“Sakarya” adlı evimiz!

Sevgili okurlar,
Ülkemizin olduğu kadar, kentimizin de nüfusu giderek artıyor..
Artan bu nüfus ile birlikte,”konut ihtiyacı ile diğer ihtiyaçlar” beraberinde yeni sorunları getiriyor.
İnsanın bir evinin olması, orada huzur içinde yaşaması, evlatlarını yetiştirmesi, mutlu, güven içinde  geleceğe yürümesi, hem rüyasıdır, hem de özlemi değil midir?
“Artan nüfus” dedik!..
Anne ve babamızın evinde, elbette, ilelebet yaşamak imkanı bulamayanların, özlemleri içinde, “yeni bir yuva” kurma fikri doruğa çıkar!
Arayışlar biter mi?
Göçler son bulur mu?

NÜFUSUMUZ ARTIYOR!
Şurada Sakarya’nın nüfusu dün neydi, bugün nedir?
Ya yaşadığımız ilçe ve köyümüzün nüfusu konusunda, bir bilginiz var mı?
Herkesin birbirini tanıdığı, çat kapı evlerine konuk olduğu, birbirini tanıdığı, bahçe ve sokaklarında koşuşturduğu günler çok gerilerde kaldı!..
Bugün bana sorsalar, çocukluk, ilkokul ve gençlik gönlerini yaşadığım, Akyazı İlçesi’nin ve Alaağaç köyünün, önde gelen ailelerini ismen hala sayarım..
Ne günlerdi ya, ne?
Şimdi, “bu büyük ailelerin yerlerini gençler aldı” diyebilirsiniz?
Hangi gençler?
Baba ocağına sahip çıkıp, çiftini, çubuğunu hala elden bırakmayanlar mı?

ANKARA-BRÜKSEL HATTI!
Ya da; aldığı eğitim ile bulduğu yeni bir iş ile ilçesinden, köyünden ayrılmak zorunda kalan ve farklı bir çevrede yaşama mücadelesi vermek zorunda kalanlar mı?
Tercih zor değil mi?
Yani, bu konuda anlatacak, sıralayacak çok gerekçemiz var!
Halen Ankara’da yaşadığını söyleyen muhterem Yakup Eyüpoğlu ile Facebook üzerinden arkadaş olduk..
Bizi yakınlaştıran husus elbette, atalarımızın yaşadığı Trabzon İli idi..
Yakup Eyüpoğlu, araştırmış ve merak ederek, taa Brüksel’de bana ulaşmayı başarmışlardan..
Sağolsunlar, iyi ki varlar..
Bu “dijital imkanlardan yararlanmak” gerekmez mi?
Üstelik,parasız,pulsuz imkanlar!
Değerlendirenlere ne mutlu!
Hoşbeş ettik, güzel bir sohbet sonrası anladık ki, “yaşamak, yeni imkanlar, güzel bir gelecek için” büyüklerimiz, doğup büyüdükleri toprakları bile bırakabilmişler..
İşte Trabzon’dan, Kafkaslardan, doğu illerimizden Sakarya’ya yönelik göçlerin ardında,”bu yeni arayışlar, yeni imkanlar, iyi bir gelecek oluşturmak, mutlu bir yaşamı gerçekleştirmek ideali” vardır..

BİZ TÜRKLER?
Biz Türkler, öteden beri “göçebe bir toplum” olarak ta bir süreç geçirdik..
Orta Asya steplerinden Batı’ya doğru göçlerin ardında, binlerce sebep olsa da, insanoğlunun fıtratında, “bu gelecek, iyi yaşam, bol, bereketli topraklarda varolma kavgasının arayışı” sürüp gidiyor.
Aslen Trabzonlu, şimdi ise Ankaralı olan Yakup Eyüpoğlu ile “Trabzon ilçelerinden Beşikdüzü’nü, Vakfıkebir’i ve ailelerimizin, yaşam koşulları içinde, terk ettiği topraklardan, Sakarya’ya göçünü” konuştuk..
Öyle ya, nereden nereye?

AĞASAR KIZI?
Annemin Beşikdüzlü olduğunu söylediğim de sevgili muhterem Yakup Eyüpoğlu, “ Ağasar kızı” diyerek, bizleri onurlandırdı..
Ya babam tarafı Cinallar!?
Başta Trabzon olmak üzere, Giresun, Zonguldak, Düzce, Sakarya, İstanbul, İzmir ve diğer illerdeki akrabalarımızın, “sadece varlığı bile, bizi mutlu etmeye” yeter!..

