Sevgili okurlar,
“Gündeme ilişkin, öne çıkan konuları irdelemesek” olur mu?
“Sakaryalı okurlarımız”, bu gelişmelerin dışında mı kalsın?
“Onları bilgilendirmek”, görevimiz değil midir?
Öyleyse, “haftaya damgasını vuran Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, son Amerika gezisi ile ilgili yansımalara”, bir bakalım mı?
Türk Heyetinin ziyaret öncesi, “beklentileri neydi, ne istedik, ne aldık”, demek lazım değil mi?
Bu cümle, bana rahmetli, zamanın başbakanı, cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı hatırlattı..
O, bu tür ziyaretler için,” hep bir koyacağız, çok şey alacağız” diyerek, “bir tüccar edası” sergilerdi..
Demek ki, bu “tüccar diplomatik anlayış”, bize pek te yabancı değil..
Öyleyse?
“Bir koyup, iki almak”, kim istemez ki?
DİPLOMATİK JESTLER?
Türk Heyeti, Amerika ziyareti öncesi, Amerika’ya bir takım “diplomatik jestler” yaptı..
Bizim, “diplomatik jestler” dediğimiz bu durumu, “öncü diplomatik rüşvetler olarak”, yorumlayan siyasileroldu?..
Yorum bu, tınlayan oldu mu?
Dahası, imam bildiğini, okumadı mı?
Evet, Amerika’da, “gerçekten bir tüccar zihniyeti ile ülkesini yöneten bir Donald Trump” vardı..
Biz de ise, “bakkaldan süt alamazsınız” diyen!
Karşı liderin, huyunu ve suyunu çok iyi bilen bir siyasi anlayış ile Türkiye, “Amerika’nın birçok ürünlerine vergileri” kaldırdı..
Niye ki?
“Bu vergi muafiyetinden, badem, ceviz, fıstık ve diğer ürünler, payına düşeni” aldı mı?
Gel keyfim gel de?
Bu ürünleri, ülkemizde üretenlerin durumu ne olacak?
Bak işine yahu!?
Sen ne bilirsin?
Git, öğrende gel!
GÜNDEME YANSIYANLAR?
-Şu, F 35 Uçakları ile ilgili verdiğimiz para ne olacak?
-Yine, F 35 Uçakları ortaklığımız?
-F 14 Uçakları revizyonu, yedek parçalar?..
-Halk Bank Meselesi?
-Ruhban okulu..
-Nadir elementler konusu..
-Enerji ve gaz anlaşması..
-Nükleer işbirliği…
– Le Boeing 737 uçak alımı
Say, say bitmiyor!..
Kısacası, “Amerika Birleşik Devletleri(ABD) ile Türkiye arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari işbirliklerinin geleceği, bir ölçü de, bu buluşmada” şekillendi..
Televizyonlara da yansıyan görüntüler arasında, “Donald Trump’un, Erdoğan’ın koltuğuna dokunuşu, oval ofis buluşmalarındaki samimiyet”, çok konuşuldu..
Bunları, “elbette basında allayan, pullayan süsleyen ve okura pazarlayanları” biliyorsunuz!
Etki ajanları?
Tetikçiler?
Ya da, mahalle ağzı ile yandaşlar?
FEVKALADENİN FEVKİNDE!
Ama, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklama ile “bu işi sulandıran ve Amarika ziyaret başarısını gölgelemek isteyenlere”, çıkıştı..
Ama ne çıkışma?
Eski söylemleri hatırlattı, sanki?
Bu ziyareti ise, “fevkaladenin, fevkinde başarılı” bulduğunu da, dünya kamu oyuna ilan etti..
Peh, peh, peh!
Ne diyelim, Cumhurbaşkanı Erdoğan söylüyorsa, doğrudur..
Yalan söyleyecek, hali yok ya?
Geçelim!..
Bu ziyaret ile ilgili dönüş yolunda, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gazeteciler arasındaki” soru-cevap bölümü de”, irdelenmedi değil!
Bu bağlamda, adı öne çıkan hemşerimiz Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Duran ve ekibinin yöntemi de, tartışma konusu olmadı değil?..
Soruların, önceden gazetecilere servis edilmesinin yankıları sürüyor..
Dumanı, hala üstünde!
“Bunları sırası ile sorun” denilmesine neden olan, “bu sızdırma”, neyin nesi idi ki?
Bu bilgi, basına kimlerce sızdırıldı?
Hala, tartışılıyor ya?
MOTOR MESELESİ?
Neyse ki, “imdada Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, yerli ve milli savaş ucağımız Kaan ile ilgili açıklamaları, bir başka tartışmayı başlatınca, bu tartışma bir sonucu bağlanamadan” geçildi..
Amerika, “Kaan ucağımızın motorlarını” vermiyormuş?
Niye ki?
“F 35 Uçaklarını vermeyen Amerika’ya, neden” diye, sorulur mu?
Vermiyorlar!
Motor olmazsa, Kaan nasıl uçaçak?
Başka alternatifler var ama, bekleyip göreceğiz?
İyi de, “bu aziz ve yüce millete, Kaan Savaş uçağı ile ilgili, niye yerli, milli martavalları, sırf seçim atmosferinde” sıktınız ki?
Nedeni, belli de?
Ah, şu seçim korkusu?
Bu korku, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na operasyon” gerçekleştirmedi mi?
Bir de, Amerika ziyaretinde gündeme damga vuran, “bu hileli seçimleri iyi bilir” sözünü, nereye koyacağız?
MEŞRUİYET?
Bir de bu buluşmada, gündeme,” bir meşruiyet vurgusu” taşındı..
Niye gerekti ki?
Amerika,” meşruiyet mi”(*) dağıtıyordu?
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “böyle bir meşruiyete ne ihtiyacı” olabilirdi ki?
Neler ile meşgulüz, neler ile?
Sonuç, “bu ziyaret, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Milletinin çıkarlarına hizmet ediyorsa”, ne söylenebilir ki?
Laf ola, beri gele işte!
Ama, öyle değil?
Zira, dillerde, Amerika, Amerika, Amerika!
(*) Meşruiyet: Meşruiyet, “şer’i” ve “şeriat” sözcükleriyle köken birliği olan bir sözcüktür. Meşru sözcüğü, “şeriata uygun” anlamına gelir. Altını çizmemiz gereken, “uygunluk … Amerika’da niye göndeme taşındı ki?
Yusuf Cinal yazıyor, 1 Ekim 2025
