Sevgili okurlar,
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, “iki aylık periyotta yaptıklarını ve yapacaklarını” basın mensubu arkadaşlarımız ile paylaştı..
Yusuf Alemdar, Sakarya’da AK Parti siyasetleri ile bilinen biridir..
Partinin her kademesinde görev aldıktan sonra, üç dönem Serdivan’da görev ifa etmiştir..
Elbette, Serdivan’da görev yaptığı yılları da dikkate alarak, Sakarya’nın sorunlarını irdeledi..
Ben de, bu buluşmada seslendirilenleri, yani dillendirilenleri gazetelerden takip ettim..
Nerede olursam, olayım, “ülkemin, kentimin sorunları” benim önceliğimdir..
Bizim Sakarya Gazetesi, bu buluşmaya geniş bir yer verdi..
Öyle de, olması gerekiyordu..
Bir kere, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ı çok rahat ve başkanlık koltuğunda, “önceki yılların deneyim ve tecrübeleri ışığında görev yapacağı kanısı” öne çıktı..
Bu çok önemli, bir husus!..
Bir belediye başkanının, “kentinin sorunlarını ezbere bilmesi, yapacaklarını tek, tek sıralaması, her konuya vakıf olması” takdire yaşan bir durum..
Özellikle,” şeffaf belediyecilikten” söz etmesi en önemlisi..
AÇIK VE NET DURUŞ!
Demokrasilerde, bu “şeffaflık müessesesi” çok önemli..
Maalesef, AK Partili yıllarda, bu kelimeyi sıkça duymadık?
” Ne yaparsa, AK Parti yapar, biz biliriz, biz yaparız” anlayışlarını unutmak olmaz..
Böyle düşünüp, uygularsanız, o zaman millette bileti size keser!
İşte, “bu bakımdan 31 Mart 2204 Yerel seçimleri, bir tarih değiştiren, tarihi seçimlerdir..” diye bilmek çok anlamlıdır..
Sakarya’da “17-0 naralarının atıldığı” günleri unutmak olmaz..
Ne oldu?
Millet ne derse o?
Bu sebeple, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın, basın mensupları ile buluşması, Sakarya’nın sorunlarını konuşması, AK Parti siyasetlerinin bağlamında, açılım yapması, bu yumuşama siyasetinin de Sakarya’ya yansıtılması, herkes tarafından büyük kabul görüyor..
Milletimiz, “vıcık, vıcık siyasetten” bıktı, usandı..
Ne yapacaksan, ne söyleyeceksen, dobra, dobra söyleyeceksin..
KONU, SAPANCA OLUNCA?
İşte Alemdar’ın, bu çıkışı, bu tutumu Sakarya için, gelecek siyasetler için bir kenara not edilir..
Bu bakımdan Başkan Alemdar’ın çalışmalarını, duruşunu, anlayışını takdir ediyorum..
Böyle devam etmeli, ettirmeli..
Bakınız, konu Sapanca olunca, Alemdar neler söyledi?
“Sapanca Gölü bizim için çok kıymetli. 39 Su firması bu göl ve kaynaklarından yararlanıyor. Onlarla ilgili ciddi bir çalışma içindeyiz. Öte yandan yapıya uygun olmayan, Göl için tehlikeli olabilecek, tüm yapıları dümdüz ederek yürüyüş ve bisiklet yolları yapacağız.”
CENNETTEN BİR KÖŞE!Alemdar’ın, en anlamlı ifadelerinden birini yukarıya aldım..
Sapanca Gölü, “Sakaryalılar için cennet bir göl, bir nimet, masmavi bir nazar boncuğu, düşüncelerimizi, sevgilerimizi sörf yaptırdığımız, üstüne şiirler yazdığımız, şarkılar bestelediğimiz, çocukluk aşklarımızı yaşadığımız, rüyalarımızın gerçek imgelerinden”, üstelik tatlı bir içme suyu..
Başka ne demeliyim ki?
Zamanın Başbakanı Turgut Özal’a, “ilk başbakanlık toplantısında, bu gölün geleceğini ve hükümetin bu konuda düşüncelerini” sormuş biri olarak yazıyorum..
Çevreci bir anlayış ile Sapanca Gölü’nü koruyacaklarını, içme suyu havzası olarak Sapanca Gölü doğasına sahip çıkacaklarını söylemişti..
Yıllar yılı geçti?
DAHA NE DESİN Kİ?
Aynı sözleri, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’dan duymak, ne güzel..
Aslında, buna benzer sözleri edenler çok oldu ya?
Ya uygulamalar?
Ya, şu koruyucu, kollamacı siyaset?
Yine de, geç kalmış olunmaz!
Sapanca Gölü..
Sakaryalılar, bu gölü, telli duvaklı bir gelin edası ile kucaklamalı, gözü gibi bakmalı, bu göle..
Göl kenarında, Nilüfer çiçekleri açar..
Kuşlar, gelir, gider, uzaklara uçar..
Öyle, ya Sapanca Gölü, her akşam güneşin battığı yerde buluştuğumuz yerdir..
Alemdar, daha ne desin ki?
Lütfen, bu sözleri bir daha okur musunuz?
Tarihe mal olsun istiyoruz..
AH BE SAPANCA?
Nasıl da canına okuduk, o dik yeşil yamaçların, gölgesinde serinlediğimiz çınar ağaçları..
Can eriği, kirazı, elması Sapanca’nın..
Nedir o, “bungalav çılgınlığı”, gerçekten nedir?
Bırakın, koyun gitsin dereleri, çayları, Sapanca ile buluşsun..
Çağlasın pınarları, insanımız kana, kana sularından içsin!
Sahillerinde çocuklarımız buluşsun, gençlerimiz gelecek adına mumlar yakıp, dilekler tutsun..
Ah, be Sapanca?
Yusuf Cinal yazıyor, 14 Haziran 2024