Sevgili okurlar,
Hayat, gerçekten su gibidir, akıp gidiyor!
Su gibi!
Şu günlerde, “sevdiklerini kara toprağın bağrına teslim edenleri”, iyi anlamak gerekir..
“Acı ve üzüntü ötesinde, insanın sevdiklerini kaybetmesi kadar elem veren”, ne olabilir ki?
Sonbahar mevsiminin, en kasvetli aylarındandır, Kasım ayı?
Bu ay içinde, şöyle geriye dönüp, kaybettiklerimizi saymaya kalksak, başarılı olabilir miyiz?
Kimler geldi, geçt,i bu dünyadan, kimler?
10 Kasım 1938 Tarihinde kaybettiğimiz, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmadan, hatırlamadan” geçebilir miyiz?
Mümkün müdür?
Hele de, “24 Kasım Öğretmenler Günü” kapıya dayanmışken!
“Harf Devrimi” ile eğitime, ne kadar önem verdiğini bilmeyenimiz mi var?
Ya, öğretmenleri?
Cumhuriyet’in, Atatürk Türkiyesi’nin öğretmenleri?
KARA TAHTA BAŞINDA ATATÜRK!
Kara tahta başında, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, böyle önemli bir günde yadetmek, “kula kulluğa son veren adımlarını” velhasıl “ümmet toplumundan, millet toplumuna” geçiş kararlılığını, “hilafeti, saltanatı kaldırışını” bir, bir hatırlamak, hatırlatmak, “yaşam felsefesini, anlayışını, bu çağada paslı, örümcekli beyinlere kazımak gerektiğini, bir daha, bir daha anlatmamızın mecburiyetini” bilmeliyiz!..
Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk..
“Öğretmenler; yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.”
Acaba, “Atatürk’ün emanet ettiği nesil, şimdi kimlere, hangi zihniyete, hangi siyasilere” emanet?
Bir gecede, cahil olduk ha?!
MİLLİ EĞİTİM BAKANI?
İşte, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e tepkileri”, iyi anlamak, iyi analiz etmek, gerekmez mi?
“Tarikat anlayışlarına, eğitimi teslim edenlerin, yeni nesli, kindarlık ve dindarlık bağlamında, yurdun her köşesini imam hatipleştirenlerin, Türkiye’nin yarınlarında ki beklentileri”, nedir acaba?
“Anlamak, bilmek”, hakkımız değil midir?
Ya da, gelecekten endişe edenler”, haksız mıdırlar?
Bakınız, Atatürk, “Öğretmenler, her fırsattan istifade ederek, halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur, bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.” Diyor.
KÖY OKULLARI?
Peki, “köy okullarını kapatıp, öğretmeni köylerden uzaklaştıran, köyleri mahalle yapan ve köyleri muhtarlara, imamlara teslim edenlerin, iyi niyetinden”, söz edebilir miyiz?
“Fay hattında” denilerek yıkılan Akyazı Lisesi’nin yerine, yine “fay hattına, bir İmam Hatip Ortaokulu yapıldığını” söylesem, ne derssiniz?
Ne yaman çelişki ve örnektir bu?
“Bu kaygılarımızın, endişelerimizin temelinde”, elbette bir değil, birçok yanlış durum var!
ATATÜRK’ÜN ASKERLERİ?
“ Atatürk’ün askerleriyiz” diye, mezuniyet töreni sonrası, sevinçlerini, coşkularını kılıçlarını çekerek yaşayan evlatlarımıza, isnat edilen, “disiplinsizlik, başkaldırı ve diğer suçlamalar” Türk Milleti nezdinde,”hüsnü- kabul” görmemiştir..
“Paranoyalar ile uyanmak, hareket etmek”, kimseye bir şey kazandırmaz!
Bu suçlamaları yapanların, “önce kendilerinin, kurallara, yasalara uyması gerektiğini” hatırlatmamız, işe yarar mı?
Ya da, “başka örnekler göstermek, bu genç askerlerin askerlikten men edilmesini” önleyebilir mi?
Sanmam!?
SİYASİ BÖLÜNMÜŞLÜK?
Mesele, “siyasi bölünmüşlük, kutuplaşma, ötekileştirme, Cumhuriyet’e ve Atatürk yaşam biçimine, laikliğe tahammülsüzlük olduğu”, açık ve net ortadır..
Bu durumun, “her alanda acımasızca yaşanır, yaşatılır olduğunu”, bilmeyen mi var?.
Binlerce öğretmenimiz, “ mülakat” denilen, “siyasi cenderenin kurbanı” durumunda değiller midir?
Maalesef, her yanımız, “vıcık, vıcık, siyaset” kokmaktadır!
Yüce Meclis’e kadar siyaret eden bu durum, “korkarım iç cephede ki, birlik ve beraberliği”, hedefe koymaz!
Yazacak, anlatacak çok şeyimiz var da?..
MEKANLARI CENNET OLSUN!
“24 Kasım Öğretmenler Günü” vesilesi ile başta “Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile berzah alemine yürüyen tüm öğretmenlerimizi, saygı, minnet ve şükranla” anıyoruz!..
Böyle bir günün arifesinde, kaybettiğimiz öğretmenimiz, “yazar ve meslektaşımız Necati Mert’i, sevgili merhum eğitimci, gazeteci, yazar Abdullah Çelik Hocamızı da” unut muyoruz!
Mekanları, cennet olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 23 Kasım 2024
Yusuf Cinal
Diğer Yazıları
Yönetici