Sevgili okurlar,
Memleket hallerini bilirsiniz!..
Günlük hayatta, dillerden düşmeyen konular vardır..
Bazen, “bu konuların gündeme getirilişi bile tartışmalara” neden olur..
İşte, o zaman?
Haydi, ayıkla pirinçin taşını!
Adapazarı merkezde, şöyle bir dolaştım, asayiş berkemal merak etmeyiniz!..
Çark Caddesi dolu, dolu..
Dar sokak, bildiğiniz gibi..
Ya uzun ve kapalı çarşı?..
Yaz mevsimi ya, balıkçılar çoktan kepenklerini kapatmışlar..
Uzun çarşı sonundaki simitçi, erkenden kepenklerini açmış..
Müşterileri, sabah kahvaltısı için “çay simit” atıştırmalarında..
Biraz cüzdanı kabarıklar, peynirli, kıymalı, patatesli böreklere uzanmışlar..
Bir de, sabah çorbacıları var?..
Vazgeçilmez, “çorbacı adresleri”, hep bilinir..
Gelsin çorbalar, içilsin çaylar..
Ya, memleket halleri?..
DİLLERDE BAŞKAN EKREM?
En çok konuşulan konuların başında; “İstanbul Belediye Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu” geliyor..
Ve arkadaşları?
Merak, bu ya?
“Nereye varacak, bu operasyonların ucu” diyenler temkinli?..
Çark Caddesi başına, tezgahını çoktan kurmuş, meslektaşımız Nurettin Yılmaz..
Gelene, gidene, “son operasyonları” soruyor..
Ben de, mikrofona yakalananlardanım!
İSTANBUL’U ALAN, NEREYİ ALIR?
Operasyonları, “siyasi bulanlar” inanın çoğunlukta..
Kimse, “Başkan Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının, bir yolsuzluk olayına karıştığını” düşünmüyor..
Bunu, “bir İstanbul kavgası” olarak görenlerde çok..
Yolsuzluk?
23 Yıl sonra, ha?
Ah, İstanbul, ah!
Senden vazgeçmek olur mu?
Sen, aşkların en güzeli, en büyügü!..
Öyle ya, “İstanbul’u alan, Türkiye’yi alır sözü” akıllarda..
Başlasın “kanal İstanbul projesi” heman!..
Dönsün, güzel İstanbul reklamları, alemi farika petrol zengini ülkelerde..
Vurulsun kazmalar, kepçeler, dozerler, damperli kamyonlar işbaşına..
Dökülsün, beton direkler..
Yükselsin, ilk köprünün devasa direkleri..
Dillerde, “dar gelirliler için sosyal konutlar” projesi!
Yalanını sevsinler!
Hey yavrum, hey!
Sürsün, bürokrat operasyonları..
Sabah, gece yarısı, yapılsın suçüstü gözaltılar!..
Atın, masumu zindanlara!
“Hak, hukuk, adalet” geç beyim, geç!
Sende, sana yakın birini seç?
ÇOK PARAN OLACAĞINA ADAMIN OLSUN!
Katlı pazar önü, çay keyfi sırasında, bunlar konuşuluyor..
Lafa, ha karıştım, karışacağım..
Ağzını çalkala Yusuf’um!..
Neme lazım!
Devir bu!
Kaç kez uyarıldın, seni de alırlar içeri!
Sokaklarda, caddelerde, çay ocakları,l okanta ve işyerlerinde korku, dal budak salmış!
“Eline, diline, beline sahip ol!”
Devir bu!
“Çok paran olacağına, siyasette güçlü adamın olsun!”
Dara düşen, bir yetkiliyi aramıyor mu?
Devir, adam devri, yandan bir ses yükseliyor,” memleketi sen mi düzelteceksin” haydaa!
Fikir beyan etmek bile, zul addediliyor!
METROBÜS FERYATLARI?
Şehiriçi kırmızı minübüslerden birine biniyorum..
“Donatım kaç para usta?”
Cevap gelmeden, şoförün hemen karşısındaki levhaya gözüm ilişiyor..
“İndi-bindi 19,50 TL.”
Allah, Allah, “niye 20 TL. değil de, 19.50 TL.?”
Şoförün, cep telefonundan(telsizinden) mesajlar, durum değerlendirmeleri, sitemler ve şurada yolcu var sesleri, minibüs için de yankılanıyor..
“42 Dakikadır trafikteyim!
Bu Metrobüs projesi, kent trafiğini alt-üst etti..
“Biz yaptık, oldu, bitti” ile yine karşı kaşıyayayız!
Daha yolun yok, alt yapın yok, böyle bir kültürün yok!..
Oraya kazma vur, beriye kazma vur, şurayı kapat, buraya yasak..
Ne oluyoruz yahu, insan bir sorar, istişare eder, hesap yapar…”
Bu seslere, minibüs içindekilerde iştirak ediyor ve konuşmalara hak veriyorlar..
Karşıdan bir ses?
“Lütfen arkadaşlar, minibüste yolcular var!”
Dedim ya, memleket halleri?
BOZUK PEYNİR?
Donatım’ da inip, evin yolunu tutuyorum..
Muhterem eşim kapıda, “bu bozuk peyniri, neden geri vermedin?
Ev leş gibi kokuyor!”
Haksız değil ama, zaman bulamadım!..
Marketten “Ezine peyniri” diye aldığımız peynir, inanın küflü çıktı..
İade için, zaman bulamadım ya, çöpe attık!
Ticaret ahlakı da bitmiş!
Üstelik üzerinde, tarihi de var, geçmemiş..
Her yerde bozukluk, vıcık, vıcık!..
Memleket halleri ya, yazmasam olmaz!..
YASAK HEMŞERİM, YASAK!
“Görmesem, duymasam, okumasam” olmaz..
Türk-İş Genel Başkanı ,hemşerimiz Ergun Atalay, televizyon ekranlarında…
“Aldıkları grev kararı”, direkten döndü!..
Yüz ifadesi, pek hoş değil..
Dertli mi, dertli…
Saraya çağrılmış!..
“Yasak hemşerim, yasak, grev size yasak!”
Bir kesime yasaklar, bir kesime vurun kazmaları, dalsın kepçeler, yükselsin kaçak inşaatlar!
Hey yavrum,hey!
Afiyet olsun, küçük baston ekmek 20 TL..
Dedim ya, memleket halleri..
Dellenmemek, işten bile değil…
Yusuf Cinal yazıyor, 2 Ağustos 2025