Belçika’nın Liege kentinde uzun yıllar yaşayıp,mücadelesini verdikten sonra Brüksel yakınlarındaki bir kentte yaşamını sürdüren Mustafa Üner Sarı, basına olduğu kadar,siyasilere ve Türk temsilcilere yazdığı yazılar ile gündemden düşmüyor..
Bu defa farklı bir yazı yazan ve bir önceki yazısını Türkiye Cumhurişeti Brüksel Büyükelçisi Dr.Hasan Ulusoy’a gönderen Mustafa Üner Sarı, ısrarla bazı milli hususları ve suistimalleri dile getiriyor..
Gelin son yazısını birlikte okuyalım:
SİZLER,
Kırk bir yıldır (1980-2021), sabahtan akşama kadar hergūn vatan, millet, bayrak, din cennet, cehennem istismarinin seyyar satıcılığıni yapan,
SIZLER,
Yurt dışında Türkiye’ye ve Türk Ulusu’na mal edilen mide bulandırıcı görüntünün mimarlari ve varisleri,
SIZLER,
Diyanetci, milli görüşcü, islamci-ulkücü, fetullahcı, süleymancı, nurcu, sağcı, solcu, vs, sömürücü çetelerin ortaklari ve temsilcileri,
SIZLER,
Yurt içinde ve dışında gaflet, dalalet ve hatta ihanet içinde iktidara sahip olan ve Turk insanini fakru zaruret içine iterek harap ve bitap düşüren,
SIZLER,
Dahada ileri giderek şahsi menfaatlerini dusmanların siyasi emelleriyle baǧdastiran iktidar sahiplerinin sözcüleri,
SIZLER,
Belçika’da yerel Turkçe yayin yapan basin mensubu postuna bürünmüş siyasi ve dini çetelerin resmi veya gayri resmi çıkarcı sözçuleri,
SIZLER,
Sizler bilesiniz ki, biz unutmadık :
“Ey Türk Gençliği !
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Yerel Turkçe yayin yapan basin mensubu postuna bürünmüş siyasi ve dini çetelerin resmi veya gayri resmi sözcüleri,
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur !
Mustafa Kemal Atatürk
20 ekim 1927.”
İṣte bu ahval ve ṣerâit içinde bile ayaktayız, çūnkū unutamadık.
Saygilar ve selamlar.
Mustafa Üner Sari.