Yazı mı, tura mı?

Sevgili okurlar,
Yaşadığımız şu günlerde, “elbette ibret alınacak çok olay” var..
Bunları zaman, zaman sizlerle paylaşmaya, büyük özen gösteriyoruz..
Kısacası, “yaşanmış, denenmiş ve tecrübe edilmiş bilgilerin paylaşılmasında”, ne sakınca var ki?
İşte, “madalyonun iki tarafı da farklı olunca”, gel de, insanımıza doğruyu anlat?
Hadi bakalım, gel şöyle?
Yazı mı, tura mı?
Genç hemen seslendi:
“Benim için hep tura!”
Allah, Allah, niye ki?

“Niye olsun, tura tarafında Gazi Mustafa Kemal Atatürk var, ondan vazgeçmem mümkün mü?”
Adam dudak büktü, başını kaldırdı, genç delikanlıya şöyle bir baktı..
Gözleri çakmak, çakmaktı..
“Sen kimin oğlusun” diye seslendi?
“Mehmet Çavuş’un!”
“Bilmez miyim, Mehmet Çavuş’u, ilk Kavrayıcılardandı.. Tevekkeli değil”
Maalesef, ülkenin geldiği bu noktada, Ankara Tandoğan’da yüzbinler toplandı..

KUVVAYICI TORANLAR?

Her şeye rağmen Kuvvayıcıların oğulları, kızları ve Ankaralı Seymenlerin torunları , Ege’nin Efeleri, Akdeniz’in Yörüklerive Atatürk’ün askerleri, el, ele, Tandoğan’da..
Hey yavrum hey!
“İşaret aldığın gün Atan’dan, yürüyeceksin!
Yürüyeceksin be Aslan’ım!
Yürü, ne diye oyunda, oynaştasın?
Fatih’in İstanbul’u feth ettiği yaştasın..
Gönüldesin, baştasın!”
Bu ülkeden düşmanı kovanlar, düşmana aman vermeyenler, düşmana diz çökmeyenler, İngiliz’i, Yununlı’yı, Fransız’ı, İtalyan’ı bu topraklardan sürenlerin torunları Tandoğan’da..
Haydi bre Yiğitler!
Sizleri, kim tutar?

BİRİ ÇIKIP YALAN DESİN?
İktidarın işbirlikçisi, kayyumu Gürsel Tekin baklayı ağzından çıkardı..
“Yeni bir rejim kuruluyor, bu rejimde CHP’ye yer yok!”
Vay, vay, vay?
Peki, kime yer varmış?
Çoktan belli de, ustanın ağzından duymak ne acı!
“Yıllarca CHP saflarında, halkçılık, vatan, millet, Sakarya türküleri söyle, cukkayı götür”, sonra da çık
” Allah size de versin” ile işi geçiştir!
Pişkinliğe bakarmısınız, pişkinliğe?

Ne günlere kaldık, ne?
Tevekkeli değil, boşuna söylemiyorlar,” atı alan Üsküdar’ı geçti” diye!
Desenize, son kale de düşmek üzere, son kale?
Vay ki, ne vay!
Biri çıkıp, yalan desin?
Yalan!
Her şey yalan!

TAVLA OYNAYACAK BULAMAZSIN?
İşte, bu bağlamda operasyonlara maruz kalan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı aday, adayı Ekrem İmamoğlu, “diplomasının iptali mahkemesinde”, kendini nasıl savundu..
“Nasılı” fazla da, ” Ben okul arkadaşlarımla, hocalarım ile bir değil, birçok futbol takımı kurabilirim, ya sen? Tavla oynayacak birini bile bulamazsın” diye boşuna haykırmadı?
Vay be, “Berlin’de hakimlerin olduğunu, tarihi bilgilerimiz ile öğrenirken, Ankara’da, İstanbul’da hakimler arar olmamız”, pek hayra alamet değil?
Baksanıza, “CHP(Cumhuriyet Halk Partisi), İBB Şafak Operasyonları ile birlikte başlattığı haftada iki eylem mitingi ile ilgili canhıraş çağrılarına, bir cevap alamıyorsa”, durum düşünmek gerek?
Bakalım, Ankara Tandoğan buluşmasının yankıları ne olacak?

ÖFKE İLE KALKAN?
Yine umursamayacaklar mı?
Yoksa, bu sese, bu haykırışa, bu birlikteliğe karşı ne tür stratejiler uygulanacak?

Bütün bunlar bir yana da, “beni ençok üzen, Cumhuriyet’in kazanımları ile iktidara gelenler, zengin olanlar, zirveye konanlar, Cumhuriyet’in neyi eğri, büğrü, yanlış ve kötü de, yeni rejimden söz etmeye” başladılar?
Bu kadar kendilerinden, nasıl emin olabiliyor ki?
Demek ki, yıllarca masa altından, merdivan boşluklarında, kin ve öfke ile rejimi değiştirmek için gece-gündüz çalışmışlar..
Biliriz ki, öfke ile kalkan, zarar ile oturur!

YAZI MI TURA MI?
Bu, “ Cumhuriyet ara rejim” diyenleri, şimdi daha iyi anlıyor musunuz?
Ya da, “Yunan kazansa daha iyi idi” diyenleri anladık da, “bu yeni rejim heveslilerine”, ne oluyor?
Unutulmasın ki, “bu Cumhuriyet, kanla irfanla” kuruldu..
Tandoğan’a bakın, durumu daha iyi anlayınız!..
Bu memleketin asıl sahipleri, “yazı mı, tura mı oyununda, ne tarafta yer alacaklarını”, iyi bilirler!
Soruyu mu?
Tekrarlayalım!
Yazı mı, tura mı?
Son sözüm, onaylıyorum, Tura!