Sevgili okurlar,
Bir kentin “sosyal kültürel olgusu”, o kentte yaşayanların, “kültür değerleri, birikimleri” ile değerlendirilir..
Bunu anlamak için, “yaşanılan kentin sosyal yaşamı, kültürel zenginlikleri ve bu bağlamda oluşan bilinç”, hemen akla gelir..
Bu konuda,” kent yaşamı içinde ailelerin, okulların, yetkili kurum ve kuruluşların üstlendiği rol de”, çok önemli ve anlamlıdır..
Başta Valilik, belediyeler, okullar, sivil örgütler ile hatta muhtarların rolü bile, yadsınamaz bir gerçektir..
“Bir kentin, alt yapısı, suyu, elektriği, gazı kadar, artık internet ağı, sosyal yaşam alanları, eğitim kurumları, spor tesisleri, parkları, bahçeleri, ibadet alanları, alış-veriş merkezleri, esnafı, iş adamları, sivil örgütleri, kütüphaneleri, müzeleri..” bu bağlamda ele alınır..
EKSİKLERİ ÇOK?
Sakarya kenti birçok bakımdan sınıfı geçer not alacak illerimizdendir..
Ama bilinmelidir ki, eksikleri çok!
21 Yılı aşan AK Parti iktidarları döneminde, Valilerin görev alanları büyük ölçüde sınırlandırıldı!..
Birçok kurum kaldırıldı, bu kurumların yerine yeni kurumlar ihdas edildi..
Köyler gitti, mahaller geldi..
Sanki eskiden mahallelerimiz yoktu..
Köylerden ne istendi ki?
Hatta birçok kentte, sokak, cadde adları değiştirildi ve numaralı sisteme geçildi..
Buradaki siyasi oyunun foyası çoktan çıktı, ama Üsküdar da geçilmişti..
BRÜKSELLİ BAKAN?
Haberi, basından takip etmişsinizdir?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, baba ocağı dediği Afyonkarahisar İl’i, Emirdağ İlçesi’ni ziyaret etti..
Davullar gümbür, gümbür vurdu, zurnalar peşrev çektirdi..
Eh, bu kadarda olacak ya?
Sen, ta Brüksel’den gel, 85 Milyon vatandaşımızın yaşadığı Türkiye’de “bakanlık koltuğuna” otur?..
“Bir meziyeti” olmalı insanın, değil mi?
Bir meziyeti!
Vallahi tebrikler!
Neyse, konumuz elbette bu değil?
Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, Emirdağ İlçesi’nde, Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın desteği ile oluşturulan,” Emirdağ İlçesi Huzur Evi’ni” ziyaret etti..
Bu Huzur Evi’nin, Emirdağ İlçesi’ne kavuşturulması için ne çok uğraş verildi, ne çok?..
Sonunda Emirdağ İlçesi’ne, bir “Huzur Evi”, yani bir “Yaşlılar Yurdu” kazandırıldı..
“Darısı, Sakarya’nın başına” diyelim de, yetkililerimiz, “bu koca kentin, böyle bir eksiğinin olduğunu” fark etsinler!..
KONU, ELBETTE SAKARYA!
Geçtiğimiz gün, sevgili duayen gazeteci Şaban Mergül, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Basın Sekreteri İrfan Kardeş ile birlikteydik..
Konu, elbette Sakarya!
“Yeşili, Siyahı” elbette konuşuldu..
Sevgili Şaban Mergül, “ Yetkililerimiz farkında mı bilmem? Sakarya’nın en büyük eksiklerinden biri.. Bir “Yaşlılar Yurdumuz” yok! Bu kent için büyük bir eksiklik.. Yaşlıların bakımı, birçok aile için zor bir görev.. Elbette, kimse yaşlısını, canını bir kenara itmek, atmak istemez.. Ancak yaşlılık, bir yaşam tarzı olarak ihtimam istiyor.. Çalışan ailelerde olduğu kadar, tek başına kalan yaşlılarımızın sığınacak bir yerleri yok!
Sakarya’ya, böyle bir hizmet mutlaka kazandırılmalı, hatta özel kurum ve kuruluşların da oluşumuna katkı sunulmalıdır” dedi..
KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN!?
Bu konuyu, bu sorunu birçok ülke çoktan görmüş ve çözmüş..
Ama, “yaşam ve kültür gelenekleri içinde bizde, bu olgu hala gelişmiş, çözülmüş” değil!..
Niye ki?
Paramız mı, yok?
Bu hizmetin aciliyeti ve önceliği mi yok?
Ya da; “Bak annesini, babasını yaşlılar yurduna teslim etti ,çekip arkalarına bile bakmadan gittiler” türünden, dedikodular, söylemler, hizmeti mi frenliyor?
Oysa, devletimizin, bu “sosyal yaşam alanlarını” her yere, her kente, her ilçeye yayması gerekmez mi?
Hem, bu istek yeni Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın, hem de Sakarya’yı yönetenlerin kulağına küpe olsun!
Bu ülkenin dağına, taşına, toprağına, kurduna, kuşuna, böceğine, çiçeğine sahip çıktığımız gibi, insanına da sahip çıkmamız gerektiğini söylemek, ne kadar acı!?
BİLEN VAR MI?
Başta Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin, Yeni Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz’in, Sakarya milletvekillerinin, sivil örgütlerin ve tüm bu kentte yaşayanların elbirliği içinde Sakarya’ya, hem ilçelerini, hem de komşu illerden gelecekleri bağrında barındıracak, bir “Yaşlılar Yurduna”, ne kadar ihtiyacımız olduğunu idrak etmemiz için, ne gerekiyor acaba?
“Yaşlılara ölecek” diye bakan, bekleyen değil, “onları yaşatan bir toplum olarak”, çağdaş dünyada artık yerimizi almamız gerekmiyor mu?
Sakarya, bu konuda, niye geç kaldı ki?
Bilen var mı?
Yusuf Cinal yazıyor, 14 Ağustos 2023
Yusuf Cinal
Diğer Yazıları
Yönetici