Sevgili okurlar,
Ülkemizde, sıkça kullanılan bir atasözü vardır; ”takke düştü, kel göründü” diye!
Kısacası, “kötülük, eksikliklerin gizlenmesinin, ortadan kaldırılması ile acı gerçeklerin görünmesi” olarak ta, özetlenebilir, bu durum..
Evet, seçimleri yaptık..
Sandıktan çıkan sonucu, Yüksek Seçim Kurulu(YSK) açıkladı..
Bu sonuç, resmi gazetede yayımlandı..
Seçilen milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı mazbatasını aldı..
Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı..
Yeminler edildi..
Türkiye, Türk insanı şimdi, “her alanda büyük bir rahatlık, büyük bir bolluk, bereket ve düzelme, iyileştirme..” bekliyor..
OYLARINIZI, VERİN BU FAKİRE?
İnsanımız, “21 Yıldır ülkeyi yöneten bir zihniyete, tekrar güvenoyu vererek, bu beklentisini” tekrar ortaya koydu..
2018 Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçişte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne demişti?
“Oylarınızı verin bu fakire, Türkiye’de faiz, ekonomi, enflasyon, fiyatlar, hayat pahalılığı ile nasıl mücadele edilir, görün!”
Hanya’yı ve Konya’yı grmeyen mi kaldı?
Hani, o şarkıda dillendirildiği gibi,” kaç yıl geçti aradan” ama düzelen bir şey yok!
Seçimlerde, Millet İttifakı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve paydaşları,” Cumhuriyet tarihinin en adil olmayan seçimleri ile karşı karşıyayız” diyerek, vatandaşın dikkatini çekmesi bile, “değişim” için yetmedi!?
EKONOMİK KAYGILAR?
Vatandaşın,”ekonomik kaygıları” birbaşka alana çekildi, “devlet, bayrak, vatan” olgusu işlendi, “terör, hain, dış güçler, Kandil, TOGG, İHA, SİHA..” söylemleri ile vatandaşın aklı çelindi..
Şimdi iktidar partisini ve ortaklarını, “dibe vurmuş, ekonomisi batık bir ülkenin, tekrar ayağa kaldırılması, istikrara kavuşturulması” bekliyor!
Amerika’dan geldi kızımız, Merkez Bankası’nı yönetecek?
Bu konuda, yeni kabine açıklandı..
Ekonominin başına, İngiltere’de tahsil yapmış, Avrupa ülkeleri ile ilişkileri iyi olan, çiftevatandaş, eski bakanlardan Mehmet Şimşek, batık geminin kaptanlığına getirildi..
Daha öncede, bu geminin kaptanı olan ve azledilen Mehmet Şimşek’in, “elinde bir sihirli değnek” var mı ki?
Olmadığını, bilmeyen yok elbette!
ÜLKEYİ TEFECİYE TESLİM EDECEKLER?
Ama, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “ temaslarım sonrası parayı buldum..Para, hak, hukuk ve adaletin sağlam zemini olan ülkelere akıtıldığını, bilmeyen mi var?.. Bunu sağlayacağız, hiç merak etmeyiniz” açıklaması hala kulaklarımızda yankılanıyor..
Neymiş efendim?
Al sana Mehmet Şimşek ve Amerikalı kızımız?
Peki, bu açıklamaya Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Bunların zihniyeti belli! Ülkeyi tefeciye teslim edecekler” diyerek, karşı çıkmadı mı, karalamadı mı?
Peki, şimdi yeniden Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek, “hangi kaynaktan sıcak para transferinı” sağlayacak ki?
İki liderin de söylemini, şöyle özetlemek gerek?
“Ha Ali, ha veli?”
Yani, her ikisinin de birbirinden farkı varmış mı, yokmuş mu?
Burada kandırılan, yine, vatandaşımız olmadı mı?
Vay be Türkiye!
Uyanda, günüm aydınlansın!
Geçelim!
AVANTAJ KULLANILAMADI?
Seçim tartışmalarının neresindeydi Sakarya?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Akyazı’da, Sakaryalıları selamladı..
Millet İttifakı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile diğer tüm siyasiler Sakarya’ya uğradı, sevenleri ile buluştu ve destek istediler..
Sakarya, “21 Yıldır AK Parti’nin kalesi” olarak biliniyor..
Seçimler öncesi, “muhalefet açısından ortam” fena değildi..
Ama, muhalefet partileri ve yerel adaylar, il, ilçe örgütleri, bu avantajı iyi değerlendiremediler?..
Hızlı olmasa bile AK Parti’nin Sakarya’da yüzde 7 ile 14 arasında oy kaybettiğini bilmeyen yoktu..
BAŞARININ SIRRI ONLARDA?
Oy kaybına rağmen,” AK Parti Sakarya’da en az üç, en çok dört milletvekili çıkartır” diyenlerde yanıldılar?
Zira, AK Parti, devlet imkanları, parti gücü ve örgütlenmesi ve hizmetleri ile Sakarya’da milletvekili sayısını beşledi!
Bunda, “gelip, giden, Sakarya’yı boşlamayan bakanların, partililerin yanı sıra, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, İl Başkanı Yunus Tever ile mevcut milletvekillerinin” de rolü vardı..
