Yusuf Cinal

Değişim zorla olmaz,talep edilmeli!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Takdir edersiniz ki, ulusal düzeydeki haberlerden fırsat bulup, yerel manada, kendi öz sorunlarımızı irdeleme imkanını, az buluyoruz!
Üzülerek, ifade edelim ki, durumun özeti bu!
Devletin tepe noktasında, “farklı fırtınalara esince, ister istemez o yöne yöneliyor, bu konuda görüş ve düşüncelerimizi”, sizlerle paylaşıyoruz..
Ama, “bütün bu gelişmeleri, gerek ulusal düzeyde, gerekse yerel manada sizlere ulaştırmanın”, keyfini yaşıyoruz..
Bir kere, şunu hemen ifade edelim ki, Bizim Sakarya Gazetesi Ailesi olarak, “sizlere hem Cumhuriyet’in 100.Yılı girişinde ve hem de, 29 Ekim Cumhuriyeti Bayramı törenlerinde ve 10 Kasım Atatürk’ü Anma gününde, güzel haberler, güzel gazete sayfaları” hazırladık..
Haberci arkadaşlarımıza eşlik eden, yazar arkadaşlarımız ile günü, gündemi irdeleyen yazıları sizlerle paylaştık..
Birbirinden ilginç yazı, haber, yorum ve fotoğrafları paylaştık..
Bu imkanlar içerisinde, bunlar gerçekten önemli..
Büyük imkanlar içinde olanların, ne aciz durumlarda kaldığını ve gerekeni yapamadığını söylemek, bizlere düşmez?

CUMHURİYET VE ATATÜRK KARŞITLARI?
Yazık ki, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat ziyaret ederek, merhum annesi Zübeyde Hanım ile buluşup hasret giderdiği, çeşitli ziyaretlerde bulunduğu ve bir hafta kaldığı Adapazarı’nda “Atatürk’ün izlerinden rahatsız olan bir kesimin varlığını” keşke yalanlayabilsek?
Cumhuriyet ve kazanımlarına karşı, “Atatürk Türkiye’sinin özgürlükçü, sosyal hukuk ve laik yapısı hakkında, Sakarya’da karşıt bir kesimin palazlanması, taban bulması”, çok acı bir gerçektir..
Doğrusu, “camilerimizde estirilen rüzgarı tersine döndürecek, cesur çıkışı ile hutbelerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına dualar gönderecek, gerçeğin ışığında, düşmanı bu topraklardan söküp atanların hakkını teslim edecekleri” arıyoruz?
NE ARA, BU HALE GELDİK?
Yine üzülürek ifade edelim ki, “Cumhuriyet Bayramı ve diğer kutlamalarda, kentin bayraklarla süslenmesine katkı sunmayanların varlığı kadar, camilere bayrak asmayan zihniyetin varlığını da”, kabul etmemiz gerek?
İnsan,”ne ara bu hale geldik”, demeden, kendini alamıyor?
Cumhuriyet döneminde ve Atatürk Türkiye’sinde, “karşıt grupların, bu kadar düşmanvari düşünceler içinde olduğuna” tanıklık etmedik?
“Atatürk ve Cumhuriyet takıntıları”, nedir acaba?
Bir kesim, “neden Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i “, ağızlarına almaktan korkuyor?
Bugün, “dinimizi, özgür ve huşu içinde yaşıyor, ezanlarımızın bangır, bangır okunmasına tanıklık ediyorsak, bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçlu olduğumuzu” sakın unutmayalım!
Öyleyse, “Atatürk ve silah arkadaşlarından bu dua esirgemenin” ahlamı nedir?

