Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Ha Ankara, ha Angarya?

Ha Ankara, ha Angarya?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Ekonomide kötü gidişatı durdurmayı hedefleyen Recep Tayyip Erdoğan Kabinesi, karar üzerine kararlar alıyor..
“Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde” artık “bakandan” söz etmek, ne kadar doğru?
Bu sistem içinde, “bakan” olarak görev yapanların, “Cumhurbaşkanı sekreterinden” başka bir hizmeti yürüttüklerini söylemek, mümkün değildir..
Zira, “bakan”, ya da “sekreter” olarak adlandırdıklarımız,” Cumhurbaşkanımızın izniyle, tensipleri ile” diyerek söze başlamıyorlar mı?
Böyle bir sistem işte “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” diyenler, gerçekten çok haklı?
Haklılıkları elbette, işin gerçeği “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” içinde saklı!
Bu sistemin mucidi, kim dersiniz?

“DEVLETİN BAŞINA, DEVLET GELECEK?”
Kim olacak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli değil midir?
Ülkücü gençlerin, hep bir ağızdan “Devletin başına Devlet gelecek” sözleri bile ötelenerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, yeni imkanlar, yeni lütuflar sunulmadı mı?
Kısacası, anayasaya uymayan bir siyasi anlayışa, yeni bir elbise giydirilmedi mi?
Böylece “iktidar olmayı öteleyen Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli”, yandan çarklı AK Parti iktidarını destekleyerek, “yeni Türkiye’nin gidişatında büyük bir vebal” altına girmedi mi?..
Bu sisteme geçişteki vaatleri ve dillerdeki sözleri bir, bir hatırlayınız?
“Verin oyları bu fakire, görün o zaman Türkiye’nin şahlanışını” diyen, kim idi, sizce?
Hani, bu sistem içinde “Türkiye uçacaktı” ya?
“Kimin uçtuğu”, belli değil mi?
Ekonominin başına geçirilen muhteremi tanımıyor muyuz?
Hani şu deprem paralarını, kefen paralarını “yola yatırdık” diyen muhterem?

2023 HEDEFİ NE OLDU?
Tekrar “kurtarıcı” olarak, ekonominin dümenine geçirildi!?
Bu aziz millete, “2023 Yılını hedef olarak gösterenlerin, yeni hedefi 2024 Mart ayı” oldu!
Vay ki, ne vay?
Efendim, yollar, çarşı, pazar lebalep doluymuş!
Restoranlarda, boş yer yok!
Yollarda, lüks otomobiller!
Ellerde ve ceplerde, 80 Milyonluk telefonlar..
Yaz, gazatacı, yaz, bunları da yaz?
Ne bolluk, ne bereket?
Ekmek küçülmüş, millet et yiyemez olmuş, kimin derdinde?
“Pasta yesinler, ya da lokmalarını küçültsünler” değil mi?
Olmadı,” sabır ve şükür” etsinler?
Vay ki, ne vay?
Ceplerde banka kredi kartları, al birinden, öde ötekinden?
“Bu borç sarmalı, icralık vatandaşlarımız”, diğer tarafta, “ye kürküm ye, saltanatı” sürüp gidiyor!
“İtibardan tasarruf edilmez” ya?
Yallah şoförüm, yallah!

KAYIP YILLAR?
Ha Ankara, ha Angarya?
Ülkede, “bir Sad abat saltanatıdır ki”, değme gitsin!
Başörtülü bacımın çocukları, üniversite için yollarda!?
Ama, yurtlar?
Yurtlara yerleştirilen depremzedeler, ne olacak?
Kış gelmeden, “deprem konutları” hazır olacaktı ya?
Peki, “öğrencilerimizin boşa geçen yılları” ne olacak?
“Kayıp yıllar” olarak, tarihe not düşülecek?
Ha Ankara, ha Angarya?
Ayağa kalk Sakarya?
Siyaseten Sakarya’da da, “oyunun kuralları” farklı değil!?
Haydi, iktidar partisi ile yandaş partilerdeki durumu biliyoruz!
Ya, muhalif partiler?
Onlarda düzene oymuş, bir yol tutturmuş gidiyorlar?
Sevsinler siyasetinizi?

