Sevgili okurlar,
Bilmem dikkatinizi çekti mi?
Seçim haberleri arasında, “yoksa güme mi gitti” diyenlerimizin olduğu bir haberden, “bir kültür hizmetinden”, söz etmek istiyorum..
Bizim Sakarya Gazetesi’nde de yer alan haberin özeti şöyle:
“Büyükşehir Belediyesi, Sakarya’yı fetheden Osmanlı Padişahı Orhan Gazii’nin Büyükesence’ye 700 yıl önce hatıra bıraktığı camiyi aslına uygun restora ederek gün yüzüne çıkardı.
Tamamı ahşap olan ‘çantı’ tekniğiyle harç kullanılmadan inşa edilen nadir eserlerden olan Orhan Gazi Camii, yeniden ibadete açıldı.
Açılışta Başkan Yüce, “Osmanlı’nın emanetini korumak için başladık ve bugün hizmete açıyoruz, şükürler olsun” dedi.
TARİHİ ORHAN GAZİ CAMİİ?
Biraz daha detay verecek olursak,” Tarihi Orhan Gazi Camii’nin, restora işlemleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile koordineli olarak sürdürüldü ve tamamlandı.
1326-1359 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen, taş temele oturtularak harç kullanılmadan ‘çantı’ tekniğiyle inşa edilen, nadir görülen mimariye sahip tarihi cami, tarihi dokusuna uygun olarak yenilendi.
Kalasların birbirine geçmesi tekniğiyle inşa edilen cami, uzun bir aradan sonra, restore edilerek, tekrar ibadete açılması büyük bir memnuniyetle karşılandı” bilgilerinin yer aldığı haberin tamamını, Bizim Sakarya Gazetesi’nden okuyabilirsiniz..
KİMLER KATILDI?
Bakınız, yine Bizim Sakarya Gazetesi’nden öğrendiğimize göre, caminin açılış törenine, “Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce ile Bursa Vakıflar Bölge Müdürü Haluk Yıldız, AK Parti İl Başkanı Yunus Tever, AK Parti Sakarya Milletvekili Adayı Murat KayaTicaret Borsası Başkanı Mustafa, ilçe belediye başkanları, Genç ve sivil örgüt temsilcileri ile bölgede ikamet eden vatandaşlarımızın” katıldığını öğreniyoruz.
Peki, Sakarya Valisi, Adapazarı İlçe Kaymakamı, Adapazarı, Erenler belediye başkanları, Sakarya milletvekilleri, yeni milletvekili adayları, siyasi parti il temsilcileri nerede?
İlgili haberlerden, bunları öğrenemiyoruz!?
BİZ YAPTIK, OLDU BİTTİ!
Böyle bir caminin yer aldığı Büyükesence mahalle muhtarı, hatta cami din görevlisi, il müftüsünün adı neden haberlerde yer almıyor?
“Ayrntı” diye önemsenmedi mi?
Hep böyle olmuyor mu?
“Biz yaptık oldu, bitti!”
İyi de, “kim siz yapmadıınz” diyor ki?
Üstelik, bu eser milli, ortak, tarihi değerlerimizden…
Her Sakaryalı gibi, her vatandaşımızın sahiplenmesi gereken bir eser değil midir?
Öyleyse, niye “ oldu,bitti” anlayışı içinde, hareket ediyoruz?
Anlamış değilim?
Mesela, şu Sakarya Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun, bu konuda söyleyecekleri yok mu?
“Uçuk, kaçık” meseleler hakkında, ahkam keseceğine, böyle önemli tarihi eserlerimiz hakkında, insanımızı bilgilendirse, güzel olmaz mı?
700 YIL ÖNCELERİ?
İlla da skandal haberlerde mı adı yer alacak?
Bilgilere göre, tam 700 Yıl önce, tarihi bilgilere göre, 1326-1359 Sakaryasını Prof.Dr. Ebubekir Sofuoğlu bize anlatsa, daha hüsnükabul görmez mi?
