Alman basınında çıkan haberlerde, Almanya’nın Türkiye’ye seyahat yasağının kaldırılmamasının nedeni olarak Türkiye’de korona virüs tedavisinde hidroksiklorokin maddesi bulunan sıtma ilacının kullanılması gösterildi. Söz konusu maddenin bulunduğu sıtma ilacının kullanımı Almanya’da yasaklanmıştı.
Almanya’nın korona virüs salgını nedeniyle Türkiye’ye uyguladığı seyahat yasağını kaldırmamasının nedeniyle ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Alman basınında çıkan haberlere göre, Almanya’nın Türkiye’ye seyahat yasağının kaldırılmamasının nedeni olarak Türkiye’de korona virüs tedavisinde içinde hidroksiklorokin maddesi olan sıtma ilaçlarını kullanması gösterildi. Almanya’da korona tedavisinde hidroksiklorokin kullanılmasına izin verilmiyor.
Almanya Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını kaldırmamakta ısrar ediyor. Spiegel’in Almanya Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberde, Türkiye’de Korona virüsü tedavisinde etken maddesi hidroksiklorokin olan ilaçların kullanılmasının seyahat uyarısının kaldırılmamasının nedenlerinden biri olduğu öne sürüldü.
Haberde, Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın bu zorunlu tedavi nedeniyle seyahat uyarısının gevşetilemeyeceği görüşünde olduğu belirtildi. Alman tarafının Türkiye’ye seyahat uyarısının kaldırılması için bu tedaviden vazgeçilmesi gerektiği mesajı verdiği ifade edildi. Haberde, Alman turistlerin Türkiye’de COVID-19’a yakalanmaları halinde sıtma ilacı ile tedavi edilmeleri ihtimalinin Berlin’de rahatsızlık yarattığına işaret edildi.
Türkiye’de hastaneye yatırılan COVID-19 hastalarına uygulanan tedavide sıtma ilacının etken maddesi hidroksiklorokin kullanılıyor. Bu ilaçların COVID-19 tedavisindeki etkisi ve hastalar için oluşturduğu riskler tam olarak bilinmediği gerekçesiyle Almanya’da ise hidroksiklorokin kullanılmasına izin verilmiyor.
‘TEDAVİYİ AYRINTISIYLA ANLATTIK’
Türkiye Turizm Bakanlığı da iddiaların doğru olup olmadığı konusunda DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı. Türkiye ve Almanya arasındaki görüşmelerde hidroksiklorokin tartışmasının gündeme geldiğini doğrulayan Turizm Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, haberdeki konunun yeni olmadığını, Alman makamları ile yapılan görüşmelerde bu ilacın birkaç hafta önce gündeme geldiğini söyledi.
Yetkili, konunun Antalya’daki büyükelçiler toplantısında konuşulduğunu, 14 günlük karantina meselesi ile ilgili Robert Koch Enstitüsü’ne bir mektup gönderdiklerini ve bu mektupta tedavi protokollerini ayrıntılı şekilde anlattıklarını da dile getirdi.
‘TEK YÖNTEM BU DEĞİL’
Alman makamlarına Türkiye’de çeşitli tedavi yöntemleri olduğunu, sıtma ilacının tek tedavi ilacı olmadığını ve ayrıca hastanın izni olmadan herhangi bir ilacın uygulanamayacağını aktardıklarını ifade eden Turizm Bakanlığı yetkilisi, “Sağlık Bakanlığı çeşitli protokolleri hastaya soruyor ve o hangisini isterse onu uyguluyor, yani istemediği bir ilacın uygulanması söz konusu olamaz. Türkiye olarak tedavi protokollerini sadece Almanya ile de değil her ülkeyle paylaşmış durumdayız” diye konuştu.
RİSKLİ BÖLGE OLARAK GÖRÜLÜYOR
Spiegel’in haberine göre, Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın seyahat uyarısını kaldırılmamasının bir diğer nedeni de Robert Koch Enstitüsü’nün Türkiye’yi riskli bölgeler arasında göstermesi. Almanya’da corona virüsü salgınında tek yetkili kurum olan Robert Koch Enstitüsü bu sınıflamayı enfeksiyon sayılarını temel alarak yapıyor. Buna göre, Türkiye’de bir hafta içinde 100 bin kişi arasında koronavirüs testi pozitif çıkanların sayısının 50’den fazla olması risk olarak değerlendiriliyor.
ÇAVUŞOĞLU BERLİN’E GİDECEK
Almanya’nın seyahat uyarısını bir an evvel kaldırmasını isteyen Türkiye girişimlerini sürdürüyor. Bu çerçevede, gelecek hafta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Berlin’e giderek seyahat uyarısının kaldırılmasını sağlamak için temaslarda bulunması bekleniyor.
ARAŞTIRMALAR DURDURULDU
Sıtma ilacının etken maddesi hidroksiklorokinin yan etkileri tartışmalara neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İngiltere’de hidroksiklorokinin yan etkilerine işaret eden bir bilimsel bir makale üzerine bu madde ile yapılan COVID-19 araştırmalarını durdurmuştu.
