Sevgili okurlar,
“Dünya 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü” Sakarya merkez ilçeler olmak üzere, il genelinde yapılan etkinlikler ile anlamına uygun bir şekilde geçirildi.
Bir kere şunu peşinen söyleyeyim ki, etkinliklerin odak noktasını, “Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası(SATSO)” oluşturdu..
Keşke diğer ilçelerdeki sivil örgütlerde, böyle anlamlı bir günde, kadınlarımız adına gereken hassasiyeti ortaya koyabilselerdi..
Hatta, yerel seçimlere rağmen, belediyelerimizin etkinlikleri nerede?
Mevcut seçilmiş belediye başkanları neredeler?
Biliyoruz, alandalar!
Bu mazeret olarak kabul edile bilinir mi?
Haydi onların işi, başlarından aşkın!
Ya geride ekiplerinde yer alanlar, “çelik, çomak mı” oynuyorlar?
Yerel seçimlere rağmen, “siyasi partilerin de konuya çok duyarlı olduklarını”, söyleyemem?!
SATSO’NUN ÜSTLENDİĞ İMİSYON?
İyi ki,” SATSO” var!
Belki, haberdar olamayanlar vardır..
Hemen paylaşalım:
Bakınız SATSO, böyle anlamlı bir günde, Sakarya’nın “İlham veren kadın önderlerini” bir araya getirdi..
Düzenlenen sergilerden haberiniz var mı?
Az şey değildir!..
Aynı şekilde, seçimlere girenlerin de “kadınlar” hakkında, ele, dişe dokunur açıklamalarına, tanıklık etmedik..
Bu önemli günü, öyle geçiştirenler oldu?..
Oldu, bitti değil mi?
Neyse?
Başta, “Başkan A. Akgün Altuğ olmak üzere, diğer yönetim kurulu üyelerini” tebrik ederiz..
Bir kere, böyle anlamlı bir gün nedeni ile Sakarya’nın “İlham veren kadınlarının” bir arada buluşturulması ve “deneyim ve tecrübelerinin paylaşılması”, her şeye değerdir..
“Bu vatan evlatları, bu topraklar, insanımız için olduğu kadar, geleceğimiz için ellerini taşın altına koymaktan çekinmeyen kadınlarımız ile ne kadar övünsek” azdır..
Elbette, sayıları bu kadar değil..
Bu isimlere ekleyeceğimiz, çok isimler var bilirim..
SEÇME, SEÇİLME HAKKI?
Buluşmaya gelecek olursak, SATSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Cem Gün, güzel bir açılış yaptı.
Cem Gün, “Şu anda bu salonda, girişimcisinden, bürokratına, çalışandan, iş sahibine; gerek evinde, gerek iş yerinde üreten kadınları bir arada görmek, büyük mutluluk. Bu tablo, Sakarya’nın kadın gücünü gösteriyor. Siz ne kadar güçlüyseniz, Sakarya o derece başarılıdır.
Çünkü kadınlar toplumun omurgasıdır.
Kadınlarımızın pozitif ayrımcılığa değil fırsat eşitliğine ihtiyacı var. Biz kadına seçme, seçilme hakkını veren, dünyada ilk ülkeyiz” diyerek, kadın sorunlarını genel manada irdeledi..
KEŞKELER?
Hep “keşke” derim ya, “o Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı, eşit yurttaşlık hakkı veren”, Cumhuriyet’in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, adının zikredilmesinden, niye kaçınılır ki?
Türk Milleti’nin kadına, çocuklara, insanımıza farklı bir değer veren, tüm zenginliğini, bu millete adamış olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk adının zikredilmesinden, niye korkulur ki?
Bir anlam veremedim?..
Bu güzel giriş konuşmasını, ”Atatürk” ile süslemek, Türk kadın önderlerine yakışırdı..
Geçelim!
İLHAM VEREN KADINLAR?
Daha sonra, Sakarya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Elvan Bilgehan Dikici, ”Bugün burada, Sakarya’mızın ilham veren kadınları programı vesilesi ile bir aradayız. Ancak biliyorum ki, her birimiz dünyaya, topluma, yaşama dair ilham veren kadınlarız. Mücadelemizi, hikayelerimizi paylaşarak birbirimizden daha fazla ilham alalım istiyoruz” diyerek, bir farklı mesaj verdi.
