Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Geleceğimiz, Cumhuriyet çocukları!

Geleceğimiz, Cumhuriyet çocukları!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
“Güne damga vuran konuşmalar”, yine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapıldı..
Kim mi, yaptı?
O kadar, önemli mi?
Elbette önemli ki”, böyle bir giriş yaptım!..
Son yıllarda, teğmenlerin ritüel kılıç gösterisinde nasıl ki,” Atatürk’ün askerleriyiz” diye seslenmişlerse, seçilmiş ve Türkiye’nin en mega kenti, kendisine üçüncü defa teslim edilmiş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Silivri zindanlarına tıkıldığı bu günlerde, Meclis’ten(TBMM) yükselen o sesi, unutmak olmaz?
Neden mi?
Nedeni, “sizce malum” değil mi?
Küçük ama büyük yüreği ile “Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbi Meclis’te, hem büyüklere, hem küçüklere ve hem de hepimize, büyük bir ders veren çocuklarımızı” yürekten alkışlıyorum..
Durumdan, heberdar değil misiniz?
Gazeteci ve yazar olarak, en başta gelen görevimiz, “sizleri bilgilendirmek ve haberdar” etmektir..
Bizler, “ne hakimiz, ne avukat, ne savcı, ne de vekil, insanımızı bilgilendirmek ve haberdar etmek adına, Cumhuriyet rejimi içinde, Atatürk Türkiyesi’nde görev üstlenmiş, gözünüz, kulağınız, sesiniziz” biline!..
Anlaşıldı mı?
Tane, tane anlatmam mı gerek?

CUMHURİYET ÇOCUKLARI?
O zaman, önce basına yansıyan haberi paylaşalım,,
TBMM’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla, çocuk özel oturumu yapıldı. Meclis’te kürsüden konuşan Melike Sena Demirhan’ın sözleri gündeme damga vurdu.
Demirhan, “
23 Nisan sadece bir bayram değildir; egemenliğin, bağımsızlığın ve demokrasinin çocuklarla taçlandığı gündür.
Ben sadece kendim için değil, bu ülkenin dört bir yanında hayalleri olan, tüm çocuklar adına konuşuyorum. Bizler yalnızca geleceğin büyükleri değil, bugünün de sesiyiz. 
Bugün bu yüce Meclis’te, bir çocuk olarak sesimi duyurabiliyorum.
Bu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize miras bıraktığı Cumhuriyet’in eseridir” ifadelerini kullandı.”
Şimdi, durumu idrak ettiniz mi?

ÇOCUKLARA ARMAĞAN!
23 Nisan 1920’de kuruluşu ilan edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, bu kuruluşunu, “çocuklara armağan eden” ve “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” düsturu ile bugünlere getirdiğimiz,” Cumhuriyet rejiminin, nasıl bir kıymet, nasıl vazgeçilmez bir halk idaresi olduğunu”, anlatmamıza, gerek var mıdır?
Her, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, küçüklerimize teslim ettiğimiz, yarınların güvencesi çoçuklarımızın Meclis’te ettiği o büyük laflerdan”, hala utanmayanlar var!?..
Haydi utanmıyorlar, “başını kuma sokanlara”, ne demeli?
Hatta, “bugünleri borçlu olduğumuz İstiklal Mücüdelesi, kahramanlarını ve ülkenin kurucu değerlerini, kazanımlarını hiçe sayanları, karalayanları” nereye koyacağız?

MİLLET İRADESİ NEREDE?
İşte, bu anlamlı günde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu nerede?
Silivri zindanlarında!..
İmamoğlu’nu kim seçti, ona, İstanbul’u kimler teslim etti?
Bu aziz, yüce Millet?
Peki,”Millet iradesi” nerede?
Silivri zindanlarında!
Sadece İmamoğlu mu?
Hayır, hayır?!
“Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, DEM Partisi eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, iş insanı Osman Kavala, TİP’in seçilmiş milletvekili Can Atalay ve birçok bürokrat, aydın,gazeteci ve daha önemlisi, okullarında olması gereken öğrenciler” nerelerdedirler?
Ne hazin, bir durumdur bu!?
Maalesef, üzülerek ifade edelim ki, hapishanelerdeler!..
İşte,“küçük kızımız, küçük cesur yürek Melike Sena Demirhan’ın bu anlamlı konuşması”, içinde bulunduğumuz durumu, çok iyi özetliyor..
Başka söze, gerek varmı?

