1. Haberler
  2. Kültür&Sanat
  3. Ay Cast Kold Tu Sey Ay Lav Yu(Sadece,”Seni seviyorum”demek için aradım..

Ay Cast Kold Tu Sey Ay Lav Yu(Sadece,”Seni seviyorum”demek için aradım..

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ay Cast Kold Tu Sey Ay Lav Yu ( Sadece, “seni seviyorum” demek, için aradım.. )

İngilizcenin derslerdeki kelime ve kalıpların dışında aslında eğlenceli ve romantik bir dil olduğunu da 80’lerde şarkılardan öğrendik .

TRT ‘nin , “yabancı pop müzik “ dediği bu şarkıları dinlerken elime İngilizce sözlük alır beklerdim .

Bu şarkıyı ilk duyduğumda ise yanımda sözlüğüm yoktu çünkü misafirlikteydik .

80’ler , kasım ayı , bir çıkmaz sokaktaki en şirin evdeyiz .Karşı camda nöbetten dönememiş babalarını bekleyen çocukların açık bıraktığı perdeler , basketçilerin kapalı spor salonunun parkesine vuran top sesleri , bahçede sokak lambası ışığında altın top gibi parlayan cennet hurmaları ve havada genzi yakan kömür kokusu vardı .

Bir de odanın tam orta yerinde, biz misafirlere sonuna dek açılmış iyilik dolu kalpler .

Demlikten sobaya damlayan sular coss coss cosluyor , telde muntazam dizili kestaneler fıss fısss fıslııyor , patlamaya hazırlanıyordu . Sanırsın kimya laboratuvarındayız !

Börekler yenmiş , çaylar içilmiş , küçüklere ıhlamur ikram edilmiş , “sıcak oldu anacım “diye anneler şişleri yünleri kenara atmış , bebelere ter bezi konulmuş , ev sahibi Adil dede ve babam küçücük odada yarı uykulu bir kış sohbetine dalmış, biz çocuklar da biraz sıkılmış ve susmuşuz .

Sıkılan çocuk ne yapar ? Etrafı seyreder . Ben de sobanın tavana vuran alevlerinden , az ötedeki kapının önüne konmuş taşa kadar her şeyi hafızama alıyordum . Duvardaki bağlamada durdu gözlerim . İşte bizim evde olmayan bir şey daha ! Soba , taş ve maşadan sonra bir de bağlama …

Bağlama çalan birinin şimdi yanıbaşımda olduğunu bilmek çocuk kalbime bir sıcaklık verdi . Tam o sırada bir şarkı başladı ekranda.

Kim söylüyor , hangi şarkı bu derken, evin gelini “ ay bu şarkı çok güzel , Adil aç sesini “ dedi , eşi Adil abi kalktı , sesini iyice açtı . Televizyonun siyah – beyaz ve kumandasız olduğunu söylememe gerek var mı?

Şarkı İngilizce . Yaşasın!
Dikkatle dinleyelim susun bi konuşmayın !

Şarkı başladı ama çevirebilene aşk olsun !

Başlarda hiç bir şey anlamadım ama sonra sonra tanıdık geldi kelimeler . Fılavırs.. çiçekler … culy, temmuz… sonra yine karıştı kelimeler .

Ay ( I) diyordu , ben yani ,
cast (just)!bunu bilmiyorum – baba cast ne ?

– Aa just! Sadece, yalnız demek .
Tamam devam edelim ,to sey ay lav yu…

Ay lav yu , e bu seni seviyorum demek . Ay demek telefonda seni seviyorum diyor . Di mi baba!

-Sadece seni sevdiğimi söylemek için aradım … diyor !

Açıklamaya devam ediyor babam ,

-İngilizce lügatta just yazar Cast geldiği cümleye … Babamı duymuyorum artık , duyacağımı duydum ben !

Seviyorum diyor !
Ahhh .. Ne romantik !

Aferin alıyorum abilerden . Bak babası ne meraklı lisana …

– Peki söyle bakalım diyor bağlamayı duvardan alıp dizine yerleştiren genç ağabey :

Kestane kebap yemesi sevap . Bunun İngilizcesi ne ?

Odada kahkahalar , duvarda alevler , sobada kestane … Başlıyor sazın tellerine vurmaya ;

Meşelidir engin dağlar meşeli …

Herkes susuyor , ne güzel türkü. Bizim türkülerimiz de çok güzel diyorum içimden , Türkçemiz ne güzel .Adil Dede keyifli keyifli gülümsüyor ,
– Ohooo , bu türküyü Bedük gız söyliycek ki ! dedi
-Tazele çayı Ayşe kızım ,
Pattttt! Ay kestane patladı babaaaa! Hadiii yine alkış , kahkaha .
-Gözüne mi geldi güzelim yoksa!

Yok Gülsen Yengecim gözüme kestane gelmedi kalbime , kalbimin tam şurasına sizin iyilikleriniz geldi . Minicik ama çok derin , ölene dek çıkmayacak bir iz bırakarak .

Öyle derin bir iz ki … Her telefon çalışında , her kestane kebapta , bazen gerçekte bazen rüyada, her iyilik gördüğümde ya da yaptığımda , basketteki her üçlükte , daldaki her hurmada , her çıkmaz sokakta aklıma geldiiğindeki gibi…

“Ne iyi insanlardı “diyerek özlemimin apansız gözlerimden taşıp akması gibi …
Babayı bekleyen çocuk, perdedeki aralık gibi,meşeler gibi , türküler gibi … Bağlama gibi …
Ve arayıp , “sadece seni seviyorum demek için aradım” diyebilmek gibi ya da utanıp diyememek gibi .
Haberleri seyrederken “Bu ülke ne zaman kötü bir yer oldu” diye soruyorsunuz ya , ne zaman biliyor musunuz ?

Mahallelerden çıkmaz sokaklar ,havadan kömür kokusu, camlardan perde , perdeden umut , evlerden soba ve duvarlardan bağlama kalktığı zaman. Kimse türkü söylemez olduğunda .

Kalbimiz kötülükten adeta dalda kalan cennet hurmaları gibi kuruduğunda . Bir de lügatımızdan iyilik çıktığında bu dünya yaşanmaz hale geldi.

Peki neredeler ?

Kasımda yapraklar dallardan bir günde , birden bire, aynı anda , ilahi bir emirle sağa sola savrularak dökülüverir ya… Sevdiklerimiz de işte öyle dökülüverdiler .

Şimdi arasam o insanları , hiç gitmemişler gibi cennetten açıverseler telefonu ;

Gülsen Yenge – efendim güzelim – dese
Ben … sadece sizi sevdiğimi söylemek için aramıştım :
Ay cast kold tu sey ay lav yu… desem …
Abdurrahman Abi , annesi , babası sarılmışlar el sallıyorlar ve türküyle karşılık verseler ;

Meşelidir engin dağlar meşeli …
Şarkılar Girmiş Hayatımıza
Zuhal Erol/Kasım 2024/Adapazarı

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ay Cast Kold Tu Sey Ay Lav Yu(Sadece,”Seni seviyorum”demek için aradım..
Yorum Yap