ASLIMIZ, NESLİMİZ?
Hele de sizi, taa Azerbaycan Hazar Denizi yerleşim birimlerinden Sümgait’de yerleşik dumuda olan sevgili isim adaşım Yusuf Pervinov Cinal, sizi bulup “merhaba” derse, ne düşünürsünüz?
İşte, bugünlerde “soy kütüklerine” sarıldığımız, bu gelişen teknolojik ortamda, hısım, akraba ve yakınlarımızın, nereden gelip, nereye gittiklerini çok araştırmak, bulmak, bilgilenmek herkesin hakkıdır..
Öyle ya, “nereden geldik, nereye gidiyoruz” ve biz kimiz?
Rahmetli annem ve babam, “aslımız, neslimiz” konusunda sadece “Trabzon’dan gelindiğini” biliyorlardı..

ÇOK UZAKLARDAN GELDİK?
Evet, “uzaklar yakın olunca, aramızdaki sıradağları aşmak bu kadar kolaylaşınca”, insanoğlu gerçekten “nereden geldiğini, nereye gittiğini ve özellikle geleceğini” sorgulamakta, çok haklı..
Trabzon’dan, Kafkaslardan, Rize’den, Giresun’dan, Artvin’den, Erzurum’dan ve diğer illerden gelip Sakarya’ya yerleşenlerin çok farklı göç hikayeleri var..
Bunları yazan tarihçilerimiz, yazarlarımız, aydınlarımız, gazetecilerimiz, bilge insanlarımızı anlamak gerek?
Yaşlı kuşağın anlattıkları, bizler için çok önemli..
Ama yeter mi?
Daha fullu çok alan var?

KÜLTÜR ÇEŞİTLİLİĞİ?
Çeşitli kültür değerlerinin temsilcileri,” Sakarya’da farklı, ortak ve çok kültürlü bir ortamda, el, ele vererek, omuz, omuza Sakarya’nın, ülkenin kalkınması için elbirliği yapmışsa, ilişkilerini geliştirmişse, komşuluktan öte, bir anlayışla birbirine sevgi ve saygı temelinde  kız alıp vermişse, oğlan evlendirmişse, temel sağlam atılmış” demektir..
Bugün  Sakarya’nın merkez ilçelerinden Adapazarı, Erenler ve Serdivan’da ki nüfus yapısı ile Sapanca, Geyve, Pamukova, Taraklı, Akyazı, Hendek ile Karasu ile diğer ilçelerdeki nüfus yapısı elbette, bu “çok kültürlü” tanıma çok uygun bir yapı arzeder!

BİZE BU TOPRAKLARI ARMAĞAN EDENLER?
Tarihi süreç içinde, “Orhan Bey’in komutanlarından Konuralp ile Akçokoca’nın Bizans’tan feth ettiği bu topraklarda, yüzyıllardır yaşayan, yeni ve farklı bir yaşam biçimini benimsemiş insanımız,  geleceğe birlikte yürürken, elbette aslını, neslini sorguluyorsa”, bu ayıp bir şey değildir..
O Yıllardan kalan çok az tarihi eserimiz, yok olup giderken, bize bu toprakları armağan edenleri unutmak, onları hatırlamamak bizlere yakışır mı?
İşte Sakarya’nın simge sembollerinden biri olan “Orhan Camii” bunlardan biridir..
Şimdi bakıyoruz da, bu güzel, “bu verimli topraklarda, varolmak, geleceği yakalamak” adına, yaşamlarını sürdürenlerin, tarihi gerçekleri, tarihi bilgileri, tarihi kişilikleri “kulakarkası ettiklerini” görmek, bizleri ziyadesiyle üzüyor!?..

TARİHİ DEĞERLER?
Hiç değilse, “aslımız, neslimiz” noktasından öte, “bizlere bu toprakları armağan edenlerin adlarını yaşamazsak, yaşatamazsak, biliniz ki, yarınki nesiller de bizim gelmişimizi, geçmişimizi” umursamayacaktır!
Lütfen, “tarihe kulak veriniz, geçmişi inceleyiniz, geleceğe yürümek için, bu alandaki bilgiler, yaşanmışlıklar, güzellikler, sizlere rehber olacak, değerler bütünü içerdiğini” göreceksiniz!
Bu vesile ile “Sakarya” adlı,”evimizi, yuvamızı kuranları unutmak” bizlere yakışmaz!
Yusuf Cinal yazıyor, 17 Ocak 2023 Brüksel