CUMHURİYET’E ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ!
Sakarya Barosu Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız ise, “Kadın hakları mücadelesi doğuştan başlıyor. Ülkemizde özellikle 19. yüzyıldan bu yana kadınlar konusunda yasalaşmaya yönelik ciddi adımlar atıldı. Biz Cumhuriyet’e çok şey borçluyuz. İdeolojileri, ne olursa olsun, Türk kadınının artık bir ayrımcılığa karşı, geri vitesi olmayacak.
Ulu Önderimiz Atatürk ve silah arkadaşları olmasaydı, bu süreçler layıkıyla yerine gelmezdi” diye konuşmasını sürdürdü.
“Cumhuriyet ve Atatürk Türkiye’sine” yapılan vurgu, her şeye değerdi..
Bu güzellik, Av. İlknur Ebiz Yıldız’a yeter!
KADIN AKADEMİSYENLER?
Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sima Nart, ise, “Kadın akademisyenler olarak şanslı bir meslek grubuyuz. Dünya akademisyenleri arasında kadın akademisyenliği yüzde 28 oranında iken ülkemizde ise, bu oran yüzde 46’dır. Bunun arkasında ciddi emek de var. Üniversitelerde kız öğrenci oranı, yönetim alanında aynı oranı göremiyoruz. Bu konuda eğitim çok önemli. Bir erkeği eğitirsek bir birey eğitiriz ancak bir kadını eğitirsek bir nesli eğitiriz” dedi.
İŞ-YAŞAM DENGESİ?
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğretim Görevlisi Zuhal Erol’da, ”İş-yaşam dengesi, Türkiye’ye en geç gelen uygulamalardan birisidir. Bunun temelinde çalışma barışı, huzuru gibi etmenler vardır. Örneğin Kanada’da her firmanın iş-yaşam dengesi uzmanı olması gerekiyor biz de böyle bir uygulama yok. Pembe şiddet, kadının kadına şiddetidir. Kadının kadını çok iyi anlaması gerekiyor. İş yaşamında kadınların dengeyi sağlamaları, hem bireysel hem de toplumsal bir öneme sahiptir” diye görüş ve düşüncelerini ortaya koydu.
SAKARYA’DA KADIN OLMAK?
Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik’de, “ Sakarya her türlü hakkın, özgürlüğün ve söylem serbestliğinin olduğu bir şehir.
2012 senesinden beri yatırımımız bu şehirde. Şirketimizde uzun yıllar ihracat biriminde çalıştım, sonradan da babamdan koltuğu devraldım. Biz, bu sene 61.Yılımızı kutluyoruz. Kadın olduğum için babam vefat ettikten sonra yapamayacağımı düşünenler oldu. Ancak ben bırakmadım pes etmedim, devam ettim” diye, tecrübelerini paylaştı.
KADIN GİRİŞİMÇİ?
Son konuşmacı olarak, OTOKAR İnsan Kaynakları Müdürü Elif Bostancı’da, “Ekip çalışması, vizyon er olmak, bütünsel yaklaşım, stratejik bakış açısı çok önemli ancak en önemlisi doğru iletişimdir.
Değerler ve kişisel farkındalık çalışanlar için çok önemlidir. Değerlerin ve kişisel farkındalığın temas ettiğimiz herkes için çok önemi var. ‘Zannetme, farz etme, sor’ anlayışında olmalıyız. İşyerinde çalışanlarınızın değer verdiği şeyleri anlamaya çalışalım” düşüncelerini ortaya koydu..
SATSO GERÇEĞİ?
SATSO’ nun bu önemli etkinliğinde yapılan konuşmaları merak edenler, basından takip edebilecekleri gibi, SATSO’ nun sanal sayfasına da girerek, konuşmaların bütününü bulabilirler..
Elbette, kadın etkinlikleri ile ilgili yazacak, söyleyecek çok şey var.. Bütün bunların yılın belli bir gününde değil, yıl içinde konuşmalı, kadınlarımıza rehber olunmalı, onlara farklı düşünce kapıları açmalıyız!..
Bu yönde başka kurum ve kuruluşlara da görev ve sorumluluklar düştüğünü unutmamalıyız!
Yusuf Cinal yazıyor, 12 Mart 2024
Yusuf Cinal
Diğer Yazıları
Yönetici