Sakarya’da AK Parti, tabiri caizse, “kök salmış bir parti” konumuna geldi..
Demokrat Parti ve Adalet Partisi ile Anavatan Partisi geleneğini, daha derinden sürdürüyor.
Burada, “dini kurum ve kuruluşların(cami, imam..), yani tarikatların, cemaatlerin etkisini de” yabana atmayalım!..
Sakarya’nın, “bir tarikat kenti olduğunu” söylemeyen mi kaldı!?
AK PARTİ KALESİ?
Bu süreçte, CHP(Cumhuriyet Halk Partisi), İYİ Parti ile MHP’nin(Milliyetçi Halk Partisi), “matematiksel denklemi bozacak çalışmalar içinde olduğunu” söyleyebiliriz mi?
Vitrin, güzel idi..
Ya sonuç!?
Ama yerel de, vatandaşımız, “yine adayları değil de, AK Parti ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adını” tercih etti?.
Neden ve bu işin sırrını bilen varmı ki?
Burada, “CHP’nin gedikli ve kurmay milletvekili Engin Özkoç, İYİ Partili Ümit Dikbayır ile MHP’li Muhammed Levent Bülbül’ün, milletvekili sayısını artıracak çalışmalar içinde olduğunu ve yerel adaylara, yeterli destek verdiğini”, kimse söyleyemez!?
Ayrıca, “İl’de çok sağlam, kalıcı örgütlenmiş olan AK Parti’nin kalesinde, bir gedik açmak” elbette zordu..
Bu zorluğu, en iyi teşkilatlar bilir elbette!
İşte mesele, bu zorlukları aşmakta değil midir?
ETKİLERİ OLMADI?
CHP, MHP ve İYİ Parti’nin Sakarya’da milletvekili çıkarmasında, partilerinin ve adayların hiçbir etkisi olmadı!..
“Bu milletvekilleri, bu partilere gönül veren, gerçekleri gören ve bilenlerin sayesinde seçildiklerini” unutmamalıdırlar!
Eğer, “çok iyi çalışılsa, tabana inilse, insanımıza dokunulsa, ülke gerçekleri iye anlatılsa, Sakarya’nın sorunları gündemi taşınsa, çözüm önerileri sıralansa, seçim sonucu”, elbette farklı olurdu..
Bazı adayların çalışmaları, demek ki yetmedi!?
Şimdi, geri dönüp, “iyi bir durum değerlendirmesi yapmanın” zamanı..
Sonucu değiştirmek zor ama, kapıda yerel seçimler var!
Siyasetin dayanılmaz cazibesi unutulur mu??
KİM İSTİFA EDEBİLİYOR Kİ?
Bazı meslektaşlarımın, siyasi çevrelerin yorum ve analizleri maalesef, “seçim sürecine ışık tutacak” mahiyette değil!..
“Efendim, şu istifa etsin, bu istifa etsin, kaç kere yenileceksiniz, yenildiniz yani, hangi yüzle bir daha aday olacaklar, bunlar aday oldukça, adamlar hep kazanıyor demek”, siyasete uygun terimler değildir!?..
Ne bir maça çıkıyoruz, ne de Kırkpınar’da peşrev çekiyoruz!
Vatandaşımız, ülkede hizmetlere, bu hizmetleri sunanlara, , ilkelere,etik değerlere, projeleri olan siyasi takımlara ve yöneticilerine görevler tevdi ediyor..
Ülkede, kim istifa ediyor ki?
Böyle bir müessese, kaldı mı?
Siyaset, “belli fikir ve düşünceler üzerine, bir araya gelenlerin ortaya koydukları stratejileri” içerdiğini bilmeyinimiz mi var?
Bunu da başaran, ortaya koyan kazanıyor..
Kazananların, “bir hikmeti mucebisi mi” var?
İşte, “piyasalar, seçtiklerimizin aynasını”, tutmuyor mu?
Çıkınız Atatürk Bulvarı’na, “Sakarya’da milletvekili olanları adlarını sorun bakalım, kaç kişi, bu 8 milletvekilini ”, sayabilecek?
Ya, öncekiler?
Adlarını, hatırlayan var mı?
HANI BAKANIMIZ?
Hani bakan olacaktı, şu bizim AK Parti Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Ali İhsan Yavuz?
Ne eksiği vardı?
Yani, Bekir Bozdağ kadar da mı, bu bakanlığın üstesinden gelemezdi!?
Güldermeyiniz, Allah aşkına!?
Bakana, baka kaldık?
Herkes, şapkasını eline alıp, önüne koysun, bu işin hesap, kitabını yapsın!?
İnşallah vatandaşımız, “oylarımızı yanlışa, algılara, denenmişe atmakla, kötü bir şey yaptık” demezler?
Zira, bu kararın beş yıl daha tamiri mümkün değil!
Bu bağlamda “Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk Türkiyesi” ayağımızın altından kayıp gitmez!
Yusuf Cinal yazıyor, 10 Haziran 2023
Yusuf Cinal
Diğer Yazıları
Yönetici
Yorumlar kapalı.