Sevgili okurlar,
Hafta sonu, “bir başka savaş tam tamları” ile irkildik!
“İrkildik” diyorum, zira,” savaşın ne demek olduğunu”, mensubu olduğumuz, “ Türk Milleti” çok iyi bilir..
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk,” En kötü barış, en iyi savaştan iyidir” diyerek, “savaşların, insan hayatını, onurunu ve geleceğini, nasıl etkilediğini”, ortaya koymuştur..
Türk Milleti, Orta Asya steplerinden, Anadolu içlerine akarken, nice savaşlar, nice mücadeleler içinde olmuştur..
Sadece tarihe bakarak, ” Çin setti” bile, bu mücadelenin “izi ve abidesi” olarak, bizleri selamlıyorsa, “o zaman bütün bu tarihi gerçeklerden”, dersler çıkarmamız gerekir..
Tarih sahnesine çıkan ve bugün izleri kalmayan Türk devletlerinin yerinde, “elbette farklı coğrafyalarda, farklı adlardaki, Türk devletlerinin varlığı” gururumuzdur..
ADRİYATİK’TEN ÇİN’E?
İşte, bu tarihi perspektif içinde, zamanın Başbakanı, Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel,” Adriyatikten, Çin denizine kadar olan coğrafyadaki Türk varlığına” dikkat çekerek, “geleceğin Türkler lehine olacağını, bu tarihi fırsatı iye değerlendirmemiz gerektiğine” işaret etmiştir..
Bugün, “Rusya Federasyonu ile Çin’in eğemenliği altında olan soydaşlarımızın varlığı” hepimizin malumudur..
“Filistin ve Gazze” diyenler, “Uygur Türklerini” unutmamalıdır!
KARDEŞ TÜRK DEVLETLERİ?
Sınırların kalktığı ve küreselleşme rüzgarlarının estiği günümüzde ise, “çeşitli ülkelerde yaşayan Türkleri de” unutmamak gerek..
Başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, “kardeş devletler Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ile diğer ülkelerin egemenliği altındaki özerk Türk toplulukları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” gerçeğinden hareketle, “gelecek adına yeni politikalar, kültürel buluşmalar, kucaklaşmalar, birliktelikler, anlaşmalar için, acele etmek gerektiğini”, söylememiz, işe yarar mı?
Zaman, bu zamandır!
GÜÇLÜ BİRLİKTELİK ŞART?
“Kültürel birlikteliklerimizi, dilde, özde, ekonomik, siyasal, sosyal alanlarda da sağlamak için, farklı ülkelerde yaşayan karındaşlarımıza, siyasilerimize, bilge insanlara, iş insanlarımıza, sanatçılarımıza, yetkililerimize büyük görevler” düşüyor..
Elbette, tarihi gerçekleri geri döndürmek, mümkün değildir..
O nedenle, “çağı yakalamak, ilimde fende olduğu kadar, sosyal bilimlerde ve her alanda bir başka seferberlik yapmanın zarureti” ortadadır..
Bu bağlamda, kardeş Türk cumhuriyetlerinin, “AB Projeleri bağlamında hareket ederek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine, Kıbrıs Rum kesimini tanıması ” esef vericidir!
Demek ki, bu bağlamda çalışmalar yetersizdir!
BİLGE KAAN NE DİYOR?
Tarihin derinliklerinden gelen “Ey Türk titre ve kendine dön” sesine kulak vermek, ırkçılık asla değildir..
“Bilge Kaan’ın, Orhun yazıtlarındaki seslenişini, iyi okumak, anlamak ve gelecek nesillere anlatmak gibi bir görevimiz olduğu” unutulmamalıdır..
Türk Hakanı Bilge Kaan diyor ki;
“Ey Türk oğlu, sen Ötüken’de oturursan, senin ilini, töreni kim bozabilir?
Sen Çin’e gideceksin, oranın ihtişamı, ipekli kumaşları, parası, velhasıl hatunları seni aldatmasın? Bilesin ki orada özgürlük yok! Ötüken de oturursan, üste mavi gök, altta yağız yer çökmedikçe, senin ilini töreni kim bozabilir”
Elbette, her coğrafyada farklı adlar ile devlet kuran Türklerin, “iri, diri, bir” olmasının imkansızlıkları ortadır..
