Sevgili okurlar,
Bu köşeden, zaman, zaman, “mesleğimizin içinde bulunduğu durumu, yaşanılanları ve geleceğe dair kaygıları” sizlerle paylaşıyoruz..
“Dünün gazetecilik anlayışları ile bugünün gazetecilik öngörüleri” büyük farklılık arzediyor..
Teknolojik gelişmeler ışığında yenilikler, “habercilerin habere kolay ulaşmasını sağlasa da, meslek etik kurallarının yozlaştırılması, siyasetin meslek içinde olanları etki alanı içine alması, yönlendirmesi, ısmarlama haberler yapılmasını sağlaması, algıların yaratılması ile iktidarlara hizmeti yeğlese de, meslekleri adına taviz vermeyenleri de” unutmamalıyız..
“Haber adına, haberci kimlik adına, gazetecilik mesleği ile ilgili ödün vermeyenlerin akıbeti” gerçekten düşündürücüdür..
“Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada meslek itibarının yerle bir edilmesi, bu meslek içinde olanların umursamazlığı, mesleğe yeni atılacakların sayısını” azaltmaktadır..
Gazetecilik mesleğinin büyük ilgi görmesi üzerine, “üniversitelerimizde açılan İletişim fakültelerine kayıt olanları, mesleki çökündü, dibe vuruş”, kara, kara düşündürmektedir..
MESLEK KAYGISI?
Sonuçta, “iş kaygısı, mesleğe adım atacakları” başka alanlara yönlendirmektedir..
Evet, “teknoljik gelişmeler, dijitalleşme ne kadar güzel kılınsa da, baş tacı edilse de, bazı mesleklerin, artık miatını doldurduğu”, dile getirilmektedir..
İlimiz Sakarya’da, 7 Yazılı medyada çalışanların, durumu pek gündeme getirilmese de, sıkıntıları bilmeyen yoktur!..
Sakarya gibi gelişmekte olan ve sorunlarının pek çoğunu halledememiş illerimizde, “gazetecilik mesleği içinde olanların yaşadıkları sorunlar” hep aynıdır..
Bu sorunlar, mesleki kuruluşlar tarafından, sıkça gündeme getirilip, “iktidara seslenmelerde bulunulsa da, çözüm noktasında”, değişen bir şey olmamaktadır..
RESMİ ALANLAR?
“Sadece resmi ilanlara bel bağlayan yazılı ve sanal medya varlığını”, ne kadar sürdürebilir ki?
Sakarya ölçeğinde bilenen acı gerçek, “iş dünyasının, esnafın ve yerel okur kitlesinin, medya sektörü içinde olan basın yayın organlarına, yeterince destek” vermediğidir..
-Resmi kurum ilanları..
-Belediye duyuruları..
-Dini ve Milli bayramlar ile özel günlerde verilen mesaj türü ilanlar ile gazeteler ne kadar ayakta tutulabilinir?
Bu ilanlar ile ilgili tartışmaların da, belediye meclis toplantılarında yaşandığına şahit olmuyor muyuz?
Bu ilanları bile ” rüşvet olarak” yorumlayan siyasi zihniyetlere ne demeli?
“Bir bilginin, sınırlı bir şekilde paylaşılması ile ilan şeklinde halka iletilmesinin önemi”, nasıl izah edilebilinir?
“İnsanımızı bilgilendirmek, haberdar etmek noktasında, basılı ve sanal medya organlarından yararlanmanın, ne zararı” olabilir ki?
4.KUVVETSE?
Demokrasilerin vazgeçilmez kurumu olan ” 4. Kuvvet Basını”, halkı bilgilendirme ve haberdar etme noktasında engellemek, rüşvet almakla suçlamak, “bir kültüre hizmeti görmemek, anlamamak” değil de nedir?
Eğer bunu, kendine “sosyal demokrat” diyenler yapıyorsa, durup düşünmek gerekir!..
