papucu çoktan dama atıldı ya, Kemal Kılıçdaroğlu ne diyordu?
“Biz bitti demeden, bitmez!”
İşte, beri yanda, “hem Cumhurbaşkanı aday, adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için sürdürdüğü” amansız mücadele..
Karar anı, ya?
Kim, nasıl karar verecek, bakalım?
Durumun tam ortasına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin,” Salı Meclis Grup Toplantı konuşması” düştü..
Vay babo, vay!?
Ne diyor, Bahçeli?
“Üç Maymunu oynamanın ne alemi var?..İmralı’ya gidilmesine ayak sürülmesinin bir manası yok. Hiç kimse bu ziyarete yanaşmayacaksa, alırım yanıma 3 arkadaşımı İmralı’ya gitmekten gocunmam!”
Haydaa!
Ne işin var, çaydaaaa?
Ne yarmış, be?
Bunun üstüne,”Hacel obasını engin mi sandın/Ayağında potin var, zengin mi sandın” türküsü, ne güzel gider!
Güne, haftaya, bombayı patlattı Bahçeli..
Bakalım, ardından nelere tanıklık edeceğiz?
Yusuf Cinal yazıyor, 20 Kasım 2025