AKYAZI’DA RENKLİ KONGRE?
Mesela, benim ilçem Akyazı’da CHP İlçe kongresi gerçekleştirildi..
CHP İlçe Başkanı Mustafa İyiyazıcı’nın çekilmesinden sonra yerine  bir başka Mustafa, yani Mustafa Sağır getirildi..
Mustafa Sağır, arkadaşları ile bir seçim dönemi görev yaptı..
Efendi, sessiz ,çalışkan, tertemiz bir Mustafa?
Yani Mustafa Sağır..
He mi de, komşumuz idi..
CHP’yi ,Akyazı’da sırtladı..
Zor bir dönemde, görev yaptı..
Kongreye gidildi..
Bu defa,” okul ve futbolcu arkadaşım Mustafa İyiyazıcı” ona rakip oldu..

RAKİP OLDULAR?
Listeler hazırlandı, rakip oldular..
İki Mustafa, Akyazı’da kozlarını paylaştı..
Bir kere, peşinen söyleyeyim, “iki Mustafa’ya da dürüstlükleri bakımından” kefil olurum..
Ama, bu siyasi yarış?
Üstelik bu, bir ekip işi!
Akyazı merkez ve köylerinde, yani mahallelerinde, “CHP’ye teveccüh gösterenlerin” sayısı çok önemli..
Ona göre, delege seçimi yapmak gerek!..
Bu işler, öyle kafadan, yani “ ben seçtim” ile olmaz!?..
Neyse ki, seçime gidildi, “Küçük Mustafa Sağır, Büyük Mustafa İyiyazıcı’yı” kongrede yendi..
Hani “küçük, büyük” diyorsam, ironi yapıyorum!..

POLİSLERE NE GEREK VARDI?
Ama, bu kongre için salonda, bu kadar polisin ne işi vardı?
Neyi, pay edemeyecektiniz ki?
Yoksa, kavga mı edecektiniz?
Topu, topu Sakarya’da bir milletvekili zor çıkaran Sakarya CHP İl Örgütü içinde, Akyazı CHP İlçe örgütü halktan ne kadar oy topladı ki?
İki milletvekili bile çıkaramayan, CHP Sakarya İl örgütü?
Düzce’ye bakınız ve ders alınız?
Sonuç olarak, merkez güdümünde olmayan CHP örgütü, yine de bir farklı yarış içinde..
İşte Taraklı’da da, “iki liste olarak” kongreye gidildi..
63 Delegeden, 53 delegenin oyunu alan Cemile Karabıyıkoğlu, Taraklı CHP İlçe Başkanı seçildi..
Cesaretinden ötürü kutluyorum, tebrik ediyorum..

GÖSTERMELİK KONGRELER?
Ya, diğer partiler?
Göstermelik kongreler, atamalar?
“Siyasetin çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu”, işte burada saklı?
Siyasi anlayışlar, halk hareketine dönüşmedikçe, bu siyasi anlayışlardan, bir şey beklemek mümkün değildir!..
Boşuna yorulmayınız?
Elin oğlu, “artık makarna, çay, şeker” yerine, “seçmene yüklü zarflar, hatta geçer akçe altınlar” veriyor?
Olmadı “Beka, İHA, SİHA, terörist, hain” yaftaları hazır!
Ben söylemiyorum?
Seçmen bizzat söylüyor?
Gel de, böyle bir ortamda siyaset yap, hizmet için yola çık?
Yine de, “siyasi hayalleri peşinde koşanlara” helal olsun!
Sevgili Taraklılı gazeteci dostum, İzzettin Kömürcü’yü tebrik ederim..
O bile, “işin başa düştüğünü anlamış ya”, bakalım siyaset rüzgarı, neleri getirir, neleri süpürür?
Demem o ki, hareket CHP’de, bereket AK Parti’de var!
Yusuf Cinal yazıyor,  4 Eylül 2023












Ha Ankara, ha Angarya?
Yorum Yap