1. Haberler
  2. Gündem
  3. Dini bilmez, dindarlar!?

Dini bilmez, dindarlar!?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ülkemiz insanı okumayı sevmez. Okumadığı için de gezdiği yerlerden hiç bir şey anlamaz. Onu da geçelim. Sorsak ülkenin yüzde doksandokuzu müslümanım der. Dinden soru sorsan yüzde biri bile doğru yanıt veremez. Bununla ilgili bir anımı aktarayım. Seksenli yıllarda Karasu Lisesinde dışardan bitirme din dersi sınavını yapıyordum. Onyedi köy imamı derecelerini artırmak için sınava girmişti. Ama sadece biri geçer notu zorla alabilmişti. En basit soruları dahi yanıtlayabilen bir imam çıkmamıştı. Siyaset, bilim, ekonomi, sanat, kültür, dini alanlarda hiç bir şey okumadığı halde ders veren milyonlarca ukâla yurttaşımız var. Dini konularda bir tartışmaya girince bir çok kişi “ben kuranı bilirim. Tek rehber Kuran’dır” der. Kuran’dan ayet okursun; “o kuranı kim yazmıştı” diye sorar. Çünkü ayeti bilmez. Aslında Kuran’ı hiç okumamış, okuduysa bile hiç bir şey anlamamıştır. Çünkü kuran tek başına okunduğunda hiç kimseye hiç bir şey veremez. Kuran’ı okuyup, anlamak için islam tarihi ve peygamberin yaşamını bilmek gerekir. Çünkü ayetlerin gelişi ile peygamberin yaşadıklarının bağlantısı vardır. Hangi olaydan sonra hangi ayetin geldiği mutlaka bilinmelidir. Bilmiyorsan okuma. Çünkü bilmeden okuma; boş ve anlamsız gelir. Hayatımın yarısı din kitapları okuyarak geçti. Siz kişilerin “tek rehber kitap kuran’dır” demelerine bakmayın. Bu doğru değildir. Ayrıca peygamber zamanında bir kitap ihtiyacı yoktu. Yani peygamber yaşarken bir kaynak kitap yazılmamıştı. İsterseniz sizi kısaca sizi islâm dini hakkında aydınlatıyım. İslam dininin bir masa gibi dört ayağı vardır. Din bu ayaklar üzerine oturur. Nedir bu ayaklar? 1-Kitap (kuran). Ne zaman yazıldığı net olarak belli değildir. Arapça Kuran kelimesi; kıraat yani okuma kelimesinden doğmuştur. Kuran da peygambere gelen ayetler derlenmiştir. İslami yaşam kuralları ve öbür dünya hakkında bilgiler içerir. 2-Hadis yani sünnet. Peygamberin sağlığındaki uygulamaları ve sözlerini içerir. Kuran’da olmayanları tamamlar. Örneğin kuranda namaz kılın, oruç tutun yazar. Ama detay vermez. Detaylar hadislerde yani sünnette açıklanır. 3-Tefsir- Yani yorumlama ve anlatma. Cahil toplumlarda kuran yorumlanarak anlatılır ve öğretilir. 4-Kıyas- Yani olanla olmayanı bulma. Bir çok detay kuran ve hadislerde yoktur. Örmeğin; kutuplarda altı ay gece, altı ay gündüz olur. Ve namaz kılma, oruç açma, oruca başlama saatleri problem yaratır. Buna islam bilgilenleri kuran ve hadislere bakarak sonuç çıkarır. Anladınız mı kardeşlerim. Şimdi tek rehber “kuran” diyenlerin aslında çok boş, din bilmez insanlar olduklarını. Üç anlamını bilmediği süreyi ezberleyen başımıza din alimi kesiliyor. Bu kadar okuyup, araştırmama rağmen hiç bir konuda iddialı değilim. Çünkü benim de bilmediğim çok konu var. Ama öğrenmeye ve farklı fikirlere her zaman açığım. Kuran’ın yazılış tekniği olarak gözlemlediğim çok şey var. Günümüzü ilgilendirmeyen bir çok olay kitaba eklenmiş, evlilikler, cinsel arzular gereksiz yere işlenmiştir. Bence bu kitap sadeleştirilerek okunması sağlanmalı. Bu yapı ile kimse okuyamaz, okuyan da okuduğunda hiç bir şey anlayamaz. Okuduğu şekilde yorum yapabilmek kafa karışıklığına neden olabilir. Sonuç olarak; dindar olabilmek için de çok okuyup araştırmak gerekir.
Erdal Bıçakcı yazıyor

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Dini bilmez, dindarlar!?
Yorum Yap