Yabancı bir ülke vatandaşı olmak istediğinizde; önce mali durumunuza bakılır.
Yani nakitinize. İkinci sırada; okuma yazma, sonra vatandaşlık bilgisi sınavı yapılır.
Yani o ülkenin Anayasasını bilip bilmediğiniz sorgulanır.
Sonunda da ülkenin milli marşı size ezbere okutulur.
Bunun amacı; aynı ülkü etrafında birleşmiş bir toplum yaratmaktır. Bu arada size önce oturma izni verilerek; toplumla uyum ve eğitim dönemi geçirmeniz istenir. Şimdi bizim ülkemizi düşünün. İpini koparan; cahil, yoksul, okuma yazma bilmez, dini ağırlıklı bir çevreden gelen, Türk olmanın ne anlama geldiğini bilmeyen, ilkçağ canlıları tipindeki insanlar ülkemize dolduruluyor. Bu insanlarla girilecek bir savaşta nasıl milli birlik ve beraberliği sağlayacağız? Zaten bu kişiler ülkelerinde mücadele etmemek için kaçıp gelmiş insanlardan oluşuyor.
Ya da aç kalmış olanlardan.
Bu yapıdaki bir insan bu topraklar için savaşır mı?
Türkiye Cumhuriyeti; ülkesini seven, onun için ölümü dahi göze almış atalarımız tarafından gelecek kuşakların bir vatanı olsun diye kurulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti göçmen toplama kampı değildir.
Biz bu insanları tanımıyoruz.
Komşumuz kimdir bilmiyoruz.
Her yerde onlar çalıştırılıyor.
Çünkü ucuz iş gücü bazılarına tatlı geliyor.
Türkler tembel olduğu için çalışmıyormuş.
Bu büyük bir yalandır.
Çünkü yoksulluk sınırı altı bin lira, asgari ücret 2340 liradır.
Bu şartlarda nasıl çalışılsın?
Dışarıdan gelenler insan gibi yaşamın ne olduğunu bilmiyor.
Köle gibi çalıştırılmayı kabul ediyor.
Çünkü geldikleri topraklarda dini esaslı faşist yönetimler var. Oralarda nefes almak bile çok zor olduğu için burada kalabilmek için her köleliği kabul etmek zorunda kalıyorlar. Sayıları, nerede ne kadarının yaşadığı belli olmayan bu cahillerle nasıl ülkü birliği kurup, bir millet yaratacağız?
Bunlardan ne öğreneceğiz?
Zaten ülkenin yarısı Arap sever olmuş, kimliğini ve kişiliğini kaybetmiş durumda.
Ülkede meydana gelecek bir felaket anında bunlarla nasıl bir dayanışma içine girebileceğiz? Muhalefet partileri bu konuları niçin dile getirmez.
İktidarı artık eleştirmiyorum.
Çünkü ortada eleştirecek bir yapı kalmadı.
Olay bu halkın can güvenliği ve yaşam noktasına geldi?