Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Nerede hoşgörü kültürü?

Nerede hoşgörü kültürü?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Bizim ellerin yasaları farklıdır, “delikanlılık üzerine olan geleneklerimizin, adetlerimizin yerini artık farklı anlayışlar” almıştır?
Bizim kuşak iyi bilir ki,  gerek ilçe merkezinde ve gerekse köylerde bir tartışma, bir anlaşmazlık, bir hoşnutsuzluk yaşandı mı, iş büyüklere aksederdi..
Zamanın “akil adamları”, ( Sözkonusu AK Parti’nin akil adamları değil)yani büyüklerimiz,” kılı kırk yararak, kendilerine ulaşan konularda, adaletli, hakkaniyetli bir karar vererek”, tarafları uzlaştırır, barıştırırlardı..
Hatta,bu iş bazen büyüklerimize gitmeden,”delikanlılık raconu” altında çözülürdü..
Yaşıtlar arasında, “sözü geçen delikanlı başı” tarafları “barıştırma, uzlaştırma” konusunda üzerine düşeni fazlası ile yerine getirirdi..
Demek ki, memlekete o zamanlar “delikanlıların bile bir adeleti ve sözlerinin geçtiği yerler” varmış!?
Zamanın Akyazı’da akil adamlarını merak ediyorsanız,son kitabım “Hakikatin Peşinde bir Ömür Yusuf Cinal’ı” mutlaka okumalısınız!

NEREDE HOŞGÖRÜ KÜLTÜR?
Kitap okumak ha!
Önceki yazılarımı takip edenler bilir, sinemadan, anmadan, hatırlamadan, eskileri yadetmeden söz ettim, gülerek, ”Hocam bu Akyazı’da mı” diyenler çok oldu!
Nereden,nereye değil mi?
Bakınız, bizim yaşadığımız yıllarda Akyazı’da iki kışlık,üç yazlık sinema vardı..
13 Meyhanesi ve “hoşgörü simgesi” kahvehaneleri ile Akyazı’dan söz ediyorum..
Camiler mi?
Camilere yenileri eklendi, meyhaneler kapatıldı, sinemalar tarih oldu!
Peki “hoş görü kültürü” nerede?
Demek ki, o da başka illere göç etmiş?

BANGIR, BANGIR CANLI YAYIN?
Uzatmayalım, bir okurum kendi köşesinden şu ilginç cümleleri paylaştı:
Şu anda balkondan camide hocanın ettigi fetvayı dinledim. Kadınların açık gezmesi, namaz üzerine başka birşey duymadım! Hocam erişebilseydi sesim size duyarmak isterdim. Allah aşkına gelmiş geçmiş ve bugünkü nesile seslenmek istiyorsanız, Bugün kaybettigimiz degerleri anlatin?
Anne, babaların saygı görmedigi, ‘Kardeş, kardeşin düşmanı olduğu, haram yemekle, faizle gayri meşru paralar kazanarak egolari tavan yapip, merhametsiz acimasız bir toplumla karşı, karsıya yaşarken, kulun namazı, giyimi, Allahla kendi arasındadır.
“Kul hakkı” diye birşey vardır. Allah’ın karışmadığı, bunu basa, basa anlatın ki, bu toplumu ve gelecek nesili kadının başı açık ve kapalı olması kurtarmaz. Yazılacak çok daha değerler var, ama bugünlük bu kadar. Saygilarla, hayırlı cumalar!.Ş.B/Akyazı”

İSLAM ÜLKELERİ VE MERKEL?
Yaşanılan yıllara damga vuran bir canlı ornek!
Artık ülkemizin birçok yerinde, imamların sesi cami dışına da veriliyor..İlginç vaazlar, ilginç açıklamalar…
Hemen Almanya eski Başbakanı Merkel’in bir sözü aklıma geldi..
“Dünya’da 57 İslam ülkesi var..
Hepsi bir biri ile küs ve sorunlu, kavgalı..
Bunlar bir tek tanrıya inanmıyor mu, bunların bir tek kitabı yok mu, bir tek peygamberi ve inandıkları gelmiş geçmiş peygamberleri!?
Dünyada bu kadar Müslüman nüfus var!
Bu kadar da çok tanrılı dinlere inanan  ülkeler?
Mesela Çin, Joponya, Hindistan..
Oralarda insanlar neden bu kadar birbiri ile kavgalı değil?”
Sorumlu dış güçler değil mi?
Ya da içimizdeki şeytan?
Bu kadar sorunlu ülkelerde,toplumlarda şaytanın yaşama şansı mı var?