TURAN İDEALİ?
Bugün, belli bir kesim tarafından dillendirilen “Turan” ideali küçümsenecek, bir düşünce biçimi değildir?
Bugün Müslümanlara kan kusturan ve birçok Müslüman devleti, kendilerine boyun eğdiren İsrail’in, “yaptıkları kadar, idealleri de”, bizi iyice düşündürmelidir?
Neden mi?
İsrail oğullarının, ” kutsanmış toprakları” için mücadelesinden dem vuranlar, neden “Turan, Kızıl Elma” ideallerini küçümser ki?
OSMANLI BAKİYESİ?
İsrail’in, Osmanlı İmparatorluk bakiyesi olan,” Filistin topraklarını zapt etmesinden sonra, yaptığı zulüme, soykırıma”, tanıklık etmiyormuyuz?
Bugün, “Gazze’yi yerle bir eden ve 60 Bine yakın insanın kanına giren, binlerce insanı yaralayan, evlerini başlarına yıkan ve Gazze’den onları süren bir zihniyetin, Lübnan, Suriye, Irak ve nihayet İran topraklarına saldırması, gözümüzü açmalı ve o derin uykudan” uyanmalıyız!”Yakın tarihimizde, “bazı siyasi kişiliklerin uyarıları, bilgilendirmeleri ve gelecek adına nasihatları” kulaklarımıza küpe olmalıdır..
Bu bakımdan merhum eski siyasilerimizden, Başkan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın,” sanal ortamda paylaşılan uyarıları” ortadır..
KUTSANMIŞ TOPRAKLAR VE TURAN?
Yani, “İsrail’in kutsanmış, adanmış toprakları var da, bizim Turan, Kızıl Elma ideallerimiz” neden olmasın?
“Hamaset nutukları atmanın”, alemi yoktur!
“Bayrak ele alıp, yürümenin faydası”, ne ola ki?
İşte, İsrail orada!
“Bildiğini, aklına koyduğunu, kendi milleti için tehdit gördüğü ülkelere” saldırmıyor mu?
Önemli olan,” uluslararası camiayı” ayağa kaldırmaktır..
Bu yolda,” bir Güney Afrika’nın bile yaptığını, yapma cesareti” gösterebildik mi?
Üzülerek ifade edelim ki, “Gazze’de olup biteni, yıkımı, ölümü” seyrettik, seyrediyoruz!
HEDEFLARI BÜYÜK?
Şimdi ise İsrail, tüm hesaplarını, daha büyük bir boyuta taşıdı..
Son olarak, “İran’a saldırması, ülkemizde sıranın Türkiye’ye ne zaman geleceği yolunda, tartışmaları da” beraberinde getirdi..
“İsrail’in, bu kutsanmış toprakların, Türk topraklarına kadar uzandığı konusunda, bir yalanlama yapmaması da, bu tartışmaları”, önemli kılıyor..
ÖNCELİĞİMİZ?
Müslüman devletlerin düştüğü hataya düşmemek için, “işi sıkı tutmak, gelecek için hazır olmak, uyamamak ve her zaman liyakatli, iş bilen, geleceğe yatırım yapan kadroları işbaşına getirmek, birliktelik yapmak, çalışmak, birbirimize güvenmek, siyasi ayak oyunlarından medet ummamak, rakiplerini yok etmemek, onları zindana kapatmamak, ülkede iç barışı hakim kılmak, haklı ve haksızı ayırt ederek, adalet dağıtımı gerçekleştirmek önceliğimiz” olmalıdır..
ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ?
Unutmayınız ki, gelecek Atatürk Milliyetçiliğinde ve Cumhuriyet’tedir..
“Türk’ü, Türk’e kırdıran politikaların”, kimseye yararı yoktur!
“Ey Avrupa Birliği” yerine, “Ey Türkoğlu, Irak’a, Suriye’ye, Filistin’e, Afganistan’a, İran’a bak, kendine çeki düzen ver” demek doğrusudur
Hatırlatırız ki, “Emperyalizmin ve Siyonizm’in ayak sesleri”, duyuluyor!..
“Sevr’i hortlatmak için bekleyenlere” dikkat!?
Yusuf Cinal, 16 Haziran 2025