KÖHNE VE KÜFLÜ ZİHNİYET?
“Köy okullarını yıkan, kapatan ve ülkede yeni bir İmam Hatip okulları kampanyası başlatan, taşımalı eğitim ile insanımızı mağdur eden, onları özel okullara mahküm bırakan, belediye hizmetlerini de, bu bağlamda artık sorgulamamız” gerekir..
“Büyükşehir Belediyecelik” anlayışı ile “belediye hizmetlerinin, yanlı ve taraflı, siyasi bir düzlemde yapıldığını”, artık herkes kabul etmektedir..
“Merkezden görevi almak yerine, yeni bir merkeziyetçiliğe insanımızı muhtaç edenlerin, belediye hizmetlerinde de yanlı, taraflı, keyfi hizmet anlayışları”, kabul edilemezdir..
“Herkesin belediye başkanları gitmiş, bir kesimin, bir partinin, bir zihniyetin belediye başkanları gelmişse, bunu sorgulamak “ elbette gerekir..
“Bu köhne ve küflü zihniyete dur demek”, yine insanımızın elindedir!
Öyleyse bu noktada, insanımıza, yani seçmenlere büyük görevler düşmektedir..

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYECİLİĞİ?
Belediyeler, “salt toprak satımı” ile ayağa kaldırılamaz!
Belediyeler, “esnafa, iş insanlarına rakip olarak, ticarete el atmakla da” bir yere varamaz?
Unutlamısın ki, belediyeler hizmet birimleri, sosyal kurumlardır..
Belediyeler, “büyükşehir belediyecilği” bağlamında da, “vatandaşa beklenen hizmetin götürülmesine imkan” tanımamaktadır..
“Vıcık, vıcık bir siyasi anlayışın içinde olan ve belediyelerin bu yapısı ile herkesi kucaklaması ve her kesime hizmet üretmesi” zordur!
Bu yapı içinde, “ilçe belediyeleri”, Büyükşehir belediyecilik yapısı altında,” birer şubeden öte bir anlam” ifade etmemektetir..
Bu nedenle, “büyükşehir belediyeciliği kapsayıcı, kucaklayıcı, büyük bir diyaloğu, koordinasyonu, işbirliğini, proje birlikteliğini, hizmet ağını” içermelidir..
Büyükşehir belediyeciliği ile birbirine küs, birbirine çelme takan, başka kapılarda hizmet arayışında olanları, görmedik mi?
İktidar partisine büyük oy vermekle övünenlerin, ardına bakınız, hangi hizmeti göreceksiniz ki?
Kaldı ki, yerel seçimlere doğru, aday patlamaları, bunu kanıtlamıyor mu?
Bu “sen-ben çekişmesinden, ne iyi başkan, ne de güzel hizmetler çıkar” diyenler ne kadar haklılar!

GÖZLER BÜYÜKŞEHİR’DE?
Bu ülkede, yeni bir yapılanma ile “Yol, Su, Elektrik”(YSE) hizmetleri ve diğer devlet imkanları belediyeler devredilmişse, bu yeni dönemde, “büyükşehir belediyecilik” yapısı içinde olan ilçe belediyelerine de, daha fazla hizmet etme imkanı tanınmalıydı?
Öyle mi oldu?
Hayır!
Bütün gözler, büyükşehire çevrildi, merkezden hizmet beklendi ve hizmet akışı beklenenden daha yavaş ve handal bir şekilde işletildi..
Burada, şahısları değil, sistemi sorguladığımızın farkında olanlar, bu sistem içindeki uygulamaları ve yanlışları da biliyor ve görüyorlar..
Güya, “Ankara’ya gidip-gelmeler” bitecek ti?
Şimdi, “hem Ankara, hem merkeze gidip gelmeler” sıklaştı!
Ya şeffaflık, hesap verebilirlik?
Geç beyim?
Acaba, “Sakarya’da belediyelerin durumu nicedir”, bilen varmıdır?
Elbette, “açık, net, hesap veren, hizmetlerini, insanı ile paylaşan, bunları meclise getirip, tartışıran, sorgulatan belediyelere”, ne diyebiliriz ki?
Tebrikler elbette!

