Yusuf Cinal

Çocuklar sevinçli, ya veliler?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala


Sevgili okurlar, Bugün yeşili, dağları, gölleri, denizi, yaylaları ünlü “Sakarya’dan söz etmek” istiyorum..
İnanın, ”Sakarya’dan söz etmek istiyorum sözü bile” beni ürkütüyor?
Neden mi?
Hep yaza-geldiğim için rahatlıkla söylüyorum, şu “siyaset denilen bataklık”, bizi gittikçe içine çekiyor da ondan!
Evet, memlekette güzel şeylerde oluyor!
İnsanımız, “güzel ile çirkini ayırt edemeyecek” durumda mı?
Öyleyse, “yapılan güzellikleri, çirkinlikleri, eksiklikleri, fazlalıkları da” bizler bu köşelerden yazalım..
Yazalım ama, neyi yazalım?

NEYİ YAZALIM, NEYİ YAZMAYALIM?
-Hükümet icraatlarını mı?
-Belediye hizmetlerini mi?
-Bürokrasi çarkındaki yaşanmışlıkları, eksiklikleri ve uygulamaları mı?
-Gittikçe bizi düşündüren güvenlik sorunlarını mı?
-Çocuklarımızı bir sarmalın içine çeken uyuşturucu dünyasını mı?
-Eğitim alanındaki keşmekeşliği ve yığılmaları mı?
-Dini alanda, gittikçe devleti kuşatan, insanımızın dünyasını alabora eden, tarikatları, cemaatleri ve faaliyetleri mi?
-Artan hayat pahalılığını mı?
-Bir türlü düşüremediğimiz enflasyon ateşini mi?
-Şampiyon Trabzonspor’dan sonra Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ile diğer spor kulüplerimizin transferleri ve hazırlıklarını mı?
-Lig hazırlığını sürdüren temsilcimiz Sakaryaspor’u mu?…
Kısacası, yazacak konu çok..
Zaten bunları yazıyoruz da, “ah şu ne derler bahsi var ya, bütün sıkıntı” burada?
Hani, “hep deriz ya, ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranamadı gitti” diye?
Hah işte o?
20 Yıl ülkeyi yöneten bir zihniyetin, elbette öncelikleri, bir siyasi duruşu ve de takıntıları olacaktır..
Ancak, ”şunu beğendim, bunu beğendim, bunu yazın, bunu yazmayın” noktasında bir telkinde bulunan kesinlikle olmadı..
“Olmadı” diyorsam da, burası Sakarya?
“Kimin ne dediği, ne istediği ve şöyle basının içinde bulunduğu duruma bir bakıp, durumu anlamak” mümkün değimlidir sanki?
Bizim nesil, ”leb demeden leblebiyi” anlayan nesildir!
Demek ki, ülkedeki uygulamalardan, Sakarya’da payına düşeni almış?!
Bilmem anlatabildim mi?

İYİ Kİ BİR PARKIMIZ VAR?
Neyse, asıl konu etmek istediği şu eski “Türkiye Cumhuriyeti Zirai Donatım Kurumu ile eski Valilik yerleşkesini” içine alan park ve park ile ilgili yeni uygulamalara dikkat çekmek istiyorum..
Fabrika ortadan kalktı..
Güzel bir alan açıldı..
Burası park olarak değerlendirildi..
Her şey güzel..
Merkez ilçe Adapazarı, Erenler ve Serdivan’da yaşayanlar için “bir nefes alanı olduğu kadar bir yeşil yaşam alanına” kavuştuk..
Gel gör ki, “betona aşık olanlar, yeşili görmezden gelenler, bu park içine, yeni yapılar kondurmaya” bayılıyorlar?..
Bütün bunlar yetmedi, “bir de uçak kondurduk” parkın bir köşesine!
“İmam Hatip Lisesi, Havuz, kafeterya ve diğer idari birimler derken, şimdi de lunapark yükseldi”, yeşillikler arasından!..
Açılışta çocuklar, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’ye teşekkür etmişler!
Ya veliler?
DOYA, DOYA EĞLENME ZAMANI!
“Yap-İşlet-devret”
modeli ile yapılan lunapark ile ilgili açılışta bilgi veren Başkan Yüce, “8 farklı tren, gondol, çarpışan oto, su kanosu, atlı tren-atlıkarınca, dönme dolap, samba balonu, kamikaze, crazy dance, büyük discovery, gezi treni, uçak, sekolin, hayvanlar âlemi ve zıp, zıp gibi oyun grupları yer alıyor” diyerek, Sakaryalıların 10 Bin metrekare alan üzerine kurulu olan lunaparkta çay bahçesi, kafeterya ve kule de bulunduğunu söyledi ve lunaparkta vatandaşlarımız park sorunu yaşamayacak, güven ve heyecan ile doya, doya eğlenerek vakit geçirebilecekleri ifadelerine yer verdi..
Hayırlı olsun!
Bu ülkede, bir çivi çakanları hep alkışlamıyor, takdir etmiyor muyuz?
Turistik ilçemiz Karasu’da böyle bir alan vardı..
Yıkıldı, yerine yenisi yapılacak mı bilmiyorum?
Adapazarı merkezde şimdi bir lunaparkımız oldu!
Resimler çektirildi, konuşmalar yapıldı, kurdeleler kesildi, ilk denemeler yapıldı..
Yüzler güldü!

PARAYI VEREN, DÜDÜĞÜ ÇALAR!
Gelelim, asıl soruya, “bu lunaparkta bir çocuk, eğlenmek isterse, kaç para harçlık isteyecek” anne ve babalardan?
Sonuçta, Nasreddin Hoca’nın dediği gibi, “parayı veren düdüğü çalacak” değil mi?
Haydi açılışta her şey bedava idi!
Ya parası olmayan çocuklar, yarınlarda ne yapacaklar?
Bu hayat pahalılığında, bu evleri yangın yerine döndüren gaz, elektrik, su, emlak vergilerinden muzdarip olan insanımız, bu alanlarda çocukları ile birlikte olduğunda ne yapacaklar?
Hangi birine, çocuklarını bindirsinler ki?
Parası olmayan gelmesin değil mi?
Bunca yıl yurt dışındayım, böyle güzel, yeşil alanlara lunapark kondurulduğunu ilk defa görüyorum!..
Dünyanın en ünlü yeşil kentleri arasında sayılan Brüksel’de bu tip alanlar, o kadar çok ki, hiçbirine böyle bir lunapark kondurulduğuna şahit olmadım.
“Yapıyoruz” dedik, yaptık işte!
Sözümüzü tuttuk, değil mi?
“Koyun can derdinde, kasap et” misali bir durum?
Çocuklar sevinçli, ya veliler?
Eh hayırlı olsun!
Bakalım, bu yeşil alana, yarın neler konduracağız?
Yusuf Cinal yazıyor, 8 Temmuz 2022 Brüksel




Çocuklar sevinçli, ya veliler?

Yorumlar kapalı.