Sevgili okurlar,
Dün gazeteniz Bizim Sakarya’da yer alan “ Eskişehir ölçeğinde Sakarya” başlıklı yazım, okurlarımdan büyük ilgi gördü..
Birçok okurumuz da, “Eskişehir-Sakarya” illeri bağlamında görüş ve düşüncelerini bizimle paylaşmaktan çekinmediler..
Elbette bu görüş ve düşünceler bizim olduğumuz kadar, siyasiler ve Sakarya’da yaşayanlar içinde, çok önemli mesajlar ve ipuçları içeriyordu..
Afyon İl’i Emirdağ İlçesi’nden Eskişehir’e büyük bir göç olduğunu vurgulayan Emirdağlı dostlarım, uzun yıllardır Eskişehir’i mesken tuttular..
Elbette bunun önemli nedenleri vardı..
ESKİŞEHİR VE EMİRDAĞ GERÇEĞİ?
Afyon ile Eskişehir arasında bir tercih yapan Emirdağlı vatandaşlarımızdan, “tam 110 Bin kişi Eskişehir’i tercih ederek, yıllarca bu kentte yaşamanın huzuru ve güzelliği içinde kendi derneklerini, vakıflarını kurarak, kendi kültür geleneklerini yaşamaya, yaşamaya” büyük özen göstermişlerdir..
Şimdi Eskişehir, “gözünü Belçika’da yaşayan 100 Bin Emirdağlı vatandaşımıza dikerek, onların Eskişehir’de yatırım yapmalarına” öncülük ediyorlar..
Bu kesim içinden, “Eskişehir’e hizmet” eden çok önemli şahsiyetler çıkmıştır..
EMİRDAĞLI YILMAZ KARACA!
Bunlardan biri, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca’dır..
Türkiye’de “gazetecilik mesleğinin” dünü ve bugünü hakkında büyük mücadele veren ve Anadolu’da gezmedik il ve ilçe bırakmayan ve “büyük bir meslek dayanışması” içinde bulunan Başkan Yılmaz Karaca’nın, aynı zamanda Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak görev yaptığını da belirtmeliyim..
Mütevazi, saygı, sevilen kişiliği yanında, memleketsever, insani yanıyla olduğu kadar, duruşu takdir edilen Başkan Yılmaz Karaca’nın, “Anadolu medyası” için verdiği mücadeleyi bilmeyen yoktur..
Son olarak, “Antalya Anadolu Gazeteciler Buluşması’nda”, mesleğin içinde bulunduğu ekonomik sorunlara dikkat çeken Karaca,”Eğer devlet gereken destek ve ilgiyi göstermezse, birçok gazete kapısına kilit vurma ile karşı karşıya” diyerek, yanlış siyasi uygulamalara, kararlara dikkat çekmiştir.
Bizzat bu sorunlar içinde yaşayan, bu sorunlar ile boğuşan, mücadele eden Başkan Karaca’nın, 81 İldeki cemiyet başkanları ile birebir sevgi, saygı bağlamında iletişim içinde olduğunu söylememe gerek var mı?
Bizim mesleğin elbette sıkıntılarını, meslek içinde sorumluluk üstlenenler daha iyi bilirler..
BİZİM SAKARYA AİLESİ VE ADNAN YÜKSEL!
Hergün binbir uğraş ve emek ile sizlere ulaştırdığımız “Bizim Sakarya Gazetesi sahibi Adnan Yüksel” dostumun, “ne tür uğraşlar, sıkıntılar içinde gazetesini yaşatmak adına koşuşturduğuna tanıklık etmiş” ve bu mesleğin mutfağından gelen biri olarak biliyorum.
“Teslimiyetçi anlayışlara” karşı duran, “insanımızın bilgilendirilmesi” için gerekeni yapan “Bizim Sakarya Ailesi”, farklı haber kuşağı ve çalışanları ile yaşanılan sıkıntıların üzerinden inatla gelmeye gayret gösteriyor..
Kamu adına görev yapan ve “Dördüncü Kuvvet” olarak bilinen medyanın, son 20 Yılda, nereden nereye geldiğini bilmeyinimiz yok.
Hatta, “doğru, tarfsız, objektif gazetecilik” adına, yola çıkanların neler ile karşılaştığını anlatmam neyi düzeltebilir ki?
KAZAKİSTAN ÖRNEĞİ?
İşte Türkiye’de, “gazetecilik meslek geleceğinin” bu kadar “karanlık olduğu” bu günlerde, “Kazakistan Türkçe Konuşan Gazeteciler Derneği Başkanı Naziya Bissenova, Almatı Al Farabi Üniversitesi ve Unesco” katkıları ile düzenledikleri sempozyuma TGF Başkanı Yılmaz Karaca’nın da sabahın köründe katıldığını görmek beni şaşırtmadı.