SİYASİ İRADENİN EMRİNDE HİZMET?
Bu yeni yapılanma ile, yani “büyükşehir belediyecilği” ile köyler ihmal edildi!..
Birçok hizmet için vergi ödemeyen, suyu bedava kullanan, merasını, ormanını koruyan ve ondan faydalananlar,köyler gitti, belediye hizmetleri ağına alınan köyler geldi..
Ne değişti ki?
Mahalle olan köyler de, artık vergi ağına eklendi..
Siz, Akyazı’nın Boztepe, Hendek ilçesinin Dikmen, Karasu’nun, Geyve’nin, Taraklı’nın, bilmem ne köyünün, çöpünü toplasanız ne olacak ki?
Köye hizmet ha?
Kusura bakmayınız,”mahalle yapılan köylerin durumu”, daha da, kötüleşti!..
Köy meraları, köy tüzel kişilikleri, köy zenginlikleri belediyeler tarafından yağmalandı ve belediyelerin hizmetine verildi..
Ne güzel iş!
Köy odaları bile belediyelerin artık!
Ne güzel işler,ne güzel!

HİZMETLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ?
Halkımızın, önümüzdeki yerel seçimlerde, tüm bu hususları gözden geçirmesi, hizmetleri, görevdekileri enine, boyuna masaya yatırması, bir hesap,kitap yapması elzemdir!
İyi, ehil, gerçekten vatandaşa siyasi mülhazalardan sıyrılarak, tarafsız, objektif hizmet edeceklerin  işbaşına  getirilmesi hizmetin önünü açabilir..
Özellikle iktidar partisi saflarında yarışa girmek isteyenlerin çokluğu yanında,  muhalefet kanadında bir kıpırdanmamanın görülmemesi üzüntü vericidir?..
İşte, bu ”büyükşehir yapılanması”, ile özellikle merkez ilçelerde, muhtemel bir siyasi değişimin önüne, “köylerin mahalle yapılması” ile  set çekilmiştir..
Sakarya’nın 17 İlçesini de bir tek partinin kazanmasının sıkıntıları ortada!..

DEĞİŞİM ZORLA OLMAZ, TALEP EDİLMELİ?
Bu değişim elbette zorla olmaz!..
Talep edilmeli ya, kim talep edecek?
Verin oyu, gitsin?
Bu toplum içinden güçlü muhalif adaylarda çıkmalı, bu yarışta yer almalı ve kendilerini, farklı porjeleri ile göstermelidirler..
İşte, “basın camiasından bir arkadaşımız Hüseyin Remzi Adıyaman, Arifiye’de, bu yarışa, iktidar partisinden aday, adayı olacağını” açıklayarak katılmıştır..
Esasen, Arifiye’nin başarılı Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu ile bu ilçede yarışa katılacak diğer adaylara rakip olan Hüseyin Remzi Adıyaman’ı, yinede tebrik ederiz!..
Keşke, sevgili Hüseyin Remzi Adıyaman, başka partiden, rakip bir belediye başkan adayı olarak ortaya çıksaydı?
Elbette, bu onun tercihi?

CESUR, YÜREKLİ ADAYLAR?
Sakarya’da ve ilçelerinde nedense, kolaycılığı seçen, torpilli, gökten inmeci aday adayları hemen sıraya giriyorlar?..
Nasıl olsa, AK Parti, Sakarya’da iktidar ve teveccüh edilen parti..
Ya diğer partiler?
Aday çıkarmayacaklar mı?
Bence, her parti aday çıkarmalı, hatta bağımsız adaylar bile meydana çıkmalı..
Demokrasinin güzelliği, burada!
Meydan, boş konulmamalı!
Neyse?
Bakalım, bu yönde, bu zor yoldan yürüyerek, hizmet yarışına Sakarya’dan, kimler katılacak?
Sakarya, Sakaryalılar, böyle cesur aday, adaylarını bekliyor!
Yine de, gazeteci ve iş insanı kimliği ile Hüseyin Remzi Adıyaman’ı, medeni cesareti dolayısıyla kutluyor, kararının hayırlı olmasını, temenni edilyorum..
Yusuf Cinal yazıyor, 14 Kasım 2023





Değişim zorla olmaz,talep edilmeli!