Hangi tarih, bunu yazacak ki?

Sevgili okurlar,
Elbette, memlekette kaygı, endişeler ötesinde, “siyaseten farklı girişimler ve hayatın devam ettiğinin işaretleri” çok..
Dikkat ederseniz,”endişe ve kaygı” dedim?
Eğer bir ülkede,”endişe ve kaygı varsa, orada gelecekten, güvenlikten, velhasıl huzurdan” söz edilemez?
“Ürkek bir güvencin” misali yaşamanın ötesinde, “güven içinde, huzurlu bir şekilde, torun, torba devrini bile yaşamak, sanatsal etkinliklere ilgi göstermek, güzellikler dünyasında sörf yapmak..”, herkesin isteğidir tabii ki?
Elbette sözü, “Filistin’deki o vahşet görüntüleri ötesindeki endişe ve kaygılara” getirmek istiyorum..
Gelin de, “topların, tankların, uçakların, dronların ölüm kustuğu, masum insanların başına kurşun, taş, şarapnel parçalarının düştüğü, geleceklerinin, hayallerinin, umutlarının yıkıldığı bu günlerde, sıcak evinizde, gece yatağınızda, huzur ve güven içinde” yatınız, günü gün edeniz hadi?
Gözlere uyku girer mi?
Vicdanlarınız sızlamaz mı?
İnsani değerleriniz, “adalet, adalet, hak, hukuk” diye haykırmaz mı?
Ey insanlık neredesin?
Ey adalet, ey hak, ey evrensel değerler?
Söyle, neredesin ki, seni nasıl bulalım?
“Bu zalimlikleri ile İsrail’in yaptığı vahşeti, soykırımı, insanlık dışı tecriti, göçe zorlamayı, büyük, küçük, kadın, erkek demeden, başlarına günlerce bomba yağdırmasını”, nereye koyacağız, nereye yazacağız?
Hangi tarih, bunu yazacak ki?
Hangi tarih?
Biri biliyorsa, çıkıp söylesin?
Ve siz ey domokratlar, demokrasi havarileri neredesiniz?

ÖLÜMLERDEN, ÖLÜM BEĞENMEK?
Ne demek, “ölümlerden ölüm beğeniniz “ söylemi?
Bu kin, bu öfke, bu düşmanlık nedir?
Bu savaş ilanı, neyin nesi?
Bu yüzyılın despot anlayışlarını alkışlayanlara, destek olanlara, ne demeli?
Avrupa suskunluk içinde?!
İnsanlık suskun?!
Sadece güçlülerin konuşması, ölüm adına fetvalar vermesi kabul edelibilinir mi?
Bazı ülkelerde, cılız gösteriler ile İsrail ve Hamas’ın terörist girişimi kınanıyor, tepkiler arşı alaya yükseliyor ama, kim tınlar?
Çaresiz, televizyonların başında izliyoruz!..
Çaresiz!
Filistin, Gazze’de bir anne telaşta!
Bir baba vatan savunmasında!
Bir çocuk, taş yığını altında kalan bisikletini arıyor!
Bir başka çocuk uçurtmasını toplamış, göç yolunda!
Vah ki, ne vah?
Gel de, “bu manzaralara” duyarsız kal?
Gel de, “bu adaletsiz bombalamalara” isyan etme?
Gel de, “Filistin topraklarındaki bu feryada”, kayıtsız ol?
Bugün, bu saldırıların 10.Günü!
Başladı, ha başlayacak denilen İsrail’in kara harakatı?
Bu taaruzu?
Neye mal olacak?
Bilen var mı?

TECRİT VE GÖÇ?
Yıllardır, “İsrail’in orantısız güç gösterisi altında inleyen, ölüp, ölüp dirilen ve varolmak kavgası veren, öz topraklarını kaybedenlerin destansı başkaldırışı ve direnişi karşısında”, saygı duyma?!
Mazlumlardan yana taraf olma?
Mümkan mü?
Yhadi gel de, Yaser Arafat’tan, Leyla Halit’e ve nice adsız kahramanlara, direnişin sembolü olan çocuklara, annelere, gençlere, türkülere, yürüyüşlere, tepkilere konu olan,” Filistin-İsrail savaşında, nemelazımcı duygular”, içinde ol!?
Bir Milyon insana, “evini, yurdunu, toprağını, mutfağını terk et” demek, ne demek?
Su yok!
Elektrik yok!
Ekmek yok!
Tecrit ve göç?
“Gazze’yi boşaltın” demek, ne demek?
“Ölün” diyorlar resmen, ölün!
“Barıştan”, söz eden yok, ne yazık ki?
İnsanlık, büyük bir umursamazlık içinde!?
Ülke liderlerinin dilinde ise, anlamsız kelimeler?
Savaş, savaş, savaş!?
İnsanlık, bunu hak ediyor mu?
Neyi, pay edemiyoruz ki, neyi?

O KADAR ZOR MU?
Barış içinde yaşamak, o kadar zor mu?
Paylaşmak, huzuru, güveni, uzlaşmayı keşfetmek!..
Hakkı teslim etmek!
Haklıdan yana olmak akıllara gelmez mi?
Silahları toprağa gömmek, barış adına  değersiz mi kılınır?
“Barış adına yola çıkanların yanında olsak, barış, sevgi ödülleri” versek..
Dünyamızda çiçekler açsa?
“İnsanlık adına buluşlara, güzelliklere, birlikteliklere, paylaşımlara ödüller” versek?
O kadar, zor mu?
Sakarya boylarında, Sapanca Gölü kıyılarında, Dicle, Fırat kenarlarında, Akdeniz sahillerinde, Lut Gölü çevresinde, Sina çölünde sevgi ve saygı adına, barış adına,  uçurtmalar, kelebelekler, uçurtsak hayal ötesimidir, heyal ötesi?..
Filistin’de, Gazze’de gökten bombalar, ateşli toplar, kurşunlar, kimyasal ölümler yağarken, gel de geceye ıslak çalma?
Biliriz, “korkunun ecele faydası” yoktur!
“Her gün öleceğine, bir gün ölmek yeğdir” diyenlerin “haklılığını test”  etmeye gerek var mı?

SEN AĞLAMA?
Temennimiz, insanlık harekete geçer, ebedi bir barış için ilk adımlar atılır, Filistin topraklarına, diğer sancılı bölgelere huzur ve güven gelir..
Ateş kes, sağlanır!
Yoksa, “bu endişe, bu kaygılar, bu bekleyiş”, öldürecek bizleri?!
Ey Filistinli küçük çocuk!
“Sen ağlama, sen ağlarsan, herşey ağlar!”
Gözyaşların yüreğimizi dağlar!
Umut bu ya, ürkek güvercinin, kanat çırpışlarındadır gelecek belki?
Belki de başka yarınlarda?
Dileriz, zalimler, gözyaşlarınızda boğulur!
Yusuf Cinal yazıyor,  16 Ekim 2023