Yusuf Cinal

Kula, kulluk edene, yazıklar olsun!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Elbette ülkemizin, kentimizin, ilçemizin, mahallemizin sorunları bizleri yakından ilgilendirir..
Dikkat ederseniz, “ kar yağdı, böyle oldu” anlatımından çok uzak, karşılıklı siyasi suçlamalar hala bitmedi ve devam ediyor!
Öğrendik ki, İstanbul’da dört sorumluluk bölgesi var!
Karayollarının sorumluluğundaki ana otobanlar..
Özel şirketlerin sorumluluk alanında olan Kuzey Marmara otobanları..
İstanbul Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olan yollar,alanlar..
İlçe belediyeleri sorumluluğunda olan alanlar..
Kar yağışı ile ilgili metoroloji duyuruları ile İstanbul valiliğinin öne çıktığını hepimiz gördük, öğrendik..
Eğitim ile ilgili alınan kararlar anında paylaşıldı, sonra çalışanlar ilgili kararları duyduk..
Ve kar yağdı, neler olup bittiğini hepimiz gördük..
En önemlisi Türkiye’nin gözbebeği olarak adlandırılan İstanbul Havaalanı kara teslim oldu..Kalkan uçaklar, kara gömüldü..Bu uçuklardaki yolcular tahliye bile edilemedi..Havaalanı içinde ise tam bir keşmekeşlik,kaos yaşandı..Battaniye ve karton dağıtıldı. Yine tepkiler dinmedi..Birçok insan yolda, izde kaldı, otellere yerleştirilemedi..

YOLDA İZDE KALANLARI HERŞEYİ BİLİYOR!
Zira havaalanı yapıldı ama, görüldü ki, tahliye için yollar yeterli değil..
Metro hizmeti bu alana gelmiyor..
Otel zincirleri, eski Atatürk Havaalanı çevresinde kaldı..
Daha kötüsü, bir hangarın çatısı çöktü, Bakan çıktı, ”Zaten yıkılacaktı” diye bir açıklama yaptı..
Allah, Alah, madem yıkılıcaktı, karı mı beklediniz?
Bütün bunlara paralel olarak, İstanbul girişlerinde trafik durduruldu..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başkanlığında, hizmetler aksatılmadan sürdürüldü..
Esenler Otogarındaki binlerce insana hizmet verildi, tuzlama, yol açma, kar küreme çalışmaları sürdürüldü..
Yine bu bağlamda, iktidar yanlısı belediyelerin mücavir alanları ile ilgili bir  eleştiri sözkonusu değil..
İktidarın iki önemli bakanı, bu kriz anında maalesef İstanbul’a zor indiler .Onların da hangi havaalanına indiklerine şahit olduk..Verilen fotoğrafta,karla mücadeledeki kopukluğu göstermeye yetti!
Bütün bunların yanı sıra Ankara-İstanbul otobanının kapanmış olması ve ülkenin diğer yörelerindeki sıkıntıları hep beraber basından öğrendik..
Ama birisi var ki, öne çıkarıld ve kum torbasına çevrildi..
Gelen vurdu, giden vurdu!
Hele de iktidarın etki ajanları susmak bilmedi, iktidarın hatalarını İmamoğlu ile örtmeye çalıştılar..
İyi de, bir insanın özel hayatı ile ilgili görüntüler ile vurmak ne demekti?
Biri bunu izah edebilir mi?
Devlet imkanları ile artık “özel hayata da müdahale de mübah görülüyor”, bu yolda?
Vay be ne günler?
Vay be ne İmamoğlu’ymuş?
Niye balıkçıya gitmiş?
Niye İnginiz Büyükelçisi ile buluşmuş?
Niye işinin başında değilmiş?
Adam,işinin başında daha nasıl olacak?