Var, kareşim var?
Neymiş?


GEÇ BEYİM, GEÇ?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ta, Meclisteki törende;”Bu bayramın iki tarafı var. Birisi ulusal egemenlik kısmı, yani tam tepemizde yazan şekliyle, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ düsturuyla, milletten başka beşeri anlamda, hiçbir gücü kabul etmeyen bir millet olduğumuzu; 23 Nisan 1920’de ilan ettik.
Bizim için asıl olan, bağımsızlık, hürriyet, egemenlik ve milletin iradesine sahip çıkarak ondan başka hiçbir iradeyi tanımamaktır”
diyesiydi..İnanılır gibi değil?
Keşke Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “hiç konuşmasaydı” daha iyi olurdu?
Neden mi?
Bu sözler, bu cümleler, bu ifadeler, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi durum ile tezat teşkil ettiğini bilmeyenler mi var?

Geç beyim, geç!
“Atı alan, Üsküdar’ı geçti” öyle mi?


CUMHURİYET VE ATATÜRK KARŞITLIĞI?

Türkiye Cumhuriyeti çocuklarına armağan edilen, “23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı” kutlamalarında, “ilan edilen bu yasaklar”, neyin nesidir ki?
Yasaklar?
Yolsuzluklar?
Şa Yoksulluk?
Hani, üstesinden gelecektiniz?
Eskiden, “bayramlara katılmamak adına, hasta olan, izin alan, yurtdışına giden büyüklerimiz” vardı?..
Hatırlanmaz mı?
İşte sizlere, “Atatürk Türkiyesi’nin çocukları alanlarda, liselerde ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayram törenlerinde, ne anlamlı dersler veriyorlar,” ne anlamlı..
Öyle de, böyle de, bugünler geçer!..
Duruşunuz, bakışınız, söylemleriniz, ayrılık ve gayrılıklarınız, Cumhuriyet’e, Atatürk’e ve sevenlerine kin ve nefretiniz, karşıtlığınız” tarihe mal oldu!..
Türk Milleti, “Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, o karanlık günlerden, ülkemizi ve insanımızı aydınlık günlere” çıkardı..
Onlara, ne kadar minnettarız!

YÜREKLİ TÜRK ÇOCUKLARI!
Yazımı, yine güne konuşmaları ile damga vuran “çocuklarımızın söylemleri” bitirmek istiyorum:
Çocuk Oturumunu yöneten Çocuk Meclis Başkanı Berra Koramaz, “Bugün bizlerin günüdür, kutlu olsun. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle anıyorum. Onların bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi, bizlere de büyük bir sorumluluk yüklemektedir.
Bunları yaparken, eğitimin gücünden yararlanarak, gelişimimizi şekillendirme adına, atılan büyük adımları da vurgulamak isterim” i
fadelerini kullandı.”
İşte, yürekli Türk çocukları!..
Yürekleri büyük ve kararlı bir şekilde, yarınlara sesleniyorlar..

Anlamayanlara, ne demeli?
Yaşasın çocuklar, yaşasın 23 Nisan!
Yaşasın Cumhuriyet!
Yaşasın Atatürk!
Yusuf Cinal yazıyor, 24 Nisan 2025
GEÇMİŞ OLSUN:
İstanbul ve çevre illerden hissedilen 6,2’lik depremde, can ve mal kaybının olmaması teselli kaynağımızdır.
Büyük geçmiş olsun!

Yüce Mevla’m başka afetler göstermesin!




Geleceğimiz, Cumhuriyet çocukları!