Elbette, bu çok önemli, “tarihi miras eserin restora edilmesi, günyüzüne çıkarılması, ibadete açılması” gerçekten çok önemli..
Osmanlı Beyliği’nin tarih sahnesine çıkışı, genişlemesi, Rumeli’ye geçişi, Bizans ile temaslar, örgütlenmesi tam bu zamanlardadır..
İşte, o yılları, o zaman dilimlerini, o tarihi dokuyu bilmek kim istemez?
Orhan Gazi’nin komutanları, Konuralp, Akçakoca ve diğer beyler hakkında ne biliyoruz?..
Sakarya, Kocaeli ve Düzce, Bolu, Bursa, Çanakkale, Balıkesir havzasının Osmanlı topraklarına katılma süreci içinde, Anadolu’ya mühür vuran, bu önemli işaret taşları hakkında, gelecek nesilleri daha iyi bilgilendirsek, onları bilgili kılsak, kötü mü olur?..
BÜYÜKESENCE KÖYÜ?
Tarihi bir eser, restore ettik, açılışını yaptık, oldu bitti, öyle mi?
O dönemin şartları içinde, “farklı bir teknik ile yapılan bu caminin, sadece yapılış öyküsü bile, başlı başına büyük önem” arzetmektedir..
O dönemin şartları içinde, bu caminin yapımında kullanılan malzemeler, nereden, nasıl getirilmiştir?
O dönemlerde “Büyükesence Köyü” yerleşim birimi hakkında ne tür bilgilere sahibiz?
Büyükesence Köylüleri, tarihi geçmiş hakkında, ne tür bilgilere sahip?
Dünden bugüne hangi bilgiler, hangi kultür değerler, hangi zenginlikler taşınmış?
Varsa, yoksa her yanımızı “siyasi hastalık” sarmış!
Varsa, yoksa siyaset?
Yeter gari?
ANADOLU TOPRAKLARI?
Biraz da gelmişimiz, geçmişimiz, değerlerimiz, “kültür işaretlerimiz, Türklerin Anadolu topraklarında varoluş öyküleri ile geleceğe dönük projeleri” konuşulsun?
Sen ve ben çekişmesinden bıktık usandık?
İnsanımızı daha fazla germeden, ayrıştırmadan, kutuplaştırmadan, geleceğe hep birlikte yürümenin yollarını arayalım ve tarihi değerlerimizde, kültür miraslarımızda en azından buluşalım!..
“Bayram sevinçlerini bile doğru, dürüst yaşayamayan insanımız, ağır bir siyasi propaganda bombardımanı altında, psikolojik olarak, moralmen bitap düşmüş” durumdadır!..
YAPILMASI GEREKENLER?
Artık, “insanımıza hoşgörü ile bakacak, büyük bir tevccüh ile hizmet edecek, sen-ben kavgası vermeyecek, didişmelerden pay çıkarmayacak, ötekileştirmeyecek, herkese eşit, adil, hak, hukuk çerçevesinde hizmet götürecek, çaka satmayacak, ben egosu altından bakmayacak, fabrikanı sattık, toprağını feşmankeşe verdik demeyecek, verilen hizmetin hesabını, en ince ayrıntısına kadar verecek, dini telkinleri insanlık adında, doğrular, dürüstlük, haram-helal..” adına yapacaklara, o kadar çok ihtiyacımız var ki?
BU KADAR ZOR MU?
İşte, “700 Yıl önce bu toprakları, Türk toprağı kılanların eserleri” hala ayakta ise, buradan almamız gereken dersler olmalı!!
Onlara sahip çıkarak, yeni eserler meydana getirerek, üreterek, paylaşarak, bölüşerek, birbirimize sevgi saygı temelinde, “geleceğe yürümek” bu kadar zor mu?
Gelin bu zoru hep birlikte başaralım!?
Yusuf Cinal yazıyor, 4 Mayıs 2023
Yorumlar kapalı.