Ülkede, her gün, “hak, hukuk, adalet” vurguları, arşı alayı inletirken, “halkın gözü, kulağı, sesi olan basın yayın organlarına, resmi kanallardan gelen ilanları çok görmek” neyin nesidir?
MESLEĞİN GELECEĞİ?
Artan maliyetler karşısında, “matbaalarını satmak, kapatmak zorunda kalan basın yayın organlarımızın sahiplerinin sıkıntılarını, ekonomik sorunlar ile boğuşmasını bilmeyenlere”, durumu nasıl anlatabiliriz ki?
Bu durumu yazan gazeteci meslektaşlarımız gibi, “Sakarya Gazeteciler Cemiyeti, Sakarya Gazeteciler Birliği ve diğer basın kurumları dile getirse de, sırf siyaset adına, ortalığa velveleye verenlere”, itibar edilmemilidir..
Sakarya’nın resmi kurum ve kuruluşları kadar, özel sektör temsilcilerinin, sivil örgütlerin, ekonomik sıkıntı içinde basın yayın organlarına sahip çıkması, mesleğimiz adına önemlidir.
DÖNÜŞTE BENİ ALIRMISINIZ?
Sakarya yerel basın içinde, bu mesleğe gönül veren, dur durak bilmeyen, yakasında, araçlarında “basın” yazılı etiketleri ile halkın sevgi ve saygısını kazanan bir arkadaşımızın” sesine kulak veriniz?
” Arkadaşlar, Sarıyer-Sakaryaspor maçına gidiyorum..Dönüşte beni aracına kabul edecek biri olursa minnet duyarım” diye, sanal ortamda paylaşım yapan arkadaşımızın sesi, durumu özetlemiyor mu?
Yine bir başka duayen gazeteciarkadaşım,“araç benden, benzin faturası iki arkadaşımdan, yemekler diğer arkadaşdan olmak üzere, Sakaryaspor uzak deplasmanına gidiyoruz” demesi içimi sızlattı.
NEREDEN NEREYE?
Sakarya’nın ilk ofset gazetesi olan Sakarya gazetesini çıkardığımız yıllarda, “Sakaryaspor maçlarına, mutlaka, ama mutlaka bir muhabir, yazar gönderir, tüm masraflarını” karşılardık..
Nereden, nereye değil mi?
Sakaryalı, “kendi basın yayın organlarına sahip çıkmayacak ta”, başka ne yapacak?
Bu, “hem kültüre, hem özgür haberciliğe, hem basın yayın organlarına, hem de bu mesleğe adıma atacaklara” hizmettir..
BİR OKUL, BİR REHBER?
Unutmayınız ki,”Basın, geniş anlamıyla haber, bilgi ve fikirleri topluma ulaştıran gazete, dergi, radyo, televizyon, dijital medya gibi çeşitli yayın organlarını ifade eder.
Dar anlamıyla ise, genellikle sadece gazeteler gibi basılı yayınları kapsar.
Basın, bir toplumu aydınlatma, bilgilendirme ve ortak bir hedefe yöneltme görevini üstlenir; bu nedenle bir okul, bir rehber ve bir güç olarak görülür” diye bilinir.
BİR FİKRE DEĞİL, KÜLTÜRE HİZMET!
Lütfen, her gün bir gazete satın alarak, bir gazeteye abone olarak, gazetelere ilan vererek destek veriniz..
Biliniz ki, emeğiniz boş gitmeyecek, “Sakarya’da toplumun sosyal kültürel olgusunun gelişimine de katkı yapmış, bu sektörde iş imkanlarının artmasınnı sağlamış”, olacaksınız..
“Halkın bilgilendirilmesi, güncel haberlerin paylaşılması”, az şey değildir!..
Geliniz,“Bir fikre değil, bir kültüre hizmette” buluşalım!
Yusuf Cinal yazıyor, 6 Ekim 2025
