Bir ülkede veya bölgede gerçekten terörü yok etmek yada zararsız bir düzeye çekmek istiyorsanız, uzun, orta ve kısa vadeli stratejiler ve taktikler üzerinde ev ödevinizi iyi çalışmanız ve bu konuda minimum 50 yıllık milli planlar yapmanız gerekmektedir.
Terörizm ile gerçekten mücadele için bir ülkede, çok iyi operasyonel ve analizci bir istihbarata ve kaliteli elemanlara, özgür ve uluslararası çalışan bir medyaya, demokratik ve yurtsever düşünen ulusal ve uluslararası çalışan STK’lara, siyasi partilere, meslek odalarına, analiz ve düşünme yeteneği olan ve kullanılabilecek bilgi üreten gerçek bilimsel araştırma ve geliştirme merkezlerine, üniversitelerde de bu konularda eğitim verecek ve bilim adamı yetiştirecek kürsülere, caydırıcı milli güç olarak ta uzun, kısa, orta menzilli milli balistik füzelere ve nükleer başlıklı silahlara, uzay teknolojisine, yüksek, orta ve kısa irtifada milli hava savunma teknolojisine, kendi milli yazılımı ve milli üretimi olacak teknolojiyle donatılı Hava, Kara ve Deniz kuvvetleri, Jandarma ve Polis Kuvvetleri envanterlerine, ‘dostluktan’ düşmanlığa geçmiş kuvvetlere karşı da açık açık operasyon düzenlenen ve yaptıklarının cezasının misliyle kesileceğini gösteren örneklere, teröristlerin tüm yönetici kadrolarına karşı dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, 24 saatten fazla aynı yerde olamayacaklarını ve bulundukları yerde yok edileceklerini hissettiren ölçüde operasyon düzenleyen ve defalarca bunu örnekleyen ve bunu her daim enselerinde hissettirecek uluslararası bir birim olarak çalışan, hukuki olarak ta tam yetkili çok ama çok özel bir özel kuvvetlere sahip olmanız gerekir.
Ayrıca buna paralel olarak bir ülke, uluslararası düzeyde çok belirgin olarak ta ve göstererek dost artırıcı bölgesel, küresel ve teke tek diplomatik, akademik, ekonomik, siyasi ve askeri işbirliğini kendisini merkez alarak kaygısız bir şekilde ve milli çıkar hesabına göre yapmak zorundadır. Bu gibi konularda devlet kendi milletine kesinlikle tartışmaya yer bırakmayacak ölçüde gerekli güveni vermelidir.
Terörizm konusunda bir ülkede O ülke milletinin de bu konuda bilinçlendirilmesi çok gerekli ve önemlidir.
Bundan dolayı O ülkedeki bilim adamları ve STK’lar tarafından terörizmi bir tema olarak bilimin ışığında işleyip milleti sadece duygusal değil ama aynı zamanda bilgi ve bilinç düzeyinde hazırlaması ve kaliteli olarak tavır almasını sağlamaları da gerekmektedir. Bu O ülkenin milletinin de konuyu iyi bilen bilim adamlarınca, halka açık konferans ve medya programları yaparak terörizm konusunda terörizme destek veren emperyal güçler ile bölge ve ülkedeki terörist örgütler konusunda hazırlanması ve uyanık tutulması amacı doğrultusunda yapılmalıdır.
Burada, bölgedeki terörizm olgusu ve terörist unsurları finanse eden yada destekleyen tüm uluslararası güçler, milletin ve devletin neyle karşı karşıya olduğu çeşitli yönleriyle ve seviyeleriyle açık açık anlatılmalıdır.
Ayrıca terörizm ile gerçek bir mücadele edildiğini göstermek ve milleti tatmin etmek içinde, O ülke içindeki terör örgütleriyle ilişkili tüm siyasi parti, medya, STK vs hukuk esas alınarak yasaklanmalı, sorumluları hukuk önünde kesinlikle cezalandırılmalıdır.
Bu durum millete doğru bir şekilde anlatılarak milletin bu konuda demokratik birliği, dirliği ve bütünlüğü sağlanmalıdır.
Tüm bunları yapabilmek içinde, gücünü kendi Anayasasından alan O ülkenin siyasi iradesinin, bağımsız karar alma yeteneği ve yöneticilerinin yüksek cesareti ve entellektüel kalitesi olması gerekir.
Bu gibi hassas konularda tereddüt, konuyu zamana yayma ve bilgisizlik O ülkenin milletine ve devletine zarar verir. Ve bu zarar gittikçe öyle bir hal alır ki ‘ sahte demokrasi ve özgürlük’ adına ihanete kadar gider. İhanetinde derecesi yoktur. Millet ve Devlet bu konuda hesabını iyi yapmalıdır. Çünkü bu konu bugün ve gelecek için, O ülke için ulusal ve uluslararası düzeyde ekonomik, askeri, siyasi ve güvenlik alanında olumlu gelişmenin olması gerektiği, dirliğin kesintisiz sağlanması gerektiği, hukukun üstünlüğünün uygulandığı, demokratik ve barış içinde yaşanabilecek bir ülke konusudur. Kimse bu gibi konularda bahane deme lüksüne sahip değildir.
Son olarak söylemek gerekirse, Terörizm bilindiği gibi gerçekten bir insanlık suçudur. İnsanlığın bu gibi konularda ulusal ve uluslararası olarak ta işbirliği yapması gerekir. O ülkenin milleti de bu gibi konularda sadece ulusal değil uluslararası da düşünmesi ve kendi STK’ları aracılığıyla ulusal ve uluslararası çalışması gerekir.
Ama tabi ki bu konuda her şey den önce terörist saldırılara uğrayan O ülkenin milleti ve devleti de kendi ayakları üzerinde kendi kafasını kullanarak durması ve özgün hareket etmesi gerektiğini anlaması ve bunu uygulaması gerekmektedir.
SEFA YÜRÜKEL YAZIYOR
Sosyal Antropolog ve Etnograf
Soykırımlar ve terörizm araştırmacısı