Sevgili okurlar,
Türk Milleti’nin, “tarihi zaferleri”, saymakla bitmez..
Ama, bunlar içinde, “çok önemli olanları da unutmamak, bu destansı zaferlerin coşkusunu yaşamak, bu tarihi başarıları, varoluşları, ayakta duruşları, nesilden, nesile aktarmak, anlatmak”, görevimiz olmalıdır..
“Alpentunga destanından, Ergenekon’dan çıkışa, oradan diriliş, varoluş, Batıya yürüyüş destanları gibi tarihe mal olan, büyük destanlar, zaferler” nasıl unutulur?
İşte, “bunlar içinde Malazgirt’in, Çanakkale’nin, İstanbul’un fethinin, İstiklal Mücadelesi ile düşmanın anavatandan kovulmasının öyküleri”, ne anlatılmakla biter, ne yazmakla?..
“Anadolu’yu yurt edinmemizi sağlayan Sultan Alparslan’a, ne kadar dua etsek, minnet ve şükran duysak” azdır..
Ya, “İstanbul’un anahtarını Türk Milleti’ne armağan eden, çağ açan, çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han’ı, bugünkü gençlerimize anlatmaktan”, bıkıp usanmamalıyız..
İSTİKLAL MÜCADELESİ?
Bütün bunların yanı sıra, “Çanakkale’yi geçilmez kılanlarımızı”, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dillendirdiği gibi “alınlarından öpsek, o pak alnı her şeye değer” değil mi?
“26 Ağustoslar”, bunun için önemlidir, kıymetlidir, değerlidir..
Türk Milleti’nin yakın zamanda verdiği en önemli mücadelelerden biri olan “İstiklal Mücadelesini” iyi anlamak için, Sevr anlaşması hakkında bilgilenmemiz gerekir..
Bu toprakların egemen devleti Osmanlı Devleti’nin son yıllarında yaşanan çöküşün hikayesini bilmeden, anlamadan ahkam kesmenin anlamı da yoktur..
O zaman,” yalan söyleyen tarih utansınlar, İngilizler bir kurşun atmadan gittiler, Vahdettin kaçmadılar..” gibi içi boş sorular ile baş başa kalır, kendimizi kandırırız..
SEVR NEDİR?
Öyleyse, “Sevr nedir” sorusundan, başlamak gerekir..
Kısaca, “Sevr Antlaşması ya da Sevr Barış Antlaşması; 1. Dünya Savaşı’nın arkasından Osmanlı Devleti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yugoslavya, Romanya, Çekoslovakya, Polonya, Portekiz, Belçika, Yunanistan ve Ermenistan arasında imzalanan bir barış antlaşmasıdır.
Fransa’nın başkenti Paris’in bir semti olan Sevr kasabasında imzalanan, Sevr Antlaşması tarihi 10 Ağustos 1920’dir.
Konuya ilgi duyanlar arasında cevabı, en çok merak edilen sorulardan biri de Sevr Antlaşmasını Osmanlı adına kim imzaladı? sorusudur.
Sevr Antlaşması’nı imzalamak üzere hazır bulunan heyette; Sadrazam Damat Ferit Paşa,
Mehmed Hadi Paşa,
Rıza Tevfik Bey ve
Reşat Halis Bey bulunuyordu..”
Sanırım şimdi, “Sevr anlaşması” hakkında, en azındın bir fikir sahibi oldunuz..
Peki, “Sevr anlaşmasının maddeleri” nelerdir?
Sizleri ilgilendirir mi?
İlgilendirmese bile, “tarihi gerçekleri”, bilmemiz gerekmez mi?
TARİHİNİ BİLMEYENLERİN?
Unutmayınız ki, tarihini bilmeyenlerin geleceği de olmaz!
Bir kenara not etmek, tarihi gerçeklere bir göz atmak ile ne kaybederiz ki?
Yapay zekaya sorsanız bile bunları sizlere aktarır..
Ya da, “Google Dede”, ne güne duruyor?
“Google Dede” diyince, aklıma “İstiklal Madalyalı dedelerimiz” geldi..
Çoğunun adını unutsak bile, onlar kalbimizde yaşıyorlar..
Ya, bu mücadelede şehitlik mertebesine yükselenler, gazilerimiz?
Yüce Mevla’m cennet mekan eylesin!
Öyleyse, bir göz atalım mı?
Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşmasının maddeleri ve Sevr Antlaşmasında kimler nereleri aldı sorusunun cevabı şu şekilde listelenebilir:
İŞTE SEVR MADDELERİ?
- Edirne ve Kırklareli de dâhil olmak üzere Trakya’nın tamamına yakını Yunanistan’a bırakılacak.
- Ceyhan, Antep, Mardin, Urfa ve Cizre, Fransız mandası olan Suriye’ye bırakılacak.
- Musul, İngiliz mandası olan Irak’a bırakılacak.
- İstanbul Osmanlı Devleti başkenti olarak kalmaya devam edecek lakin azınlıkların hakları korunmazsa Osmanlı Devleti’nin elinden alınacaktır.
- Boğazlar silahlardan arındırılacak ve içinde Osmanlı Devleti’nden bir üyenin bulunmayacağı bir komisyon tarafından yönetilecek.
- Osmanlı Devleti’nden savaş tazminatı alınmayacak fakat devletin mali kontrolü İtilaf Devletleri’nde olacaktır.
- Osmanlı Devleti’nin 1914 yılında tek taraflı iptal ettiği kapitülasyonlar yeniden yürürlüğe girecektir.
- Azınlıklara her türlü haklar verilecek ve bu haklar İtilaf Devletleri tarafından denetlenecektir. Ayrıca eğer isterlerse azınlıklara istedikleri ülkenin vatandaşı olma hakkı verilecektir.
- Osmanlı ordusunun sayısı maksimum 50 bin olacak, donanma terhis edilecek ve Marmara’da herhangi bir askeri tesis bulunmayacaktır.
SEVR VE SONUÇLARI?
Osmanlı Devleti topraklarının paylaşıldığı bir antlaşma olarak karşımıza çıkan Sevr Antlaşması sonuçları merak edilmez mi?
- Osmanlı Devleti, varlığını yalnızca kâğıt üstünde sürdürür bir pozisyona gelmiştir.
- Osmanlı maliyesi ve ordusu İtilaf Devletleri kontrolüne girmiştir. Bununla birlikte de hem ekonomik hem de siyasi bağımsızlık ortadan kalkmıştır.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sevr’i imzalayan heyeti vatan haini ilan etmiş ve bu antlaşmayı kabul etmediğini duyurmuştur.
İLK KURŞUNU SIKANLAR?
İşte, “bu anlaşma hükümleri gereğince düşman, yurt bellediğimiz toprakları işgale başlamış ve Sevr anlaşmasının maddelerini uygulamaya” geçmiştir..
Şüphesiz, bu durumu kabul etmeyenlerde vardı..
“Yani direnenler, düşmana ilk kurşunu sıkanlar, karşı çıkanlar, vatan savunmasına kalkanlar?..”
Adlarını bilirmisiniz?
Hatırlatmamıza gerek varmıdır?
Sizlere,”Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları” neyi anlatır?
İngiliz gemilerini İstanbul önlmerinde gören Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ne demişti?
“Geldikleri gibi giderler..”
Bilesin ki delikanlım, genç kızım, 30 Ağustoslara, buralardan gelindi..
Bitti mi?
Elbette, daha anlatacaklarım var!
Zaferlerimiz, kutlu olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 30 Ağustos 2025
