3-4 Bin nüfuslu, kasaba görüntüsündeki
Karadeniz kıyısındaki İlçem Karasu’dan,
60-70 bin nüfuslu, kilise ile caminin
yan yana kardeşçe yaşadığı,
hoş görülü insanlar diyarı, en güzel
Liseli gençlik yıllarını yaşadığım,
Akdeniz kıyısındaki İskenderun’a
gittiğimde tanımıştım ilk defa,
o, “Arslan Yürekleri…”
*
İkamet ettiğimiz Amerikan tipi
saç barakaları, ilk defa orada
görmüş, “Gavurdağı’ndaki
Yarıkkaya” sebebiyle, şiddetli
yağan yağmur ve çakan şimşeklerden
korkmamayı, o, “Arslan Yürekleri”
tanıdıktan sonra öğrenmiştim…
*
Deniz Eğitim Alayında geçen,
koskoca 3 yıl içerisinde, bugün
67 yaşında ve olabildiğimce, çağdaş
ve demokrat olabilmeyi, hep onlardan
gördüğüm ve birlikte yaşadığım
süreçler sonrası kazanmıştım…
*
İşte, Ülkemde yaşatılmak istenen
“Dinci Faşist” düzene karşı
başkaldıran, 104 Deniz Amiralinden
bir kaçını, bu şartlarda tanımıştım,
İskenderun’daki Deniz Eğitim Alayında…
*
Bitişik lojman komşumuz,
Teğmen Vedat Ersin ağabeyim,
eşi, annesi ve kız kardeşiyle,
birinci derece komşumuzdu…
*
O kadar örnek, o kadar ders
çıkarılabilecek bir aile yapıları
vardı ki, bugün, torun-torba sahibi
olan bendenizin, aile yapısında,
o günlerde gördüğüm sevgiye
bağlı, saygılı aile yapısının izleri
hep örnek olmuştur…
*
Görev aşkını, her şeyin üstünde
gören Vedat Ağabeyimle birlikte,
diğer subay arkadaşları da, bende her
daim sevgiyle birlikte saygı uyandırmıştır…
*
Ülkem, bugün, Atatürk’ün gösterdiği
“Muasır Medeniyetler” istikametinden
ayrılıp, “Dinci Tek Adam” zihniyetindeki
Ortadoğu bataklıklarına doğru
yönlendirilirken, Lozan’dan sonraki
en büyük diplomasi zaferi olan
Montrö’yü sulandırmak isteyenlere
karşı duran, dün görevleri başlarında
iken, ABD emperyalizmini Karadeniz’e
sokmadığı için, bugün, (Fetövari)
kumpaslara maruz bırakılmaktadırlar…
*
“104 Arslan Yürekli Gönüllü”
imzacıların, 7 nci sırasındaki
Vedat Ersin Amiral, “Koca
Yüreğiyle” kurulan bu tuzağa
hayır diyordu…
*
Bir başka “Arslan Yürek” ise,
ismini 98. sırada gördüğüm,
Kahveci Haşim Amcanın oğlu,
benim de ortaokul sıralarında
aynı sınıfta olmaktan büyük
gurur duyduğum, her sene
iftihar listesine giren,
aynı sınıfta olmaktan büyük
gurur duyduğum, Karasu’nun da,
medar-ı İftiharı, Necati Kurt Amiral…
*
Emekli olduktan sonra,
vazgeçilmez sevdası, Karasu’ya
yerleşerek Halkının gurur
kaynağı olmuş, bu “Arslan Yürek…”
Yaşadığı süreçlerde, “Atatürkçülükten”
başka, siyasetin hiçbir tarafında
bulunmadan, saygınlığını korumuş
Ama…
“Tekkedeki Amiral Görüntüsü”,
“Ayasofya’nın “Boynukalın İmamı” ile
Cumhuriyetin temel niteliği, Laiklik
karşıtı söylemleri,
“Boğazlarımızın, en büyük güvencesi
Lozan’dan sonraki en büyük kazanım
olan Montrö’nün, sulandırılmaya
çalışılması ile “Pusulasını” kaybetmiş
ülkesinin bu acıklı durumuna” o da,
o, “Koca Yüreğiyle” “Dur” demiş…
*
Gıyabında, tanıdığım, diğer
“Arslan Yürek” ise,43nci sırada,
çakmak çakmak gözleri ve kararlı
duruşlarıyla AKEPE zulmünden”
korkudan köşe bucak kaçanlara inat,
kararlı “Atatürk Yanlısı” duruşuyla,
her zaman gönüllerde yaşayan,
Deniz Harp Okul Komutanlığı
görevinden, 2010 da, TSK içerisinde
Fetö İmamlarının varlığına, iktidarca,
bir tavır alınmadığı gerekçesiyle,
istifa eden, Trabzon delikanlısı
Türker Ertürk Amiral…
*
Yine, Fenerbahçe Spor Kulübü
Yönetim Kurulundaki, basın
sözcülüğü ile, Fenerbahçelilerin
gönlünde taht kuran,
“Üç Yıldız Bir Penaltı” kitabıyla da
gıyabında tanıdığım, 16 ncı sıradaki
“Arslan Yürek”ise, “Kıbrıs Gazisi”
İzmir Beyefendisi, Atilla Kıyat Amiral…
*
“Düşünce açıklama” hak ve
özgürlüğünü kullanan bu Yiğit
ve Yurtsever insanlar gibi, emekli
olanlara değil de, görev başındaki
313 generale, 2004 yılında AKEPE
hükümetinin düştüğü teslimiyet ve
acziyet karşısında, suskun kalmaması
için mektup yazarak çare arayan
Devlet Bahçeli, bugün, emekli
amirallerin, deniz hukuku ile ilgili
kuşkularını dile getirmeleri
karşısında,
“Rütbeleri sökülsün,”
“Emeklilikleri iptal edilsin,”
“Korumaları kaldırılsın” gibi
kendisinin acziyetini gösteren
ifadelerde bulunmakta ne yazık ki…
(Anayasa Mahkemesi Kapatılsın,
Amirallerin Rütbeleri sökülsün
gibi ipsiz sapsız anlamsız
ifadelerle dengesini kaybeden
Bahçeli yarın Seçimler yapılmasın
derse, hiç şaşırmamak gerekiyor…)
“Dinci Faşist Düzene” karşı,
umut olma yolundaki Meral Hanım’ın,
bu “Haklı Duyuruya” karşı kullandığı
“Zevzeklik” ifadesi ise, kendisine
sempati ile bakanlarda, soğuk duş
etkisi yaratmış, demek ki, bunla da
yola çıkılmazmış dedirtti bu duyarlı kesime…
*
SON SÖZ OLARAK ;
Vedat Amiral…Necati Amiral…
Türker Amiral…Atilla Amiral ve
diğer “100 Arslan Yürek”
“YALNIZ DEĞİLSİNİZ…”
Muzaffer Tatlı yazıyor