Sevgili okurlar,
Ülkemizdeki, “baş döndürücü siyaset nedeni ile inanın ki, yerelde sorunlarımızı enine boyuna” tartışamıyoruz!
Bakınız, Devletin tepesindeki duruma?
“29 Ekim 1923 Yılından bu yana tam, 102 Yıl” geçmiş..
Anlamını bilmeyenlere, elbette, uzun, uzadıya anlatacak değiliz!..
Ancak, “29 Ekim 1923 Yılında ilan edilen Cumhuriyet’in faziletleri ile buluşanların”, bugünlerde abuk, sabuk konuşmaları ve paylaşımları, kafa karıştırmaktan öte, kime, kimlere hizmettir ki?
Tarihte Türkler, birçok devlet, hanlık, beylik kurmuş..
Bilmeyen mi var?
“Anadolu’da büyük hizmetler vermiş olan Selçuklular ile beyliklerin varlığını kim, nasıl inkar” edebilir ki?
Burada,” Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş, yükseliş ve çöküşünün hikayesini”, anlatacak değilim!
Ama, “en azından yakın tarih bilgisi ile donanmak” gerekmez mi?
Bir türlü, gerçeklere gelemiyoruz?
Birileri bunu engelliyor?
“Yalan, iftira, ihanet, şarlatanlık, kıybet..” yarışı sürüyor!
Ne, diyebiliriz ki?
İşte, Türkiye Cumhuriyeti zirvesinde verilen “ Cumhuriyet resepsiyonuna, bir dizi siyasi parti” katılmadı. Bir parti ise davet edilmedi?. İktidar(Cumhur) ortaklarından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, Resepsiyona katılmayanlardan!?..
Televizyonlarda, gazetelerde ve hatta radyolarda ve sanal ortamda, konuşan, konuşana?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a küsmü?
Burada yapılan siyasi analizler, elbette bizi bağlamaz?..
Ama, dedim ya, ülke gerçeklerini konuşamıyoruz?
“-Hayat pahalılığı, almış başını gidiyor..
-İktidar, hergün bir başka siyasi operasyon ile gündemi işgal etmeye devam ediyor!..
-Dul, Yetim ve emeklilerin sesine kulak veren yok!
-İşsizlik ise, bir başka problem, ülkeden kaçmak isteyenlerin sayısı, çığ gibi artıyor..
-Devlet dairelerinde, yani bürokrasi de iş bulmak, mülakatlara takılıyor!..
-Ormanlarımız, madencilik yasası ile tehdit altında..
-İktidarın “İstanbul Kanalı” projesinden geri adım atmadığı konuşuluyor..
-Çiftçi ve üretici perişan halde..
-Gel, bu durumda çarşı -pazara, çık bakalım?
-Maaşlar, emekli aylıkları yetişiyor mu?
-Haydi gel karnını doyur, istediğini ye ve giyim, kuşam için alış-veriş yap?
-Millet sabahın erken saatlerinden itibaren boşuna kıyma, ucuz et kuyruğuna girmiyor!..”
Hala birileri meydana çıkıp, iktidarı korumak adına, ” herkesin cep telefonu, maşallah otomobili var, restoranlar, otobanlar,yollar tıklım, tıklım” diyerek, algı yaratanlara, destek vermeye devam ediyor..
“Ne olacak, bu memleketin hali” diyenler, korkudan sindirildi..
Silivri zindanları soğuktur ya?
Haydi konuş, “memleket hallerini, bir de sen say, saydır” bakalım?
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerine, “Sakarya’da özellikle, AK Parti ve MHP milletvekillerinin katılmayışını”, yerel basın duyurdu.
Acaba, mazeretleri neydi?
“Milletin oyunu alıp, önemli ve ulvi bir görev üstlenenlerin Cumhuriyet ile bir sorunu olduğunu” sanmıyorum!
Öyleyse, geçerli bir sebepleri olmalı..
“Düşman işgaline uğramış, isyanlarla sarsılmış, eşkiyanın kol gezdiği günleri, Sakaryalı değerimiz Prof. Dr. Sebahattin Özel Hocamız, İş Bankası Yayınlarından çıkan eserlerinde uzun, uzun” anlatıyor.
“Egemenlik, kayıtsız, şartsız Milletindir” şiari ile kurulmuş,” Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının olduğu kadar, Türk Milleti’nin”, en büyük eseridir..
Böyle bir günün, mazereti mi olur!?
“Başkalarını, rakiplerini eften, püften sebeplerle suçlayarak, zan altında bırakan ve hatta hapislere atanlar, kendi siyasi anlayışını egemen kılanlar bilmelidirler ki, bu vatanın asıl sahipleri, bu aziz ve yüce Türk Milleti’dir..”
İşte, “bu milletin bağrından çıkan eşsiz kahramanlarımız gibi, yerel kahramanlarımızı da unutmamak, ahte-vefa göstermek”, boynumuzun borcudur..
Hatırlayan, hatarlatan oldu mu?
“Bu vatana, bu millete olduğu kadar, Cumhuriyet’e, Bayrağa, şehit ve gazilere, borcumuzu” unutmayalım!
Bilesiniz ki, bu vatan sahipsiz değildir!
Yusuf Cinal yazıyor, 1 Kasım 2025
