Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kimler geçmedi ki, o köprüden, kimler?

Kimler geçmedi ki, o köprüden, kimler?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
“Kent yaşamına” giden süreçte, “belediye yapılanması ve şehirleşme” ile ilgili olarak, bilgilendirmelerimiz devam ediyor..
Adapazarı ve çevresinin, Bizans’tan Orhan Bey’in komutanlarından Akçakoca ile Konuralp tarafından feth edildiğini (1324)biliyor musunuz?
Tarihi çok eski yıllara dayanan Adapazarı’nın hikayesini öğrenmek o kadar zor değildir..
“Google” girerek, bu tarihi bilgilere ulaşmanız çok kolay..
Yeter ki, “araştırmayı, öğrenmeyi, bilgilenmeyi” yeğleyiniz!
Burada, “Adapazarı’nın düşman işgalinden kurtarılışı konusunda da”, bir iki kelime etmek gerekirse, “21 Haziran 1921 tarihini ” keşfetmeniz gerekir..
Yıllar, çabuk geçiyor değil mi?
Ah yıllar, yıllar.?.
Sevgili dostum, edebiyatçı, Türkiye’nin önde gelen portre yazarlarından Fahri Tuna, şu günlerde önemli bir konuğu ağırladı.
Fahri Tuna, aynı zamanda bütün uğraşları ötesinde, Türkiye Yazarlar Birliği(TYB) Sakarya Şubesi başkanlığını da yürütüyor.

TORUN SAKARYA’DA?
Biraz bilgilendirmek gerekirse, “TYB Sakarya Şubesince Atina’da yaşayan, Adapazarı Millet Bahçesi içindeki tarihi çarkı, 1916 yılında inşa edip bağışlayan Hacı İlia Usta’nın torunu Yazar İvi İlyadis’e düzenlenen ‘İlyadislerin Gözünden Adapazarı’ söyleşisine, programın bitiminde, sahnede kesilen pasta damga vurdu.
Adapazarı Ofis Sanat Merkezi’nde düzenlenen söyleşide, Yazar Fahri Tuna ile Yazar Hasan Coşkun ve TDE öğretmeni İsmail Tekdal’ın yönettiği soruları cevaplandıran Yazar İvi İlyadis, özetle, ‘Burada evimde gibiyim. Adapazarlılar çok sıcak ve samimi insanlar. Bana ve aileme tek kuruş para ödetmiyorlar. İlia Dedemin 108 sene önce inşa edip bağışladığı, 70 Sene Adapazarı’na içme suyu sağlayan su tesisi için, bana teşekkür ediyor, vefa gösteriyorlar’ 
diyor..
Kent yaşamı içinde, bir başka öyküdür elbette!
Dile kolay, dededen toruna kalan, hoş bir miras bu!
“Adapazarı’na su sağlayan çark tesislerini yapan ve bu tesisleri Adapazarlılara armağan eden ve ayrıca burasının mesire alanı olarak kullandığını”, kaçımız biliyoruz ki?

ÇARK MESİRE?

Bu alanın son yıllarına tanıklık eden gazeteci, tarihçi, aydın, bilge insanlarımızın, Çark Mesire alanı içinde Tuna Gazinosunu, Çark deresinde sandallı gezileri hatırlıyor, hatırlatıyorlar ve o yıllardan kalma siyah beyaz resimleri paylaşıyorlar?..
Bu manada Tahir Hamza ve Ahmet Pekşen ile dostlarının paylaşımlarını da, bir kenara not etmek görevimiz..
“Bizans ordularının olduğu kadar, Haçlı ordularının, hatta Yunanlı işgalcilerin ayak izlerinin olduğu topraklarda, hala diri, dipdiri duran Orhan Bey’in komutanlarından Akçakoca ile Konuralp’i hatırlamamak”, nankörlük, vefasızlık olur!
Dünden, bu güne, o köprünün altından ne sular geçti, ne sular?