Tıp dergisi, The Lancet’in daha sonra geri çektiği makalede klorokin ve hidroksiklorokinin COVID-19 tedavisine uygun olmayabileceğine dikkat çekilerek kullanımlarının ölüm oranlarını artırdığı ve kalp ritim bozukluğuna yol açtığı yönündeki verilere yer veriliyordu. Dergi, daha sonra bazı verilerin şüpheli olduğu gerekçesiyle makaleyi geri çekmişti. Ancak DSÖ, hidroksiklorokinle ilgili araştırmalarına henüz yeniden başlamadı.
Haberde, Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın bu zorunlu tedavi nedeniyle seyahat uyarısının gevşetilemeyeceği görüşünde olduğu belirtildi. Alman tarafının Türkiye’ye seyahat uyarısının kaldırılması için bu tedaviden vazgeçilmesi gerektiği mesajı verdiği ifade edildi. Haberde, Alman turistlerin Türkiye’de COVID-19’a yakalanmaları halinde sıtma ilacı ile tedavi edilmeleri ihtimalinin Berlin’de rahatsızlık yarattığına işaret edildi.
Türkiye’de hastaneye yatırılan COVID-19 hastalarına uygulanan tedavide sıtma ilacının etken maddesi hidroksiklorokin kullanılıyor. Bu ilaçların COVID-19 tedavisindeki etkisi ve hastalar için oluşturduğu riskler tam olarak bilinmediği gerekçesiyle Almanya’da ise hidroksiklorokin kullanılmasına izin verilmiyor.
‘TEDAVİYİ AYRINTISIYLA ANLATTIK’
Türkiye Turizm Bakanlığı da iddiaların doğru olup olmadığı konusunda DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı. Türkiye ve Almanya arasındaki görüşmelerde hidroksiklorokin tartışmasının gündeme geldiğini doğrulayan Turizm Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, haberdeki konunun yeni olmadığını, Alman makamları ile yapılan görüşmelerde bu ilacın birkaç hafta önce gündeme geldiğini söyledi.
Yetkili, konunun Antalya’daki büyükelçiler toplantısında konuşulduğunu, 14 günlük karantina meselesi ile ilgili Robert Koch Enstitüsü’ne bir mektup gönderdiklerini ve bu mektupta tedavi protokollerini ayrıntılı şekilde anlattıklarını da dile getirdi.
‘TEK YÖNTEM BU DEĞİL’
Alman makamlarına Türkiye’de çeşitli tedavi yöntemleri olduğunu, sıtma ilacının tek tedavi ilacı olmadığını ve ayrıca hastanın izni olmadan herhangi bir ilacın uygulanamayacağını aktardıklarını ifade eden Turizm Bakanlığı yetkilisi, “Sağlık Bakanlığı çeşitli protokolleri hastaya soruyor ve o hangisini isterse onu uyguluyor, yani istemediği bir ilacın uygulanması söz konusu olamaz. Türkiye olarak tedavi protokollerini sadece Almanya ile de değil her ülkeyle paylaşmış durumdayız” diye konuştu.
RİSKLİ BÖLGE OLARAK GÖRÜLÜYOR
Spiegel’in haberine göre, Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın seyahat uyarısını kaldırılmamasının bir diğer nedeni de Robert Koch Enstitüsü’nün Türkiye’yi riskli bölgeler arasında göstermesi. Almanya’da corona virüsü salgınında tek yetkili kurum olan Robert Koch Enstitüsü bu sınıflamayı enfeksiyon sayılarını temel alarak yapıyor. Buna göre, Türkiye’de bir hafta içinde 100 bin kişi arasında koronavirüs testi pozitif çıkanların sayısının 50’den fazla olması risk olarak değerlendiriliyor.
ÇAVUŞOĞLU BERLİN’E GİDECEK
Almanya’nın seyahat uyarısını bir an evvel kaldırmasını isteyen Türkiye girişimlerini sürdürüyor. Bu çerçevede, gelecek hafta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Berlin’e giderek seyahat uyarısının kaldırılmasını sağlamak için temaslarda bulunması bekleniyor.
ARAŞTIRMALAR DURDURULDU
Sıtma ilacının etken maddesi hidroksiklorokinin yan etkileri tartışmalara neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İngiltere’de hidroksiklorokinin yan etkilerine işaret eden bir bilimsel bir makale üzerine bu madde ile yapılan COVID-19 araştırmalarını durdurmuştu.
Tıp dergisi, The Lancet’in daha sonra geri çektiği makalede klorokin ve hidroksiklorokinin COVID-19 tedavisine uygun olmayabileceğine dikkat çekilerek kullanımlarının ölüm oranlarını artırdığı ve kalp ritim bozukluğuna yol açtığı yönündeki verilere yer veriliyordu. Dergi, daha sonra bazı verilerin şüpheli olduğu gerekçesiyle makaleyi geri çekmişti. Ancak DSÖ, hidroksiklorokinle ilgili araştırmalarına henüz yeniden başlamadı.
0
Mutlu
0
Üzgün
0
Sinirli
0
Şaşırmış
0
Virüslü