İki defa önemli bir sağlık operasyonu geçirmiş sevgili, muhterem Başkanımız Yılmaz Karaca’nın, genç nesil Kazakistanlı gazetecilere seslenişte, Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nan, özellikle Türk cumhuriyetleri ile birlikte gerçekleştirdikleri “mesleki dayanışmaya” dikkat çekmesi, yapılanlar açısından çok önemliydi.
Sevgili Başkan Yılmaz Karaca’ya bu bağlamda Bizim Sakarya Gazetesi Ailesi olarak “ Geçmiş olsun! Allah şifalar versin!”dileklerimizi iletiyor, sağlıklı, güzellikler diliyoruz!..
Tekrar yukarıda sözünü ettiğim,”Eskişehir ölçeğinde Sakarya” adlı yazıma gelen, yorumları sizlerle paylaşmak isterim.
YAŞIYORUM BU ŞEHİRDE?
Okurlarımdan Ayşe Kar Özer,” Hocam gittim, gezdim. Gerçekten o plajı, o porsuk çayı, yapılan hizmetler Büyükerşen’in kendi elleriyle yaptığı, o müzedeki yapıtlar görülmeye değer.. Gerçekten çok kıymetli bir şehir Sakarya nehrine de yapılacakmış.. Göreceğiz, inşallah yaparlar.. O konuda, Sakarya çok aydın bir şehir diyemeyeceğim.. İnsanlar tek gözden bakıyor! Herkes cep derdinde! Bir şey söylüyorsun anlatamazsin! Takmıs, insan yok, tarih bilmiyor, yapacak bir şey yok! Bak yazınca, insanlar okumuş, insanlardan çok daha yalan yanlış fikirler üretip tarihi bile değiştirmişler.. Tarih okumuyorlar, eğitimde mi eksik var? Ben hayranla dinliyorun tarihi nerelere cekiyorlar? Hiç alakası yok, yaşıyorum bu şehirde, sevmiyorum ama, yüzde seksen akrabam! Yapacak bir şey yok, inşallah bize de böyle başkan nasip eder Allah’ım!
Ümit kardan, ileriymis! Saygilar..” diye notunu iletti..
EĞİTİM VE ÖĞRETİM KOKUSU?
Bir diğer okurum Hünkar Uzungüngör ise,”Her ne kadar bugün gazetecilik yapsanızda, asıl mesleğinizin “eğitim ve öğretim” olduğu yazılarınızda, o kadar belli oluyorki? Bu da kaleminizi oldukça güzelleştiriyor. Yani yazılarınız, yol gösterici ve eğitici. Bunu da birçok yazarda bulmak mümkün değil. Başarılar dilerim.Sevgi ve selamlar” notu ile bizleri onurlandırdı.
MEMLEKETİMİZ?
Yine bir başka okurum Azize Genç,” Hocam çok güzel anlatmışsınız! Emeğinize, kaleminize sağlık.. Gerçekten, “Sakarya’nın suyunu içen burda kalıyor” derler ya, bizde onu yaptık emekli olunca.. “Memleketimiz” dedik, yerleştik. Çok yer gezdik, eşimin görevi nedeniyle.. Harika yazılar, teşekkür ederiz hocam! Saygılar bizden!” demeyi ihmal etmemiş..
Böyle yazılarımızın altına notlar düşen, bize özelden yazanlar kadar, telefon etme lütfu içinde bulunup, bize ulaşan, tebriklerini iletenlere, en kalbi sevgi saygı ve teşekkürlerimizi iletiyoruz..
UNUTMADIKLARIMIZ?
Bütün çabalarımız, “insanımızı bilgilendirmek, haberdar” etmektir!..
Bu yönde barzah alemine yürüyen ve bizimle birlikte insanımızı bilgilendirmek için bu mesleğe gönül veren “sevgili Abdullah Çelik Hocam, sevgili arkadaşlarım Semih Köprülü, Nejdet Güngörsün, Hüseyin Komite, değerli büyüklerimiz Hasan Uyar, İlhan Uygun, Necdet Çardak, Orhan Polat ile diğer meslektaşlarımızı” saygı, sevgi ve minnetle yadediyoruz..
Onları ve hizmetlerini unutmak olmaz!
Allah rahmet, cennet-mekan eylesin!
BİR VEFA ÖRNEĞİ?
Bu manada TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca’yı evinde meslektaşlarımız adına ziyaret etme nezakatinde bulunan Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur ve arkadaşlarına da teşekkür ederiz..
Dayanışmanın sınırı yok ya, Allah razı olsun!
O günler, bu günler değilse, ne zaman?
Sözü özü, yaşadığımız kenti sevmiyor, sahiplenmiyorsak, burada bir sorun ve eksiklik var demektir!
“Bu kentin sosyal, kültürel, ekonomik, sportif geleneklerine, hafızasına bir şekilde katkı yapanlara, sahiplenenlere, bu yolda özveri ile çalışanlara” selamlar olsun!
Yusuf Cinal yazıyor/ 9 Nisan 2022 Brüksel
Yusuf Cinal
Diğer Yazıları
Yönetici
Yorumlar kapalı.