“Atatürk” adı bile yetiyor..

Sevgili okurlar,
Dün, Bizim Sakarya’da yer alan “ Ah Şu Brüksel” başlıklı yazımı okuyanlar, mutlaka şaşırmamışlardır?
-Ne demiştik?
-Brüksel’in tavrı çok önemli?
-Kim gelecek, kim gelmeyecek?
-Ya NATO?( Kuzey Atlantik Asamblesi)
-Öyle ya ,NATO, bu tören hakkında ne diyecek?
Konu, elbette “30 Ağustos Zafer Bayramının” Türkiye dışında,” hala tartışılır ve kabul edilemez” olduğu noktasında düğümleniyordu..
“Sevr” anlaşmasını hortlatanların, lime, lime paylaştıkları ve “Türklere de burası yeter” diyerek, küçük bir kara parçası bıraktıkları topraklara, mahkûm olacaktık ya?
Denize bile çıkışı olmayan, en gözde toprakları, kentleri işgal edilen toprakların sahibi, yani biz Türkler, teslim bayrağı açarak, “düşmana buyurun efendim, buradan geçiniz” diyecektik!

DÜŞMANCA TAVIR!
İçte, İsmail Kahraman kafası?
Dışta ise Yunan, İngiliz, İtalyan, Fransız hazımsızlığı?
Peki NATO’ya ne oluyor?
Türkiye, NATO üyesi değilimdir?
Önce kutlama ile Türkiye Cumhuriyeti’ni bir jest yap, sonra Yunan tepkisi ile bu kutlamayı geri çek!?
Oldu mu ya?
Evet, “30 Ağustos Zafer Bayramı” bir ulusun dünya sahnesine çıktığı gündür..
Ben bu zihniyeti bilmez miyim?
Brüksel’in bu tavrını anlamaz mıyım?
İşte Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ne büyük iş başardığı, ne büyük iş kotardığı buradan anlaşılmıyor mu?

GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER..
“Geldikleri gibi giderler” diyen kahraman Türk evladı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına bakınız, bir de TBMM(Türkiye Büyük Millet Meclisi) Başkanı olarak İsmail Kahraman’ın,” bir mermi bile sıkmadık” açıklamasına?
Vay ki, vay?
Öyle ya, “Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri” emri de İsmail Kahraman’a göre  makara-tukara!?
Gel de içerlenme?
Gel de dertlen me?
İşte İsmail Kahraman zihniyetinde olanlar, Brüksel’den tavırlarını bir kere daha belli ettiler..
Ne acı değil mi?
Hala şoktalar?
Bu şok kolay atlatılamaz!
Bu 30 Ağustos, bu 9 Eylül şoku?

ATATÜRK ADI BİLE YETİYOR?
Onlarda bu tarihlerde İzmir’in dağlarında çiçekler açtığını, özgürlük ve bağımsızlığın, dalga dalga Anadolu’ya yayıldığını biliyorlar..
Nasıl bilmesinler?
Onlara  “Atatürk “ adı bile tokat gibi her gün inmiyor mu?
“Atatürk” adı!..
Adı bile yetiyor..
He mi de tokat gibi?
Türkiye’de de bundan nasiplenenler bilsinler ki, Türk Milleti’nin bu “İstiklal” ve “İstikbal” mücadelesi ve destansı şahlanışına kimse dile uzatamaz!
O nedenle, “30 Ağustos Zafer Bayramı”, Türk Milleti tarafından sonsuza dek kutlanacak ve “bu kutlu savaş, bu var olmak mücadelesi”, evlatlarımıza tarihler boyu anlatılacaktır..
Hem de İsmail Kahraman ve avenelerine rağmen!?
Gelelim Brüksel’deki törene..

BRÜKSEL’DE TÖREN?
Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy, eşi ve Askeri temsilcimiz ve eşi önce bayram tebriklerini kabul ederek, davetlileri karşıladılar.
Törene, NATO Büyükelçisi Besat Öztürk, AB nezdinde Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ile iki başkonsolosumuz Umut Deniz, Batu Kesmen ve Belçika Federal milletvekili ve Saint-Josse Belediye Başkanı Emir Kır ile  diğer Türk delegasyon temsilcileri, sivil örgüt temsilcileri katıldılar..
Kutlamanın, iki büyükelçilik yerleşkelerine rağmen, TOBB salonlarında düzenlenmesi üzüntü vericidir..
Bunca yıla rağmen, Brüksel’de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait bir toplantı, bir konferans salonunun olmaması manidardır!
Bu yılların ihmali, kimin ihmalidir, artık irdelenmeli ve Brüksel’de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yakışır bir mekan oluşturulmalıdır..

HANİ TÜRK EVİ?
Bizim yıllar içinde verdiğimiz bir “Türk evi” açalım, oluşturalım fikri, şimdi ne kadar anlamlıymış diye düşünüyorum..
Engelleyenlere yazıklar olsun!
Törenlerle ilgili Anadolu Ajansı yine kıytırık bir iki kelimelik haber geçti..
Detay yok!
Bir iki fotoğraf servisi!
Eee, bu medya için çok bile!
Kutlamalarda, Büyükelçi yanında yer alan Askeri Ataşemizin adı bile yok!
Öğrenememişler mi?
Büyükelçilik mi, böyle uygun görmüş?
Kurmay Albay Haluk Erdem ile törene katılan üst düzey NATO Askeri kanadı temsilcilerimiz niye unutulmuş ki?
Brüksel’de törene davetli anlı, şanlı Türk medya mensupları hiç mi merak etmemişler?

SİYASETİN EMRİNDEKİLER?
Törene gazeteci olarak mı, yoksa misafir olarak mı davet edilmişler?
Mesela, KKTC, Azerbaycan ve diğer ülke temsilcilerinden kimler gelmiş, kimler gelmemiş?
Merakta mı etmemişler?
Gazetecilik bu ya, törenlere katılmak bile yetişiyor!
Oldu, bitti değil mi?
Hep öyle olmuyor mu?
İnşallah bu törenleri layıkı ile düzenleyeceğimiz günleri daha önce gördüğümüz gibi yine göreceğiz!
Bu ayak bağı büyükelçilere rağmen!?
Bu siyasetin emrindekilere rağmen?
Sabırlıyız, bekleriz!
Yusuf Cinal yazıyor, 2 Eylül 2022 Adapazarı