Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Bu memleket, bu vatan bizim!

Bu memleket, bu vatan bizim!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Ülkemizde “siyasi gündemi” aşıp, “ülke gerçeklerine”, bir türlü gelemiyoruz?
Neden acaba?
“Siyasi iktidarın” isteği bu mu?

“Çarşı- pazarda olup bitenler, pahalılık, tartışmalar, gerginlik, sataşmalar, kıyımlar, zindanlar, intiharlar, cezalar, trafik kazaları, orman yangınları, yolsuzluklar, aldatmalar, boşanmalar, direkten dönen evlilikler, emeklilerin canhıraş feryatları, borçlar, krediler…”
Ne derseniz, deyiniz, haksız değilsiniz?
Bir, “ kim, kime, dum, dumadır” gidiyor!
Şöyle başımı alıp, “bir Ankara’ya gideyim, durumu yakından göreyim” dedim..
Adapazarı merkezden, yola koyulduk..
Aracımıza, “LPG gazı” yükledik..
Yollar, yolar, yamalı, bohçalı yollar!

YÜRÜ USTAM,YÜRÜ!
Allah kerim,” nerede sinyal verirse, orada tekrar yükleriz ya”, yürü ustam, yürü!
Petrol fiyatlarını, sormayınız!
Bu, bir başka borsa oyunu bu?
Bir aşağı, bir yukarı!
Çıkıyor, azucuk iniyor!..
Azucuk, azucuk sokuşturuyorlar!
Otomobile binsen bir türlü, binmesen iki türlü!..

Ah canım, otobanlar dolu, dolu!..
Ya AVM’ler?
Az kalsın unutuyordum?..
Ankara’da koca, lüks bir AVM’ye uğradık..
İnanın, işyerleri sanki grevde..
Vatandaş, bu pahalılıkta AVM’ye nasıl gelsin?
Bu, ne zenginlik, ya?

Bu, ne zenginlik?

UYGUN SULU YEMEK?
Adapazarı’nda, “şöyle az kuru, az pilav, yanında az ciğer, az tatlı yesen, 500TL .” be ustam!
Uygun fiyatta, sulu yemek yerleri yok mu?
Ne güne duruyor,”Bahadır Et Lokantaları” öyle mi?
İş insanı Sami Özkurt ustam, “işin püf noktasını” yakalamış..
Sürümden kazanıyor, sürümden!..
İnadına, fiyatları artırmıyor!..
Böyle, esnaflarımızda var..
Haydi, çaya gel, çaya?
Simit 15 TL, Çay 10 TL..
Böyle simit lezzet durakları da var..

AZ İLE YETİNMEK?
Az ile yetinmek, gerekmez mi?
Olmadı?
“Porsiyonları küçültünüz” efendim!
Siyasilerimizin “çay simit hesabını” unuturmuyuz?
Ah, hatırladım, “İYİ Parti saflarından Sakarya milletvekili seçilen ve şimdilerde bağımsız milletvekili olarak yoluna devam eden, sevgili Ümit Dikbayır ustam”, neredesin?
Hani, muhterem eşiniz ile “çarşı-pazara iner, fiyatları kolaçan” ederdiniz ya?
Ankara yolundan sapınca, bakın neler yazıyoruz, neler?
Nereye mi, gidiyoruz?.

ARKARA, ANKARA!
Ankara’ya, a canım, Ankara’ya?
Özledik Ankara yollarını ve bağlarını, bir de Seymenlerini?
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a selamlar olsun!
Siyasetin ağına düşmüyor, he mi?
Düşüremiyorlar?
Bövle siyasetçilerimiz de var, helal!

“Kaç yolsuzluk dosyası hazırlayıp, savcılıklara sundu”, kaç?
“Ankara’da adalet ve hukuk beklentisi bu ya”, bekleriz!
Derdimize, dert ekleriz!..
Ankara, Ankara, sen görmek ister, her bahtıkara!

ANITKABİR!
“Sabır taşı çatlamadan, Dünya Lideri, Türk Milleti’nin Önderi, eşsiz deha, asker, sivil, heykellerini diktiğimiz, kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e çıkmadan” olur mu?
Yaz kızım, navigasyona, “Anıtkabir!”
Bir Milletin Ata’sı için yaptığı, “en muhteşem, en manevi hazzın ve duygusallıkların yaşandığı, Türk Milleti’nin kalbini attığı yer, Anıtkabir..”
“Atatürk kalbimizde yaşayor ya, gidip minnet ve şükran duygularımızı ifade edelim, ruhuna Fatihalar, dualar”
edelim!

Burası Ankara, Anıtkabir!
Her yer, Atatürk!
Yurdun dört köşesinden gelenler, aynı şarkıyı söylüyor;
“Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar!”

Az ötede, “öbek, öbek Hacettepeli öğrenciler, mezuniyet halkaları” oluşturmuşlar..

SELAM DUR!
Dillerde, “yaşa varol, Mustafa Kemal Paşa” nidaları!
Askerler, vatan, millet, bayrak nöbetinde..
Rap, rap, rap!

“Mehmet Yılmaz Sakarya; Nöbetimi kusursuz ifa ettim, arkadaşıma teslim ediyorum Komutanım!

Ne anlar, ne?Yaşamak, yaşatmak gerek!

ATA’sına koşup gelenlerin, hüzünlü bakışları, bu dev, görkemli yapıya çevriliyor..
Karşıda gönderde Türk Bayrağı, özgürce, nazlı, nazlı dalgalanıyor..
Türk Milleti’nin hürriyet ve bağımsızlık sembolü, Al yıldızlı bayrağımız..
Selam dur!

BU MEMLEKET, BU VATAN BİZİM!

Yaslı gittim, şen geldim, aç koynunu ben geldim.
Bana bir yudum su ver, çok uzak yerden geldim!”

Büyük ATA’nın huzurundan, huşu ve huzur içinde ayrılıyoruz..

Ver elini Sakarya!
Sakarya boylarında nöbette olan, söğüt ağaçları bekler bizi!..
Ya şehitliklerde, selvi dalları..
Her şeye rağmen, üzse de bizi siyaset halları!
Bu memleket, bu vatan bizim!
Kalbi vatan, millet, bayrak için atanlara selamlar olsun!
Yusuf Cinal yazıyor. 19 Temmuz 2025


Bu memleket, bu vatan bizim!