Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Ülke gündeminden, Sakarya gündemine odaklanmak, ne mümkün?

Ülke gündeminden, Sakarya gündemine odaklanmak, ne mümkün?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Yeni bir haftaya başlarken, televizyon ekranlarına yansıyan ekonomik göstergeler, ister istemez, yediden yetmişe, “ne oluyor” demeden edemiyoruz?
Gerçekten ülkede, ne olup bittiğini bilen, anlayan var mı?
“Cumhurbaşkanlığı Sistemi” içinde Türkiye’nin, “büyük yıkıma gittiği, kaos içinde olduğunu”, sadece siyasi göstergeler değil, ekonomik göstergelerde, gözler önüne sermiyor mu?
“Faiz sebep, enflasyon sonuç” inadında, vatandaşımızın alım gücü gittikçe düşerken, dövize yatırım yapanların keyfine maşallah diyecek yok!
-Bu iyiye gidiş mi?
-Bu yoksa, bir çöküşün ön artçı dalgaları mı?
-Elbette, bunları yılların tecrübesi ile yazıyor, paylaşıyoruz!
Dikkat ederseniz, ekonomistler bile bu “hal ve gidişe” bir anlam veremiyorlar!?

DEVLET VE MİLLET KAVRAMI?
Bu durum karşısında bile, hala bize,”hükümeti eleştiriyorsun, devlete karşı mısın” eleştirisinde bulunanları bir türlü anlamıyorum?..
Allah aşkına, anlamam mümkün mü?
-Hükümet kim?
-Devlet kim?
Hükümeti oluşturan, siyasi partilerin siyasi, ekonomik, dini görüşleri beni neden bağlasın?
“Ben bunlara oy verdim, elim kırılsın” diyenlerden değilim ki?
Öyleyse, devleti yöneten bu kesimi “devlet”, olarak adlandıranların, ” ne büyük gaflet ve dalalet içinde olduğunu” müsaade edeniz söyleyelim!
Allah aşkına, insan, şu Rizeli ananın,” Ben Milletim, ben devletim, siz kim oluyorsunuz” çıkışlarını bir kenara da mı not etmedi?
Hala birileri, bir siyasi partiyi, bir ortaklığı “devlet” olarak görüyorsa, burası sözün bittiği yerdir!

SİYASİ PARTİLER VE SEÇİMLER?
-Siyasi partiler, demokrasinin gereğidir..
-Sandık kurulur, seçimler yapılır..
-Vatandaş sandık başında kime fazla oy vermişse, o siyasi parti  hükümeti kurar ve devlet çarkını işletmeye başlar..
Yani, “vatandaşın vekalet, bir başka anlamı ile yetki verdiği milletvekillerinin yer aldığı siyasi partiler, hizmete talip olmanın gereği olarak”, işe başlarlar..
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan bu yana çeşitli siyasi sancılar yaşadı..
Bu süre içinde senato kaldırıldı, meclise ağırlık verildi, meclisin işlevi azaltıldı, “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” içinde hizmetler, tek bir elde toplandı..
Şaibeli bir halk oylaması ile Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçildiğini, ülkede söylemeyen, dile getirmeyen yok!
Ama buna rağmen, bu sisteme geçişte verilen sözler, kulak arkası edilmedi mi?
Hani yetkiyi verdiğimizde, “ülke uçacak, büyük bir refah ve güzellikler “ ile düzlüğe çıkacaktık?
“Yetkiyi verin bu kardeşinize” diyenlerin, şu an insanımıza neyi neden dayattığını bilen var mı?
“İnat ve bağlılık” göstergesi içinde olanların ötesinde, ülkede yaşayanların, “büyük bir öfke ve endişe içinde yarına uyandığını” bilmeyen mi var?
-Ay’a yol yaptık öyle mi?
-Kendi düşen ağlamaz!
Sürekli petrol fiyatları artıyor!

AYLIK, GÜNLÜK DEĞİL, SAATLİK ZAMLAR?
“Gaza, tuza, şekere, una, yağa ve her türlü gıda maddesine günlük değil, saatlik zamlar”
 geliyor!..
Vatandaşın elinde ve avucundaki Türk Lirası’nın alım gücü gittikçe düşüyor!..
-Kış kapıda!
Vatandaş okula giden öğrencisine yetişemiyor, kışlık odun, kömür, gaz, elektrik faturası peşinde!
Haydi, bu son açıklanan asgari ücret ile bu giderleri öde bakalım!?
Emekli, dul, yetim ve çalışanların yeni yıl beklentisi bu manada nasıl karşılanacak?
Sadece vergilerden vazgeçmek, bu “Euro-Dolar kur farkını” karşılamaya yetiyor mu?
Bu bağlamda, ana muhalefet partisi CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın konuşmaları, durumun vahametini daha da acı bir şekilde ortaya koyuyor!
-Dinlediniz mi, kulak verdiniz mi?
-Sanmam!?
-Allah aşkına, kim doğru söylüyor?
-İktidar mı?
-Muhalefet mi?
Zaten, bu iki noktada, “milletçe ayrışmış, kutuplaşmış ve hizip kazanının altına, odun taşır durumda” değimliyiz?
“Ben ekonominin kitabını yazdım” diyene mi inanacağız, televizyon ekranlarına yansıyan rakamlara mı, yoksa muhalefet sözcülerinin açıklamalarına mı itibar edeceğiz?

SAKARYA’DAKİ GELİŞMELER?
İnanınız, ülkenin içinde bulunduğu bu ekonomik şartlar nedeni ile “AK Partililerin 138 Aileye ziyaretini, Sakarya Gazeteciler Birliği temsilcilerinin Sayın Valimiz Çetin Oktay Kaldırım’a bir nezaket ziyaretinde bulunmalarını, Hendek ilçemizde açılan kitap fuarına Başkan Turgut Babaoğlu, MHP İlçe teşkilatının sırt çevirmesini, Nijer’in Başbakanı Ouhoumoudou Mahamadou’yu Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin karşılamasını” öne alamadığım için okurlarımdan özür dilerim..

SAKARYA GÜNDEMİNE ODAKLANMAK?
Ülke gündeminin ilk sırasında olan siyasi ve ekonomik krizleri aşıp, yerel manada kendi güncel sorunlarımıza bir türlü odaklanamıyoruz!
Böyle bir ortamda vatandaşımız cebini, mutfağını, tenceresini, geçimini düşünürken, benim Sakarya’nın denizinden, gölünden, nehrinden, yaylalarından, asfaltlanan yollarından, her güne damga vuran kavgalarından, cinayetlerinden, patlamalarından, kazalarından söz etmem işte bu tepede esen,dal,budak,kol bırakmadan kırıp geçen rüzgarlardan hep erteleniyor!..
-İnanın, bunu ben ertelemiyorum!
Gelişmeler, ülke gerçekleri, aciliyetin öne alınmasını sağlıyor!..
“Ülkemizin güllük, gülistanlık, refah mutluluğu”, bizim için çok önemli..
Fanatik siyasallardan uzak durarak ülke gerçeklerini yazmaya, irdeleme devam ediyorum..
Bu manada bir telefon edip ile yazdıklarımız için “tebrik ve teşekkür “etme zahmetinde bulunan CHP Meclis Grup Başkanvekili Engin Özkoç’a bizde teşekkür ederiz!..
Önemli olan ülkemize, insanımıza hizmettir!
Bizim başka düşüncemiz ne ola ki?
Yusuf Cinal yazıyor, 21 Aralık 2021 Brüksel

Ülke gündeminden, Sakarya gündemine odaklanmak, ne mümkün?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.