BALIKÇIYA, KAFA BULMAYA GİTMEK?
Şu siyasetin rezilliğine bakarmısınız, yoğun kar yağışının ve kapanan yolların suçlusu Başkan Ekrem İmamoğlu olarak ilan edildi..
Ülkenin en tepesindeki Giresun’da yaptığı açıklamada, buna daha farklı bir yorum getirdi ve “Balıkçıya kafa bulmaya gidildiğini” haykırdı..
Vay be balıkçıya kafa bulmaya gitmek?
Bu millet çoktandır, ”kafa bulmayı” unutmuştu zaten!
Alkol yasakları, alkol fiyatlarındaki ağır vergi ve yüksek fiyat,milleti kimyager yapmamışmıydı?
Bu alanda kaçak alkol nedeni ile yurdun birçok yerinde ölümler yaşanmamışmıydı?
Ülkenin birçok kentinde, alkol satışı yasaklanmadı mı?
Tekel bayileri isyanları oynamadı mı?
Birçok balıkçı, restoran bu yüzden kapanmadı mı?
Birçok çay ve ayran satmaya, sabah kahvaltısı vermeye başlamadı mı?

KULA KULLUK EDENE YAZIKLAR OLSUN!
Sakarya’da durumu bilmeyinimiz mi var?
Sakarya köprübaşı, şehir restoranı, Sapanca Gölü kıyısındaki bir iki restorandan başka alkol satışı yapabilen yer mi kaldı?
Gel şimdi, bu iktidara destek veren Orhan Baba(Gencebay) gibi feryat etme?
“Batsın bu dünya, kula kulluk eden yazıklar olsun” şarkısının dizelerinden bir bölümüne kulak verelim:
“Ben mi yarattım, ben mi yarattım
Derdi ızdırabı, ben mi yarattım
Günah zevk olmuşsa, vefa yorulmuşsa
Düzen bozulmuşsa, ben mi yarattım.”
Yine ülkemizin bir başka değeri Nejat Ertaş, bir türküsünde “Yazımı kışa çevirdin” adlı türküsünün  giriş bölümünde;
“Yazımı kışa çevirdin
Karlar yağdı başa Leyla’m
Viran oldu evim yurdum
Ne söylesem boşa Leyla’m
Ne söylesem boşa Leyla’m
Boşa Leyla’m!”
Daha ne söylensin ki?
Sakarya’da da Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, hemşerim Balıkçı Hüseyin’e uğrayarak, kar çalışanları ile birlikte balık yemeyi ihmal etmedi..

BİRLİKTE BALIK YEMEK!
Basına yansıyan resimlerde, Başkan Ekrem İmamoğlu’na göndermelerde bulunan Başkan Yüce, ”balığı çalışanlarla birlikte yiyorum” mesajı verdi..
Afiyet olsun da, Sakarya’da yapılan bütün çalışmalarda, ihalelerde, işlerde, ”Sakaryalı girişimçilere, ne kadar pay verildi” diye merak etmeden edemedim?
Acaba bizim memlekette en azından, “bu akçeli işlerde, pay sahibi” olabiliyormuyuz?
Ülkenin kaymağını,” beşli çete tabir edilen bir grubun” yediğini biliyoruz!..
Ya Sakarya’da?
O nedenle, dilerim herkes balıkçılara gitsin, balık yiyebilsin!
Bütçeleri elverir mi?
Balık ve ete ulaşabilen insanlarımız kaldı mı?
Ama kafayı bulan da bulsun!
Bu herkesin özgürlüğüdür!..
Buradan,” bir suçlama, bir ayrıştırma, bir ötekileştirme” çıkarmak ne kadar doğrudur?..
Camide yapılan açıklamanın ardından, düzeltme çalışmalarını hatırlayarak, herkesin bu tip suçlamalardan kaçınması gerektiğini, birlik ve beraberliğimize helal getirecek açıklama ve sataşmalardan vazgeçmesi gerektiğini, doğrularda buluşmamızın  ne kadar önemli olduğunu söyleyerek, “haftanız güzel ve bereketli, mutlu olsun” diyorum!..
Yusuf Cinal yazıyor/31 Ocak 2022 Brüksel




Kula, kulluk edene, yazıklar olsun!

Yorumlar kapalı.