ALIRSA, SAKARYA ALSIN?
Yörenin imarı ve düzenlenmesi için yapılan çalışmaların en eskisi Bizans İmparatoru Justinianos tarafından Sakarya nehri üzerine yapılan köprüdür. (527-565).
Tarihten bizlere miras kalan bu köprünün hikayesi de, bir başkadır..
Kimler geçmedi ki, o köprüden kimler?
Krallar, imparatorlar, Sultanlar, beyler, ağalar, atlılar, yayalar..
“Alırsa bizi Sakarya alsın” diyenleri, unutmak olur mu?
Şüphesiz Sakarya ile anlatılacak, paylaşılacak çok tarihi bilgi, belgeler ışığında, bugünlere gelindi..
Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, yeni bir yüzyıla adım attığı şu günlerde, yaptıklarımıza bakarak, geleceği yakalamamız gerekiyor..

SORUNLAR YUMAĞI?
Sakarya’da, “SASTOP’un belirlediği 61 Sorun”, gazetelerde yer buldu, paylaşıldı..
Peki, “bu sorunları, 21 Yılda niye çözemedik ki”, tekrar gündemdeler?
Geçtiğimiz günlerde ise, yerel seçimlere aday olanlar ile siyasi  parti temsilcilerinin bir araya gelerek, kendilerini, projelerini ortaya koyduğu, bir panele tanıklık ettik..
Bir nevi, “Sakarya’nın önemli sorunları, kayıt altına alındı ve çözüm önerileri not” edildi..

Bunları, unutmamak gerek!?
Sözü, Adapazarı’nın kalbindeki bir proje olan “Ada Hayat” adlı, “aynı zamanda değişim ve dönüşümün Sakarya’da bir büyük şantiyesine” getirmek istiyorum..
Bizim Sakarya gazetesinde, “Ada Hayat” projesi ile ilgili gelişmeleri, hep yakından takip ettik..

İKTİDARIN GÖVDE GÖSTERİSİ?
Şimdi, “yerel seçimler öncesi, iktidar partisi temsilcileri, bir gövde gösterisi ile Adapazarı’nda makasları ele alıp, temel atma kurdelalarını” kestiler..
18 bin 700 metrekarelik alana inşa edilecek olan ve tamamlandığında çarşı, bir belediye hizmet binası, yeni bir akıllı otopark, yeni bir Orhangazi Miğfer Müzesi, evlendirme dairesi, tiyatro, sinema gibi 6 farklı mega proje barındıracak projenin temel atma töreninde Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, projenin çevre dostu ve yıkılan bölgelerde dükkanları olan iş yeri sahipleriyle yüzde yüz mutabakat yaparak projeye başladıklarını” paylaştı..
Ada Hayat projesi;
“Belediye Hizmet Binası,
Akıllı otopark,
Çarşı, evlendirme dairesi..
Sinema, tiyatro salonları,

Miğfer müzesi.. “ gibi birimlerden oluşuyor..
Gerçekten, Adapazarı ölçeğinde büyük bir proje bu!..
Uzun süren “mutabakat süreci” içinde, temel atma aşamasına gelinmesi, projeye finans sağlanması, şüphesiz Adapazarı Belediyesi, proje ortakları ve kent yaşamı içinde olanlar için önemli bir kazançtır..

CUMHURİYET DÖNEMİ ESERLER?
İnşallah, “proje öngörüldüğü, süreç içinde bitirilir ve Adapazarlılar için işkenceye” dönüşmez!..
Adapazarı için olduğu kadar, Sakarya için “yeni yüzyılın en önemli, görkemli projelerinden biri olan Ada Hayat”, inşallah, hayırlara vesile olur..
Sakarya, Cumhuriyet döneminin çok önemli eserlere sahip oldu..
Ama bunların çoğunu yıkıp, yerle bir ettik, bazılarını sattık!?
Bilinmeli ki, “bu eserlerin yerine, yenilerini yapmak, kent yaşamına yeni projeler sunmak, bu kuşağın”, boynunun borcudur..
Bu bağlamda, herkes üstlendiği görevin hakkın vermelidir!
Bizlerde, bu seçimlerde layık olanı, yani gerekeni yapmalıyız!
Yusuf Cinal yazıyor, 21 Mart 2024

Kimler geçmedi ki, o köprüden, kimler?
Yorum Yap