Yusuf Cinal

Atatürk, devlet, millet?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Unutmayalım ki, “devlette devamlılık” esastır!
Bu bağlamda, devleti yönetmeye talip olan siyasi partilerin, çeşitli düşüncelere rağmen, devletin yapısını, bile, bile kendi siyasetlerine alet etmesi, bu yönde “devlet biziz” iması yaratması ve mesajı vermesi kabul edilemez..
Türkiye Cumhuriyeti, sosyal, hukuk, laik bir yapıya” sahiptir.
100 Yılı deviren bu yapının aşındırılması, hiçbir siyasi partiye bir yarar getirmez, sonunda, bu yola tevessül edenlerin, bu yapının altında kaldığını çokça gördük..
Cumhurbaşkanlığı Sistemi” içinde, bu yöndeki gelişmeler, halk nezdinde yakından takip edilmektedir..
Bu yöndeki gelişmelere paralel, muhalif kesimde de “Atatürk” üzerinden yapılan sahiplenmelere, dikkat etmeliyiz..
Atatürk”(Gazi Mustafa Kemal Atatürk), Türk Milleti’nin bir değeri ve kahramanıdır..

ATATÜRK’Ü SAHİPLENMEK?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu ve önderi olması, diğer kesimin reddetilmesi anlamına gelmez..
Kaldı ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılanlar, ayrı bir parti kurarak(Demokrat Parti), çok partili hayatın ilk adımlarını atmışlardır.
İşte bu adımdan sonra “Atatürk”, Türk Milleti’nin eşsiz, efsane lideri olarak görülmeli, genç nesillere anlatılmalıdır..
Şüphesiz, “Atatürk’ü sahiplenmek” güzel..
Atatürk, bir kesimin değil, Türk Milleti’nin, “Atatürk’tür”, bunun böyle bilinmesi, birlik ve beraberliğimiz içinde önemlidir..
Bu manada kurulan “Atatürkrçü Düşünce Dernekleri”, Atatürk’ü sahiplenmekle, onun görüş ve düşüncelerinin iyi anlaşılması, anlatılması için iyi bir adımdır..
Burada da, tek başına bir sahiplenme yanlıştır..

CEPHEDEN, CEPHEYE?
Asıl olan, “Atatürk’ün devlet anlayışı, siyasi görüşü, milli değerlere önem vermesi, askeri dehası ve cepheden, cepheye koşarken, kültür değerlerine önem vermesi, milletinin hizmetinde olmasının insanımıza, net, yalın ve tarihi gerçekler perspektifinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yaşatılmasına” önem verilmesidir..
Atatürk, kurucu bir değermizdir..
Atatürk ve silah arakdaşlarının, Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden, yeni bir ulus devlet kurması, İstiklal Mücadelesi’nin önderi, lideri olarak anılması”, her şeyin üzerinedir..
Kaldı ki, “Atatürk Türkiyesi ile ilgili itirazlar, İstiklal Savaşı yıllarında olduğu gibi bugünde gündeme taşınma, kurucu değerlere saldırı, Atatürk fikir ve düşüncelerinin aşındırılması, birlik ve beraberliğimize”, onulmaz yaralar açar!..
Türk tarihi, bunun örnekleri ile doludur..

YANLIŞTAN DÖNÜLMELİDİR?
Bu yanlıştan tez elden dönülmeli, “Atatürk’te, Cumhuriyet’te buluşmalı”, birliktelik yapmalıyız..
Dünyanın çeşitli yerlerinde, sıcak gelişmelerin, çatışmaların yaşandığı bugünlerde, böyle bir zaruret ve mecburiyet” vardır..
Atatürk’ün anıtlarına, heykellerine, fikirlerine, düşüncelerine saldırmakla, kimse bir şey elde edemez!..
Bu fikirlerin, düşüncelerinin taraftarlarının, ipinin yurtdışında olduğunu”, bilmeyenimiz mi var..
İstikal Mücadelesi yıllara gittiğimizde, bunun ipuçlarını, izlerini açık ve seçik” görüyoruz..
Buradan, şuraya gelmek istiyorum…

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ?
Cumhurbaşkanlığı Sistemi” içinde, Devleti temsil eden Cumhurbaşkanı’nın “ben Cumhurbaşkanlığı şapkamı bıraktım..Siyasi şapkam ile burada halkın huzurunda siyasi konuşma yapıyorum” demesi kimseyi ikna etmiyor..
Cumhurbaşkanının, ne zaman devleti, ne zaman siyaseti temsil ettiğini, kim, nereden anlayabilir ki?”
İşte, bu bağlamda,Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un Sakarya ziyaretini de, bu bağlamda değerlendirmek gerekir..
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Meclis başkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni” temsil etmektedir..
Devlet yapılanması içinde, Cumhurbaşkanı’ndan sonra seçilmiş olarak, en önemli ikinci makam Meclis başkanlığıdır..

MECLİS BAŞKANI?
Şöyle Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Sakarya ziyaretine bir göz atalım..
Bizim Sakarya Gazetesi haberinden,”Polis mangasını selamlayan Kurtulmuş’u, Valilik binası önünde Vali Yaşar Karadeniz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, AK Parti Sakarya Milletvekilleri Çiğdem Erdoğan ve Ertuğrul Kocacık, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, İl Jandarma Komutanı Albay Nejdet Karaca, İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş, kurum müdürleri ve Valilik personeli karşıladı“ bilgilerini ediniyoruz.

HALKIN BEKLENTİSİ?
Burada karşılamada, Vali Yaşar aradeniz ile Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, İl Jandarma Komutanı Albay Nejdet Karaca, İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş, devleti alayı temsil etmektedir..
Diğerleri ise,” doğrudan siyasi iradenin” temsilcileridir..
Bu karşılamada, “muhalif kesimden ve diğer sivil örgütlerden temsilcilerin olmaması” düşündürücüdür..
Siyasallaşma sarmalırından”, devlet kurtarılmalıdır!
Devlet işlerinin siyasete alet edilmesi, devletin imkan ve kabiliyetlerinin zaafa uğratılması, eşit, adil, hak, hukuk temelinde olduğu kadar”, özgür, tarafsız seçimleri de gölgeler..
Başta siyasilerimizin ve tüm kesimlerin, bu hususlara dikkat etmesi, halkın beklentisidir..

VEBALİ BÜYÜK OLUR?
Kimse, bir başka kesimi, “vatan sevgisi” üzerinden test edemez..
Kimse, kimseden daha fazla, vatan sever değildir..”
Asıl olan vatanseverlik, ülkenin zenginliklerinin, eşit, adil, tarafsız dağıtılmasından ve kullanılmasından” geçer..
Maalesef, Cumhuriyet döneminde, zaman, zaman bu tartışmalar yaşandı, yaşanıyor..
Tek Vatan,t ek millet, tek bayrak” çağrılarının hayata geçirilmesindeki birlik ve beraberliği olduğu kadar, “tarafsızlığı, içten samimiyeti de görmek” beklentimizdir..
Yoksa, “orada devleti, beride siyaseti temsil ettim” diyerek, salt “devlet anlayışını aşındarmak”, kimseye yarar getirmez..
Yarın bir başkası da gelir, “bu değerleri daha da aşındır, birlik ve beraberliğimize beklenmedik bir helal” gelir..
Bunun vebalini, kim taşıyabilir ki?
Yusuf Cinal yazıyor, 2 Mart 2024

Atatürk, devlet, millet?