NE Mİ YAZMIŞLAR?
Yukarıdaki yazının altına bayağı da yorum gelmiş..
A.A Şöyle yazıyor:

“Ne yazikki Arap ve genel bizim Türk hocaları kadınlarla kafayı bozmuşlar!? Sanki, sadece kadınlar günah kecisi!…”
E.E ise daha farklı bir pencereden,şunları dile getirmiş;
Ablacığım, bu zihniyet zaten mübarek dinimizde büyük günahları 2 şeye indirdi?
Biri kadinlarimizin saci ve kiyafeti..
Digeri alkol…
Sadece bu ikisine dikkat et!
Sonra diger konularda, ne halt yersen, ye!
Tüm ahlaksızlıkları yap, normal!?…. “

R.U. ise daha detay vererek, yazının altına şu yorumu düşmüş?
Ba.. k arasından başka yere çalışmıyorki?! Olmayan beyinleri! “Kul hakkı” dese olmaz,” hırsızlık” dese olmaz, “çocuklara tecavüz” dese olmaz, çünkü hepsi kendilerinde var..
Tek tutundukları dal, saç ve türban, kadın!”


KÖTÜ İMAJ!?
Şuraya gelmek istiyorum?
Sakarya Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Sima Nart, SUBU Öğretim üyelerinden Zuhal Erol, “Akyazı” konulu sohbetimizde, “İlçemizin kötü imajını ortadan kaldırmak için ne yapabiliriz” noktasında, görüş ve düşüncelerimizi paylaştık..
Aslında, bu manada göle ilk taşı atan oldum..
Akyazı’nın gelmiş, geçmiş değerlerini ortaya çıkarmak, onları hatırlamak, hatıralarını yadetmek adına en azından isimlerini paylaştım..

ADLARINI YAŞATMAK ADINA?

Bu çalışmama büyük katkı sunanlarda oldu..
Onlarda zamanın ünlülerini, akil adamlarını,başarılara imza atanları bize ileterek, listeye eklenmesinde öncü oldular..
Bu güzellikler bağlamında hayatını kaybeden sinemanın duayenlerinden Cüneyt Arkın’ı yazarken, kendi değerlerimizi de hatırlayarak, onlar adına da birşeyler yapılabilineceğinden söz ettim..
Sağolsun, sevgili Tunç Yıldırımgenç, bana özelde bir mesaj atma zahmetinde bulunmuş..
Selamlar olsun, şöyle diyor?
“Sevgili Cinal, yazınızı okudum..Çok teşekkür ederiz.. Bizler Kuzuluk’ta yaşıyoruz.. Babam Yıldırım Gençer ile Dedem Ziya Bey’in isimlerinin yaşatılması hakkında çok uğraş verdik. Ama sesimizi kimseye duyuramıdık. En azından onların adları Kuzuluk’ta bir sokağa verilebilinirdi!? Selamlar, saygılar..Bunu bile başaramadık! “ diyerek, üzüntüsünü dile getirdi..
Maalesef, Akyazı’mızda birçok değeremizin adı sokaklara verilmek öte dursun, çoğunun adı sokaklardan “bu konuda genelge var” denilerek silindi, siliniyor!

ELLERİNDE O YETENEK VAR MI?
Ne mi yapılıyor?
Ne yapılacak ,sokaklar numaralandırılıyor?
Ne büyük iş değil mi?
Öte yanda, Akyazı’da, merkezde, diğer ilçelerde her gün “cinayetler işleniyor, herkes kendi adaletini başkasına dayatmaya cüret” ediyor!?
“Siz değerlerinizi ,kültürü, geleneklerinizi, göreneklerinizi bir kenara ötelerseniz, o zaman herkes çıkar, bu adaletsizlik ortamında kendi adaletini uygulamak için” silaha sarılır!..
Demek ki, son çare bu!
Buraya nereden geldiğimize, “din ulemaları” bir kafa yorsalar da, bu “millet huzura” kavuşsa?
Ellerinde o sihir, pardon o yetenek, o bilgelik var mı?
Geçmiş olsun!
Yusuf Cinal yazıyor/ 4 Temmuz 2022 Brüksel



Nerede hoşgörü kültürü?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.